Bu bölüm birazcık cinsellik içerir lütfen ona göre okursanız sevinirim.
.
Herkes gergince Park Jimin'in salonundaki koltuklarda oturuyordu. Çocuklar bir açıklama bekliyor, büyükler ise nasıl açıklayacaklarını düşünüyorlardı."Artık biriniz konuşabilir mi? Bizi daha çok tedirgin ediyorsunuz" sevgilinin kucağına yatmış mavi saçlı çocuk bıkkınlıkla konuşmuştu. 1 saati aşkın zamandır buradaydılar ama kimse tek bir kelime bile etmiyordu. En sonunda Jimin dayanamamış gibi konuşmaya başladı.
"Babam ünlü bir mafya yani mafyaydı. Vefat ettikten sonra tüm işlerini bana bıraktı. Hiçbir zaman istemedim. Çünkü onlar ya insanları öldürüyorlar ya da zehirliyorlardı. Bu işlere çok karışmadım. Jungkook ve Namjoon ile tanışınca iyice uzaklaştım bu işten. En güvendiğim kişiye bıraktım tüm işi. Kuzenim Kihyun'a. Yine de herkese Park'lar diye sorunca akıllara Park Taewo'nun adının dahi bilinmediği oğlu geliyordu. Ben. Normal bir şekilde hayatıma devam ediyordum. Sonra Kim Mingyu'nun babası girdi araya. Bir anda servetleri arttı. Para artınca ün de artırıyor yeraltı aleminde. Yıllar sonra gizlediğim kimliğim onlar yüzünden ortaya çıktı. Şimdi de Kihyun ile onları batırmak için uğraşıyoruz. Herkes onların uyuşturucuyla ünlendiğini biliyor zaten ama polis bu konuda bir şey yapamıyor"
"Niye yapamıyor hyung?" Seokjin ortaya attığı soruyla konuşmak üzere olan sevgilisine döndü.
"Delil yetersizliği. İçlerinde bir adamımız var. Kayda değer bir şey bulduğu an polisler üstlerine çullanacak"
Hoseok yerinden rahatsızlıkla doğruldu. "Yani siz iyi mafya gibi bir şeysiniz. Uyuşturucuyla da işiniz yok yani"
Jungkook kucağındaki bebeğinin saçlarını okşarken buruk bir gülümseme bıraktı ortama.
"Lisedeyken Namjoon hyungla birlikte bazı kötü yollara düştük. Uyuşturucu gibi. Arkadaş ortamımız çokta iyi değildi. Bize uyuşturucuyu alıştıran da onlardı zaten. Sonra Jimin geldi okula. O kurtardı bizi o iğrenç şeyden. Bizde Jimin'e borçlu olduğumuz için babasının ve onun yanında çalıştık bir süre. Üniversiteye geçince de o işleri bıraktık. Yani uyuşturucu satmak gibi bir durum yok. Asla da olmadı."
Herkes onları anladıklarını belli eden mırıltılar çıkardı. Jimin merakla sevgilisinin vereceği tepkiye bakıyordu. Küçüğünü korkuttuğunun da gayet farkındaydı. Yoongi'nin kendisinden uzaklaşmasını istemiyordu.
"Yine de bunu bize söylemeliydiniz hyung. İnanmadım ama yine de çok korktum." sonunda konuşmuştu küçüğü. Jimin hızlıca kafasını sallayarak onu onayladı.
"Söylemek istemedik çünkü Kim'leri bitirince bizde de her şey bitecekti. Korkmanızı istemedik" hemen açıklamaya koyulmuştu bile. Küçüğü ne merak ediyorsa her şeyi açıklamaya hazırdı. Yoongi ise sadece susup olanları düşündü. Birkaç dakika sonra küçüklerin ailesi gelmeleri için mesaj atmıştı. Onlarda bu gerici ortamdan kurtulmak için bir yol bulmuşlar hemen büyüklerinin evinden çıkmışlardı.
Orta boyutlardaki salonda sadece Yoongi ve Jimin kalmıştı. Büyük olan iyice sevgilisine yasladı.
"Söylemediğim için özür dilerim güzelim. Sadece seni öğrenirlerse eğer bana karşı ellerine bir koz geçer diye düşündüm. Sana bir şey olur diye bu konulardan uzak tutmak istedim"
"Eninde sonunda öğrenecektim ama hyung. Onları bitirdikten sonra yine de mafya olarak kalacaksın. Ki mafya işleri umrumda bile değil. Sadece sana zarar gelmesinden korkuyorum" iyice büyüğüne yaklaşarak konuştu Yoongi. Kulağını Jimin'in kalbine yaslayıp beline kollarını bağladı. Beyninde yankılanan hızlı kalp atışları gülümsemesini sağladı.
"Bana, bize bir şey olmayacak merak etme Yoon. Sadece Mingyu'dan biraz daha uzak durmaya çalış tamam mı? Ne kadar sevmesem de o benim öğrencim ve ona herhangi bir hareket etmem bile kariyerimin sonlanmasına kadar gider. Kariyerim umrumda değil ama ben olmadığımda sana karşı bir şey yapabilir" Yoongi de onu onayladı. Mingyu'ya yaklaşma gibi bir planı yoktu zaten. Onun iğrenç yüzünü görmek bile fazlasıyla midesini bulandırıyordu.
"Film izliyelim mi?" kısa bir onaylama cümlesi söyledikten mutfaktan atıştırmalık almaya gitmişti. Kafası biraz filmle dağıtabilirdi. Cips, şekerleme ve içeceklerle içeriye girdi. Büyüğü çoktan filmi açmış onu bekliyordu. Ekranda gözüken isme baktı.
Avengers 1
"Avengers sevdiğini bilmiyordum" diyerek mırıldandı hyunguna. "Aslında sevmiyordum diyemem çünkü daha önce hiç izlemedim ama senin sevdiğini öğrenince beraber izleyelim dedim"
"Ne? Daha önce izlemedim mi dedin sen?" Jimin kafasını onaylar şekilde sallamıştı. "Nasıl izlemezsin ya? En iyi filmlerden biri bu hatta serisi. Bak baştan anlaşalım şimdi sen görünce şey yaparsın falan, Tony Stark benim" Büyüğü kaşlarını çattı. Ne demek 'benim'? Bu adamı izlemeden sevmemeye başlamıştı bile.
"Kıskanma. O senden önceki kocam. Yani bu durumda sen ikinci kocam oluyorsun. Kıskanması gereken o" diyerek ekranda beliren adamı göstermişti. Eh, itiraz edemezdi ki bu adam karizmasıyla şimdiden iyi görünmüştü.
"Black Widow'u seviyorum ben zaten. Napıcam bu yaşlı adamı?"
"Hani izlememiştin"
"Sosyal medyada kesitleri çıkıyor karşıma." küçük olan kafasını salladı. Gözlerini televizyondan bir saniye bile ayırmıyordu. Elini hyungunun kucağındaki cips tabağına attı. Birkaç saniye sonra bulmuştu cipsleri. Yedikten sonra elini tekrar tabağa götürdü. Bu sefer dokunduğu şey tabak değildi. İlgisi bir an filmden ayrılıp Jimin'in penisinde duran eline döndü. Büyüğü oyun oynamak istiyorsa oynardı. Tekrardan filme döndü ama elini yine de oradan çekmedi.
Biraz bekledikten sonra pantolonun üstünden penisini okşadı. Büyük olan hafifçe inlerken başını geriye attı. Küçüğünün pantolonunun düğmesini bulmak için uğraşan ellerine gülümseyip düğmeyi açtı. Kalçasını kaldırarak çamaşırıyla birlikte çıkardığı pantolonunu ayaklarının dibine kadar indirdi. Bir anda soğuk havayla temas eden penisiyle irkildi. Kemikli eller penisini bulduğunda da daha sesli inledi. Yoongi ise sanki odağı oradaymış gibi filmi izliyordu.
Birkaç kere çektiği penisi bıraktı. Jimin ise olduğu yerde kayıp ayaklarını sehpaya uzattı. Yarı yatar pozisyondaydı şuan. Yoongi de büyüğünün göbeğine yatmış hafif sertleşmiş olan penisi ağzına almıştı. Jimin'in elleri anında saçlarına çıkarken penisin ucunu emdi.
Gözleri hala filmdeydi.
Daha da sertleşen penisle Jimin kendini küçüğünün ağzına itmeye başladı. Küçüğünün ağzının duvarına değen penisinin ucuyla derince inliyordu. Onun hareket ettiği yanağından belli olurken bu görüntü karşında yutkundu. Küçüğü her türlü onu etkiliyordu. Yanağının iç tarafına vuran penis bir süre de aynı hareketi yapmaya devam etti. Büyüğünün geleceğini belli eden titremeleriyle onun tüm menisini yutmak için hazırladı kendini. Birkaç saniye sonra ağzının içi beyaz sıvıyla doldu. Hepsini yutmaktan çekinmedi.
Yoongi sonunda gözlerini filmden ayıran boşaldığı için yorgun gözlerle kendisine bakan büyüğüne döndü. Dudaklarına yaklaşıp sert bir öpücüğü başlatırken gününün güzel bir ağız işiyle biteceğini sanan Park Jimin gülümsedi. Yanılıyordu.
Gece daha yeni başlıyordu.
....
Ya biz Kim'lerden ağız işine nerden geldik bir anda🤭🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Park
FanfictionMin Yoongi en çok biricik öğretmeni Park Jimin'i çizmeyi severdi... •semeGi × ukeMin •minific •texting+düzyazı