1.Bölüm "Çığlık"

41 4 6
                                    

Normal bir okul günüydü ya da biz öyle düşünüyorduk Eylül ile beraber otobüsteydik,okula gidiyorduk gideceğimiz yere varmamıza henüz 2 durak vardı. Eylül bana hoşlandığı çocuğu anlatırken ben başka şeylere dalmıştım, Eylül bana bunları anlatıyordu ama hoşlandığı çocuğu bana hiç söylememişti her sorduğumda ise geçiştiriyordu,şu an zamanı olmadığını ve zamanı geldiğinde ilk bana söyleyeceğini falan söylüyordu.

İneceğimiz durakta otobüsü durdurmuş ve inmiştik okula doğru yürürken önümüzde olan Deniz ve Alp'e gözümüz çarpmıştı, Eylül'de koşarak yanlarına gitmişti ben de arkasından uyuşuk uyuşuk yürürken omuzumda hissettiğim kol ile kafamı sola doğru çevirdim. Eren'i görmem ile yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim Eren ise bana göz kırpmış ve önümüzde gülerek yürüyen Deniz,Alp ve Eylüle doğru hızını artırmıştı ben de onunla beraber hızlanırken yanlarına ulaşmıştık.

Okulum önüne gelmiştik ve kapıdan geçmiştik, çok sevdiğim edebiyat hocamız olan Tuğba hocayı görmem ile yüzümde fark etmeden bir gülüş belirmişti ve
"Günaydın" demiştim.
Onun da bana karşılık vermesi ile tekrar gülümsemiş ve okul kapısına doğru yürümeye başlamıştık.

2.katta olan sınıflarımıza dağılmıştık ben,Eren ve Deniz aynı sınıfta Alp ve Eylül aynı sınıftaydı sınıfa girdik orta 3.sırada olan sırama oturdum yanıma Eren arka çaprazıma ise Deniz oturmuştu,derslerimiz başlamıştı şimdi ise 5.dersteydik lavaboya gitmek için hocamızdan izin aldım sınıf kapısını açıp büyük ve uzun koridordan lavaboya doğru yürümeye başladım.

Lavaboda ellerimi yıkadığım zaman okulun koridorunda büyük ve tiz bir çığlık duyuldu,korku ile titrerken okul koridoruna doğru koştum ve gördüğüm karşısında şok olmuştum bedenim tamamen donmuş ve tepki vermiyordu hareket etmek istesem dahi edemiyordum bedenim buna izin vermiyordu yerde ağlayan kıza kaydı gözlerim. Elif kendisini çok tanımıyordum ama yerde kanlı bedene sarılmıştı yerdeki kişi onun erkek ikiz kardeşiydi,tüm bu şokun üstüne koridoru okuldaki hocalarımız ve öğrenciler doldurmuştu hepsi şok olmuştu hocalarımız hemen ambulans ve polisi aramışlardı.

Polis ve ambulansın gelmesi çok zaman almamıştı ambulans çalışanları cesedi kaldırıp götürmüşlerdi polisler ise ifade almaya başlamış ve olay yerini inceleme başlatmışlardı ben hâlâ yaşadıklarımın şokundayken Tuğba hocam bana doğru gelip.
"Tuğçeciğim,olaya şahit olan biri olarak ifade vermen gerekiyor canım." Demişti
Ağzından dökülen kelimelerin üstüne ayaklanmış ve polislerin yanına gitmeye başlamıştım yürürken bile bana destek olan Tuğba hocama gülümsedim ve polislerin yanına varmıştım,bana sorulması gereken soruları sormuş,ifademi almışlardı.

Tüm bu olaylar bitmiş ve akşam olmuştu herkes eve gitmek için ailesini bekliyordu ki biri okulun kapısına yöneldiğinde büyük bir patlama duyuldu patlamanın ardından bir anda korku ile ayaklanıp bakışlarımı sesin geldiği yere çevirdim okuldan çıkmak için yönelen kız yerdeydi tam 12'den vurulmuş yerde yatıyordu annesi ise çığlıklarla ağlamaya başlamıştı,ben de korku ile elimi tutan Eylül'ün elini sıktım korktuğumu anlayacak ki hem bana destek amaçlı hem de kendi içini de korku kapladığı için o da karşılık vermişti.

Hocalarımız bizi okula yönlendirmeye başlamıştı son kez kapının olduğu yere baktığımda şok içinde etrafa bakan annemi fark ettim o da korkmuştu gerçi kim korkmazdı ki bu olaydan,annem kapıya doğru yöneldiğinde annemi durdurmak için onun olduğu yere gitmek için adımımı atacakken Eylül beni durdurdu,beni sıkı sıkıya tutan Eylül'ün kollarında

  "Anne,gelme sakın gelmee lütfen orada dur gelme" diye haykırışlarım okulun bahçesini doldururken hocalarımızdan bir kaçı annemin olduğu yere doğru yürüyüp,Annem ve diğer velilere bilgi amaçlı bir şeyler anlatmaya başladılar.

Şimdi ne olacak,ne yapacağız,bu okulda ne yapacağız,Annemsiz nasıl yaparım ben diye düşüncelere dalarken müdür yardımcımızın,

  "şu anda velilerinize bilgilendirme yapılıyor siz de bize içeriye geçin içeride size de bilgilendirme yapılacak,lütfen bize zorluk çıkarmayın ve sınıflarınıza yönelin hocalarımız sizinle olacak ve yardım edecektir" demesi ile irkildim ve Anneme son kez bakıp okulun giriş kapısına bedenimi çevirip yürümeye başladım ama bakışlarımı Annemden alamıyordum onsuz nasıl yapacağım?, bu sorularım bitmek bilmezken kafamı da okula doğru çevirip okuldan içeriye girdim.

Sınıflarımıza girdiğimizde Eren ve Deniz beni yalnız bırakmamış ve yanımda oturmuşlardı.Eylül ile farklı sınıftaydık,ona çok ihtiyacım vardı ama Eren ve Deniz onun yokluğunu hissettirmiyordu onlar da benim en yakın dostumdu.

Sınıf kapısının açılması ile Eylül ve Alp sınıfa girmişlerdi kaşlarımın çatılması ile Eylül yanıma gelip oturdu  "hocamızı bir şekilde ikna ettik,sizi yalnız bırakamazdık değil mi?" Deyip yüzüne yalandan da olsa bir gülümseme yerleştirmişti her ne kadar kötü olaylar da yaşasak Eylül neşemizi yerine getirmek için çabalıyordu "e tabi ki de" diyerek karşılık verdi Deniz birazda olsa normal davranmaya çalışıyorlardı.

Bu olayların ardından tam 2 gün geçmişti kimse ne okuldan çıkabiliyordu ne de girebiliyordu okulun önünde bir sürü polis olmasına rağmen kimse müdahale edemiyordu kimsenin zarar görmemesi için.Cinayetler bitmek bilmezken,insanlar acımasızca öldürülürken kim neden böyle bir şey yapar ki diye düşünüyordum ,kimin kime nasıl bir kini var da böyle bir şey yapmaya kalkar diye düşünürken,

Alp  "bu böyle devam edemez bir şeyler yapmamız lazım" demişti Eylül de onu onaylarcasına kafasını salladı.Bir şeyler yapmamız gerekiyordu Eylül hemen ardından "evet hocalarımız ne kadar denese de hiç bir şey olmuyor,bence bu akşam sadece beşimiz beraber okula bir göz atalım" demişti.

Gece saat 2.23'ü gösterirken yanımda uzanmış olan Eylülün hareket edip kalkmasını hissetmiştim."Tuğçe uyan,Tuğçe hadi uyan kimseye yakalanmadan çıkmamız lazım" deyip ardından kolumdan tutup beni yataktan çıkarmıştı,kızlar tuvaletine doğru yöneldik "hadi elini yüzünü yıkayıp ayıl da daha fazla oyalanmadan erkeklerin yanına gidelim" diye sessizle konuşmuştu koca koridorda sadece ikimiz vardık. Uykulu halimle "diğerleri nerede?" diye mırıldanmıştım, eylül de "erkekler tuvaletinde ayılmaya çalışıyorlar,neyse ki senin gibi uyuşuk değiller çabuk uyandılar" demiş ve gülüyordu kahkaha atmamak için eli ile ağzını kapatmış susmaya çalışıyordu.

Kapının tıklanması ile bakışlarımız kapıya yöneldi ve kapının ardındaki ses konuşmaya başladı"kızlar hadi çok geç olmadan bir şeyler yapalım" dedi bu Deniz'in sesiydi ardından Eylül dudaklarını aralayıp "Tuğçe hanım ayılırsa geleceğiz" diye sessizce cevapladı. elimi yüzümü yıkadıktan sonra kendime gelmiş ve ayılmıştım,Eylül ile beraber kapıyı açıp kapının dışına çıkmıştık. Eren bize "çok şükür çıkabildiniz,e ilk olarak ne yapıyoruz" demişti. evet biz ne yapacaktık?,neyin peşine düşecektik?,en önemlisi katili bulunca ne yapacaktık?,ne yapabilecektik?.


BÖLÜM SONU

İnstagram:maviseaa

EsefHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin