2〰️

89 10 36
                                    

"Hayat sende durmam diyor,
Her nefeste son geliyor...
Bildiğin sende kalsın;
Sen yalancı baharsın,
Artık senin olmam diyor."

"Merhaba Aida."

Duyduğu bu sesin hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu sorgulayan Aida, gözlerini birkaç kez kırpıştırdığında adamla arasında kalan 2 adımlık mesafeye baktı.

Adam gerçek kızım. Beyninin oyun falan oynadığı yok.

Aklını zar zor toparlayarak cümle kurmayı başardı.

"Hoşgeldin." Adamın doğrudan gözlerine bakamıyordu bile.

"Hoşbuldum."

"A...akademiyi bıraktın sanırım?" Dedi sesinin titremesini engelleyerek.

"Bıraktım. Geri döndüm. Ofisimi açıyorum. Aileme ve kızıma yakın olabilmek için."

"Ne güzel..."

Her şey çok farklı olabilirdi. Ailen dediğin oluşum sen, ben ve kızımız olabilirdi.

"E... bir yere gidiyorsun sanırım. Tutmayayım seni."

"Sağ ol." Dedi ve yanından geçip gitti.

"Abi ne oldu ya?" Dedi Terushima, az önce kadının olduğu yere bakakalan ortağına bakarak.

"Bana bak, iyi misin?"

"Hı hı."

"Kimdi o kadın?"

"Eski eşim. Rina'nın annesi."

"Hee, şu şeyi vu-"

"Evet. O." Diyerek kestirip attı. Hızla dükkana dönerek yarım bıraktığı işini tamamladı.

Evine neredeyse koşarak giden Aida, gözlerinin buğulanmasıyla anahtarı deliğine oturtmakta zorlandı ve güç bela kapıyı açarak kendini içeri attı. Kapıyı hışımla kapattığı anda dolan gözlerindeki yaşlar hızla süzülmeye başladı.

"Suna. Hayır... hayır..." kapıya yaslanarak derin nefesler alıp vermeye başladı.

"Şimdi gelemezsin. Allah kahretsin şimdi gelemezsin!" Elini yanındaki masaya vurduğu gibi koyduğu her şey yeri boyladı.

"Neden yapıyorsun bunu bana? Niye seni unutmama izin vermiyorsun? Zar zor toparladığımız akıl sağlıklarımızdan tekrar mı olalım istiyorsun?" En son kolundaki çantayı da yere fırlatırken kalbindeki acıyla beraber yer çöktü.

"Aptal!"

18 yıl önce..

"Kanka, çıkışta ne yapıyorsun?" Dedi, okul kantindeki masada oturan kızlardan biri.

"İşe gideceğim. Gelirseniz beklerim. Ama derseniz ki 'indirim yap', zamlı veririm haberiniz olsun." Kızlar Aida'nın bu lafına güldüler.

"Iyy, geliyor fare surat ve ekibi." Dedi karşısında oturan kız. Kafasını çevirdiğinde sınıf arkadaşlarının arkadaş grubunu gördü.

Bir zamanlar o kızlar yerine sen oradaydın.

Yine de umrunda değildi, ama içlerinden bir tanesini düşünmeden edemiyordu. Eski en yakın arkadaşı, farkında olmasa da onu kıran kişi.

Suna Rintarou.

"Aida, bunlar hep senin oraya geliyorlarmış." Dedi yanındaki kız fısıldayarak.

"Yani, kızlar hiç gelmedi ama ikizler ve öbürü geliyorlar."

"Konuşmuyorsunuz değil mi?"

"Konuşmuyoruz. Bir tek Atsumu arada soruyor, o da ne zaman işi düşerse."

Fourteen Years. (Suna Rintarou)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin