Kamp

22 5 1
                                    

Uyandığımda saçlarım terden yüzüme ve boynuma yapışmıştı. Saat tahminen gece üçü geçmişti. Kalp ritmim normale dönene kadar yatakta uzanıp tavanı izlemeye devam ettim. Bu sırada gördüğüm rüyayı düşünmemeye çalışsam da çok başarılı olduğum söylenemezdi.

Kalbim normale dönünce yataktan kalkıp sersem adımlarla banyoya yöneldim. Hızlıca yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra ev arkadaşımı kontrol etmek için sessiz adımlarla odasına girdim.

Carla ile lisenin ilk yılında tanışmıştık. Başta önyargılı olsam da birkaç konuşmadan sonra aslında çok tatlı ve iyi kalpli bir kız olduğunu anlamıştım. Üniversitede aynı okulu kazandığımız için birlikte ayrı bi eve çıktık. Ara sıra küçük tartışmalar yaşasak da herşeyimi anlatabildiğim nadir arkadaşlarımdan.

Odaya girdiğimde Carla'nın uyuduğunu görüp rahatladım. Onu uyandırmamaya özen göstererek odadan çıkıp kendi odama gittim. Terlediğim için ıslanan kıyafetlerimi bir çırpıda değiştirip tekrar uykuya dalmak umuduyla yatağa yattım.

Ancak işler çokta istediğim gibi gitmedi. Gördüğüm rüyayı her ne kadar düşünmemeye çalışsam da her gözümü kapattığımda kendimi tekrar ormanın ortasındaki yolda koşarken buldum. Kaç saat boyunca bu şekilde sağa sola dönerek uyumaya çalıştım bilmiyordum ancak alarmın çalmasıyla zaten zar zor daldığım uykumdan tekrar uyandım.

Alarma söylene söylene yataktan kalkıp alarmı kapattım. Her ne kadar gidip tekrar uyumak istesem de 11'de dersim vardı ve geç kalmak istemiyordum.

Liseden beri en büyük hayalim psikolog olmaktı. O dönemler derslerime odaklanıp çalışmak her ne kadar zor olsa da hayalim için bazı fedakarlıklar yaptım. Ve şimdi 2. Sınıf psikoloji öğrencisiyim. İleride iyi bir psikolog olmak için her derse zamanında gidip iyi notlar almak için çokça çalışıyorum.

Odamdan çıktığımda Carla'nın kahvaltı hazırladığını gördüm. Sessiz bir şekilde onu izlemeye başladım. Sapsarı saçları vardı. Çoğunlukla saçlarını omuz hizasında kestirirdi ancak son zamanlarda değişikliğin kendisine iyi gelebileceğini düşünüp saçlarını uzatmaya başladı. Saçlarını tepeden dağınık bir topuz yapmıştı. Üstünde tatlı, pembe bir şort ve tshirt vardı. Genelde bu tarz renkli kıyafetler giymeyi tercih ederdi. Bence kıyafetleri kendi kişiliğini fazlasıyla yansıtıyordu. Çoğunlukla neşeli bi kız olsa da ciddi ortamlarda nasıl davranması gerektiğini de iyi bilir.

Onu korkutmadan yavaşça mutfağa girdim. Ayak seslerimi duyup arkasına döndü ve beni kocaman bir gülümsemeyle karşıladı. İkimiz içinde tost yapmıştı ve bitki çayı hazırlamıştı.
Neşeli bir ses tonuyla
"Günaydınnnnn"
Dedi bende onun aksine gülümsemekle yetinip sade bir günaydınla karşılık verdim. Bu hallerimi başlarda garipsese de şuanda çok normal karşılıyordu.

"Bakk sana kahvaltı hazırladım hemde en sevdiğin çaydan bile yaptımm.Normalde tostun üstüne şekil çizicektim ama biraz erken uyandın."

Genelde yemeklerin üstüne tatlı şekiller çizmeyi çok severdi. Bence buna gerek yok ama benim gereksiz gördüğüm çoğu şeyi çok tatlı bulur ve banada zorla yaptırmaya çalışırdı.

Hala bi tepki vermediğimi fark edince ona dönüp"Teşekkürler,iyi ki varsın."Diyerek küçük bir tebessüm gönderdim.

Masaya yemekleri taşıdık ve iştahlı bir şekilde yemekleri yemeye başladık. Carla yemek yerken hiç susmayan kişilerdendi. Bense sadece yemeğimi yemeğe odaklanmayı seviyordum. Galiba her yönden zıt iki insan olsak da bu bizi birbirimize bağlıyordu."Mary senceee akşam dışarı mı çıksak" İşte başlıyoruz.
"Niye" çokmu soğuk bi cevap oldu bu?
"Bilmem evde çok sıkılıyorum. Hem daha yirmili yaşlarımızdayız niye evde oturarak bu yaşlarımızı heba edelim ki."

KANLI İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin