LOVE ME

acılar

İyi okumalar 💝

Sabah gözlerimi lanet alarımın sesi ile açtım öyle bi ses çıkartıyordu ki fırlamamak için kendimi zor tutum kafam da hafif bir ağrı vardı afif olmasına rağmen çok can sıkıcıydı alarmı kapatıp ayağa kalktım banyo ya girip elimi yüzümü yıkadım ve dolap tan havlu çıkarıp kuruladım tekrar odaya döndüm aşağı dan sesler geliyordu ne oluyordu bilmiyorum kapıyı açıp merdivenlerden inemeye başladım salona girdiğim de büyük bir karmaşa vardı ses sistemleri kuruluyor ve ev süsleniyor du ne oluyor yine yegyeom gördüm ve hemen yanına gittim

"Neler oluyor yegyeom ne bu kargaşa "

"Birşey olduğu yok hyung sen geldin diye hoş geldin partisi düzenliyorum ah o oraya yerleşmicek"

"Yegyeom saçmala ma hemen durdur bu saçmalığı ben sevmem böyle şeyleri hem ne partisi ah cidden saçmalık "

"Kusura bakma hyung bu kadar hazırlık boşa değil hem sana soran olmadı ben hazırlıyorum annem ve babam da onay verdi senin için o yüzden durdurmam"

"Sen benim başıma belamısın "

"Hıhı "

Ona göz devirip salondan çıktım ve odama gittim dolabından siyah boğazlı kazak çıkardım ve siyah salaş pantolon ellime alıp banyo ya gidip giyindim aşağıya indim salon tam parti havası almış ti bir bakış atıp çıktım kabanım mi aldım arabaya bindim ve arabayı çalıştırıp yolla koyuldum bugün önemli toplantılarım vardı ama odan önce bizim kilerle buluşacaktım o yüzden söyledikleri kafe ye doğru sürdüm geldiğim de arabayı park edip indim kafe nın içine girdim gözlerimi gezdirdim jisoo ellini kaldırıp bana gelmem için saldı bende oraya ilerledim masaya az bi mesafe kaldığında onu da gördüm o da burdaydi bu normal di çünkü ben nasıl onların arkadaşıysam o da aynı şekilde onların arkadaşıydı bunu için onlara asla kizamam benim yüzümden kaç yıllık arkadaşlık larını kesemezlerdi ki isteselerde ben buna izin vermezdim sandelye yi çekip oturdum tam o sırada biri gözlerimi kapatı ellerini çekip bbaktım hesoak tu

"Ah canım arkadaşım seni çok özledim "

"Bende seni hyung "

Ona sarıldım oda yerine geçip oturdu kahve isteyip yerimde daha çok yayıldım sabah ları kahvaltı yapmayı pek sevmiyorum hata hiç sevmiyorum o yüzden sadece bir kahve istedim kahvem geldi elime alıp bir yudum aldım bizim kilerle baktım herkes gülüp sohpet ediyordu bu manzarayı bille özlemişim hepsine teker teker baktım hiç değişmemişler gerçekten de tam o sırada gözlerim onun gözleri ile buluştu ne yani bana mı bakıyor du ah cidden umurumda değil tekarar önüme döndüm kahve den çıkan sıcak buhar yüzüme geliyordu bu hep hoşuma gitmişti ki şimdi de gidiyor yüzümde hafif bir tebessüm oldu gerçekten hoştu namjoon hyung un beni dürt mesi ile ona döndüm

"Ne jeon sesin soluğun çıkmıyor hım "

"Saçmala hyung sadece sizi dinliyordum"

"Jungkook iyisin dimi "

"İyim gerçekten dediğim gibi sadece sizi dinliyordum "

Rose kafasını aşağı yukarı saldı anladım der gibi bir süre daha kafede oturduktan sonra kalktık herkesin işi vardı bende iş yerine geldim orada oturduğumuz sürece bana bakmıştı gözlerini bir saniye bile ayırmamıştı üstümden bunu pek takmadım çünkü artık kalbime söz geçirmeliyim o yüzden fazla takmadım odama geçtim ki kapı çaldı gir dedim içeri asistan girip birkaç dosya bıraktı ve çıktı anlaşılan bugün baya işimiz var hemen oturup işlerimi halletmeye başladım
.
.
.
.

Son toplantımı da bitirdim ve odama geçtim kendimi deri koltuğa bıraktım gerçekten çok yoruldum gözlerim duvarda asılı olan saate kaydı saat sekiz e geliyor du bu kadar olmuş muydu hiç fark etmedim ve aklıma bir an yegyeom un bugün benim için vereceği parti geldi ah gerçekten geç kalmıştım hemen ayağa kalkıp eşya larımı da alıp oda dan çıktım asansör e binip tuşa bastım asansör durdu bende hemen çıktım kapıdaki korumalar dan arabamın anahtarını alıp otopark a geldim arabaya binip çalıştırdım ve yolla koyuldum
.
.
Tam yarım saat süren yolculuğun sonunda artık eve gelmiştim ah tanrım müziğin sesi burdan bile duyuluyor arabayı park edip çıktım saçlarımı arkaya atıp ilerledim o sırada telefonumu çıkartıp saate baktım saat sekiz buçuk tu kapının önüne gelip zili çaldım hemen sonra kapı açıldı açan çalışandı içeri girip salona doğru yürüdüm bu da ne böyle içeri si doluydu yegyeom bu işin sonunda seni parçalayacağım bu kadar kalabalık olmasına ne gerek vardı içeri tekrar bir göz gezdirdim yegyeom beni görüp hemen yanıma geldi gel gel seki parçalayacağım gözlerime bakıp durdu nasıl bakıyorum bilmiyorum ama korkmuş gibi gözüküyor dilimi yanağımın içinde gezdirdim o da durduğu yerden yanıma geldi