(Bölüm Şarkısı- Canozan, Damla Eker "Öyle Kolay Aşık Olmam")
***********************
Nöbetten çıktım doğruca evimin önüne apartmanın önüne arabamı çektim. Sessizce evime girdim. Apartmanda yürüyüp dairemin kapısını açtım.Tek başıma yaşıyordum. Aslında tek değil daha doğrusu kedimle yaşıyordum. İçeri girdiğim gibi kapıyi kitledim. Elimdeki eşyaları koltuğa atıp doğruca banyoya gittiğim bunları yaparken hem yorgundum hemde takatim kalmamıştı.
Aşırı yorgun bir şekilde ayaklarımı sürerek mutfağa gittim. kendime bir bardak su doldurup içerken,gözümün önünde hep Atakan'ın gülmesi,konuşması,bakışları canlanıyordu. Sanki kedim bunu hissetmiş gibi davranarak bacaklarıma sürtünürken bardağı bırakıp ona bakıyordum düşüncelerimden sıyrılıp.
"Çok haklısın viski ben de senin gibi düşünüyorum" dedim bana ve düşüncelerime tercüman olan kedime ve merakıma yenik düşüp telefonumu aldım. Koltuğa kendimi bırakıp internetin bir çok sitesine bakındım. Atakan'ın hesabını aramak için. Ama bulduğum bir hiçlikti, sanki Türkiye haritalarından kendini silmişti ayıcık.
Hiç bir şey bulamanın hüznü ve gözlerimin acısıyla telefonumu kapatıp koltuğa fırlattım. Doğruca banyoya gidip bir duş aldım. Temiz kıyafetlerimi giyip kendimi öylece koltuğa bıraktım.
Kasvetli bir hava vardı dışarıda hastanede ona bakmak daha pencereden bakıldığında baktı ve usulca acilin kapısını açıp çıktım ama hastanenin bahçesine değil de daha farklı bir yere açılan kapı sahiden ortamdaydı? Hafızamı zorladım anılarımı zorladım lisenin bahçesiydi her zaman oturduğumuz banka gözüm kaydına baktım uzunca ve arkadan gelen yerel bir sesle o noktalarda döndüğümde karşımda atakan vardı ama lisedeki hali değil en son hastanede olduğu gibi ayı halinde karşımdaydı bana bakarken ipana reklamından fırlamış dişleriyle yine aynı cümle onu en son normalde "Ben hiç seni sevmedim zaten Gülce görüştüğüm başka kişilerle de var senle evlenmeyeceğim ya." Neden bu sefer bu cümle daha fazla canımı yakmıştı? Konuşmak istedim bağırmak küfretmek istedim ama sesim çıkmıyordu ağzımı her açıldığında susuyordum ve o büyük kapıdan bu sefer bir kız çıktı o günkü yoğun bakıma gönderildim. Ne oluyor lan? Yılan kadın usulca atakanın yanına geldi neden böylece göreceğim ki?
Birden gözlerimi açtım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Uykum bölünmüştü ve yattığım yerde doğruldum. Gördüğüm saçma rüyanın etkisinden çıkıp elimi kalbimin üstüne koydum. Derin derin nefesler alırken bu rüyada ne demek oluyordu böyle? ne saçma sapan bir şeydi öyle camdan dışarıya baktım yağmur yağıyordu gök gürültülü olduğu zaman uyuyamıyordum. Çocukluğumdan kalma bir şeydi sanki usulca gök gürültüsünün sesini bastırmak için televizyonu tekrar açıp uyumayı denedim. Ne uyuyabildim ne de düşüncelerimi susturabildim.
**************
Yine bir nöbet günüydü. kendimi hala tam dinlenmiş hissetmesemde yine ve yeniden bir nöbete daha gelmiştim. Arabamın kapağını kapattığınızda en gıcık erkek sesiyle boş bakışlarımı o yöne çevirdim.
"Günaydın Mehpare nasılsın?" Sorduğu bu soruya cevap verip onla asla muhabbet etmek istemiyordum. "Tekrar ve tekrar nöbete geldim sence nasılım?
Yüzüme bakıp sanki çok komik bir şey söylemişim gibi gülmeye başladı Fikret. Aptallığına bakıp samimiyetsiz bir şekilde gülümsedim. Şu anda kafamda geçen tek cümle sal beni moruk twitterdan öğrenilen saçma iltifatlarını dinlemeye dahi takatim yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günebakan
Novela Juvenil••• Yeni bir şehre gelmişti yeni bir hayat yeni başlangıçlar için. Hayallerini gerçekleştirmişti Doktor olmuştu başarılı bir doktor her şeyi geride bırakmıştı Hatay'a gelmişti yaralı bu şehre kendi yaralarını kapatmak ister gibi. Yıllar sonra aynı y...