Aslinda bölüm yazmak çok istemiyordum çünkü bu siralar zor zamanlardan geçiyorum ve gerçekten hiçbir şey yapasim yok ama istek olmuştu bununla ilgili ve maalesef kimin istediğini çok hatırlayamıyorum :'( olsun umarım bölümü okuyunca mutlu olur ve beğenir ve umarım sizde beğenirsiniz Angie's iyi okumalar
Ayrıca sınır 10 oy 10 yorumm-&-
Elemental adındaki bir yere getirilmiştin ve maalesef bir gruba giremediğin için seni bir kampa getirmişlerdi. Orada ise Yiğit ve Sıla ile tanışmış ve arkadaş olmuştun fakat bunlardan çok dikkatini çeken başka bir kişi vardı Erim...
Kendisi sana öyle bir bakıyorduk ki sanki gözlerine baktığında her şeyini görücek diye korkuyordun. O yüzden onunla çok yan yana gelmemeye çalışıyordun.
Bir gün ormanda dolaşırken bir ses duymanla tedirgin olup arkanı dönmüştün ve karşında sana bakan bir adet Erim vardı. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Sanki seni daha önceden tanıyormuş gibi bakıyordu ama onu daha önce görmediğine emindin. Kaşlarını çatıp ona biraz yaklaştın ve
"Benimle alıp veremediğin şey ne? Neden sürekli gözlerin benim üstümde?" demiştin. Bunu sorman gayet normalde çünkü bir süre sonra rahatsız olmaya başlamıştın. O ise bu sefer gülümseyerek
"Sadece vârisimi daha iyi tanımaya çalışıyorum o kadar"demişti. Bunu söylemesi ile kaşlarını çatmıştın.Vâris mi?
Sen mi?
Ona doğru daha da yaklaştın ve " O nasıl oluyor"demiştin. Bu haline gülüp orman krallığını, kendisinin bir lord olduğunu hatta senin lordun olduğu anlattı. Kafamdaki bütün taşların yerine oturduğunu hissediyordun. Ona döndün ve alaycı bir ses ile " O zaman lordum buyurun kamp alanına geri dönelim."dedin. O ise gülüp senin gibi alaycı sesi ile "Buyrun vârisler önden"dedi. Sen ise gülümseyip hafif bir prenses selamı verdin ve Erim'in önünden yürümeye başladın. O ise buna göz devirdi ve seninle birlikte kamp alanına doğru ilerlemeye başladı...-&-