(Bölüm şarkısı: Şebnem Ferah- Bırak kadının olayım)Odaya girdiğimiz anda etrafa bakındım. Ellerinin içinde hapis olan ellerimi usulca çekerim Atakan ile fazla temas içerisinde olmak kafamı fazlasıyla karıştırıyordu. Düz bir yüz ifadesi ile ona baktım daha doğrusu bunun için uğraştım.
"Evet şimdi kus tim kinini bana. Dinliyorum." Sakin bir tavırla oturdu karşıma bu tavırları daha da sinirimi bozuyordu. Sinirle ona baktım "Yok adam ruh hastası gerçekten." Diye mırıldandım. Yüzüne bakarken sinirimi tutamayıp birden yükseldim tabiki. "Lan odama gel her şeyi anlatacağım demedin mi sen. Beni delirtmeye mi çalışıyorsun sen."
Benim mükemmel sinirimin aksine sakin bir tavırla yüzüme baktı. "Evet dedim ama önce sen sinirini boşalt rahatla" dedi. Masanın karşısında ki koltuğumsu sandalyemsi bişeysiye oturdum ona baktım. "Boşalttım ben sinirimi zaten sen beni yine niye sinir ediyorsun ki anlat ne anlatacaksan."
Verdiğim cevaptan dolayı mıdır nedir daha fazla sinirini saklayamadı ayıcığım. Ağzının içinde bir şeyler mırıldanıp odanın içine boş boş bakındı ebeme sövme ebeme diyecektim ki konuşmaya başladı gür sesi ile "Sen bir manyaksın. Askeriye basmak ne kızım."
"He manyağım he." Dedim heleri baskılayarak sorunumuz bumu susmadım tabiki "Sen çok normalsin ya çünkü ben manyağım." Diye sinirle devam ettim o bana bakarken ona baktım sinirle ve susmayarak onu da konuşturmayarak devam ettim. "Beni zıvanadan çıkartan sensin dua et yakmadım askeriyeni." Sinirle ayağımı sallarken sırf gıcıklığına masanın üstünde ki kalemi itip yere düşürdüm. Neden diye sorarsak ben de bilmiyorum.
"Beni o kadar sinir ediyorsun ki o ağzının ortasına bir tane çakmak istiyorum" Gücüm bir tek kaleme mi yetti derseniz şu an evet karşımdaki adam komutan yani masayı mı devireyim. Hareketime mi bilemem ama güldü
"Çak valla çak sen de rahatla bende rahatlayayım." Dedi gülerek sonra birden ciddileşip gözlerime baktı koyu gözleriyle.
"Ben bir askerim Gülce kafana göre gelip burayı basamazsın. Ay haspam ben sana bir basıcam ayıcığım tam basacağım.
"Atakan istersen cumhurbaşkanı ol ben istediğim sürece her zaman senin yanına gelirim ve buna hiç kimse engel olamaz. Dağda ol dağa çıkarım bana gelip laga luga yapma." Sinirle soludu cümleme
"Bak eski manyak hallerinden vaz geç Gülce lisede değiliz artık yetişkiniz. Ne duymak istiyorsun?" Yok gel diyo ağzımı yırt tabiki ona koz vermedim ve sakince cevap verdim.
"Neyden kaçıyorsun? Neyden korkuyorsun? Korkaklığının sebebi ne?" karşımda oturuşunu dikleştirdi etrafa bakındı tekrar bana döndü "Ben hiçbir şeyden korkmam." Ehh yeter ama
"Bana gelip seni istemiyorum diyorsun sonra gidip Fikret yavşağını sıkıştırıyorsun. Adama üniformana saygımdan seni dövmüyorum diyorsun. Sen beni salak mı sandın lan? O çiçekleri Rıfkı gönderdi dedim diye deliye döndün anlamadım mı sandın?" sessizliğini bozmadığı için bende devam ettim.
"Ben senin sıçtığın bokun rengini biliyorum Atakan bana gelip kendin hakkında yalan söyleyemezsin sen ve bu oturuş şeklin bile evet Gülce korkuyorum ama sana söylemeye götüm yemiyor ortalığın anasını sikersin diye oturuşu." Dedim ona bakarken. Yavaşça bakışlarını bana çevirip gözlerime baktı.
"Ben askerim hiçbir şeyden korkmam sadece emirleri uygularım." Emir derken kim ona neden benle görüşmemesi için emir verirdi ki. Şu ana ait bir emir değilse bu kişiyi biliyordum.
"Kimin emirleri?" diye sordum pür dikkat bir şekilde onu izlerken. "Komutanların emirleri" diye cevapladı gözlerime bakarken. "Bu durumun bizimle ne-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günebakan
Teen Fiction••• Yeni bir şehre gelmişti yeni bir hayat yeni başlangıçlar için. Hayallerini gerçekleştirmişti Doktor olmuştu başarılı bir doktor her şeyi geride bırakmıştı Hatay'a gelmişti yaralı bu şehre kendi yaralarını kapatmak ister gibi. Yıllar sonra aynı y...