Ben bir meleğim ve her meleğin yaptığı gibi insanları iyiye ya da kötüye yönlendiririm. Tabii ben iyiye yönlendirmekle görevli bir meleğim. Tanrının bana verdiği tek görev bu ve bunu yapmam bekleniyor ama bazen iyinin çok ağır sonuçları olabiliyor. Biliyorum, eğer meleği olduğum kişi iyiyi seçerse çok acı çekecek, çok pişman olacak. Doğru her zaman güzel şeyler getirmez. Bazen acı getirir, bazen pişmanlık getirir, bazen hiçbir şey getirmez ve yerinde saydığınla kalırsın, bazen ise çok şey kaybettirir. Arkadaş kaybettirir, aile kaybettirir, kendini kaybettirir... Elinde sadece kendi ellerin kalır ya da kendini kaybettiğin zamanlarda parmaklarını arasına sokup sıktığın saçlarınla bir başın kalır ellerinin arasında. İşte o zaman, tüm bunlara sebep olduğum zaman keşke bir melek olarak yaratılmasaydım diyorum. Bazen iyinin, doğrunun değil de kötünün, yanlışın meleği olmak istiyorum ama bunun yasak olduğunu biliyorum. Dünyada nasıl bir düzen var ise buranın da bir düzeni var ve dünyada nasıl cezalandırılıyorsa insanlar burada da düzeni bozduğunda cezalandırılıyor melekler.
Bir melek görevlendirildiği o kişinin doğumundan itibaren yanında olur. Eğer ilk göreviniz ise bu, onunla birlikte tanırsınız dünyayı. Küçücük ellerin annesinin parmağını nasıl kavradığını ilk defa görürsünüz. İşte o zaman annenin ne olduğunu hissedersiniz. Eğer görevlendirildiğiniz kız çocuğu büyür ve anne olursa o zaman da anneliğin ne demek olduğunu ilk defa hissedersiniz...
Tabii ki bir insan kadar yoğun yaşayamazsınız duyguları ama o duygunun nasıl bir şey olduğunu anlayacak kadar hissedebilirsiniz. İnsanların göremediği, bilmediği şeyleri bildiğimiz gibi biz melekler de onların hissettiklerini eksik hissediyoruz. Bu sayede iki evren arasındaki dengenin korunduğu ve meleklerin görevlerinden sapmasının engellendiği söyleniyor. Bu denge için insanlar ve melekler bazı şeylerden eksik bırakılıyor. Bazen kendime soruyorum insanların çoğu zaman bilinçsiz yaptığı seçimler ve bunların sonucunu bilmemesi mi daha büyük eksiklik yoksa bizim insanlar sayesinde eksik hissedebildiğimiz duygular mı daha büyük eksiklik?
Dediğim gibi eğer bu ilk göreviniz ise bir çocuğun tanıdığı kadar tanırsınız dünyayı. Mevsimleri onunla birlikte yaşarsınız, gökyüzüne onunla birlikte bakarsınız, bir ağacın dallarına konmuş kuşların sesini onunla birlikte duyarsınız. Ve o an dersiniz ki "Tanrım, her şey bu kadar güzelken neden yarattın kötülüğü, yanlışı, çirkini?"
Bir insanın yaşamı sonlandığı zaman ilk kez ölümü hissedersiniz ve sizin göreviniz de böylece sonlanır. Sonlanmayı her iki evrende de tadarsınız.
Evet, o kişiyle birlikte tanırsınız dünyayı ama melek olarak zaten hepsini önceden biliyorsunuzdur. Çünkü siz bunun için yaratıldınız ve göreviniz bunları bilip yönlendirmek. Tek fark bunu yaşayan bir kişinin yanında gözlemlemektir ve bu bilmenin ötesinde bir şeydir. Bilmek farklı, yaşamak farklıdır. Biz de her insan yaşamına ortak oldukça deneyim kazanır, olgunlaşır, büyürüz. Bizim yaşımız bir insan ömrüne denktir. Kaç yaşam gördüysen yaşın o'dur.
Ben henüz yolun çok başındayım. 6 yaşam gördüm, yani 6 yaşındayım. Adım Tzuyu. Ama ben 7. yaşamımda, 7. yaşımda bir yanlış yaptım. O yanlışı yapmayı seçtim... Oysa burada seçim yapmam yasak. Doğrunun, iyinin meleği mi yoksa yanlışın, kötünün meleği mi olacağımı Tanrı seçti. Ben ve yanımdaki yanlışlar meleği insana bir seçim hakkı verdik. Bunlardan birini insanoğlu seçti. Tanrı ve insanoğlu sonucu ne olursa olsun istediğini seçebildi ama melekler?
İyinin meleğiysen sadece iyinin meleğisindir. Kötünün meleğiysen sadece kötünün meleğisindir ve insana sadece bu seçeneği sunarsın. Ben doğrunun meleğiyken insanoğlunu yanlışa yönlendiremem. Benim böyle bir seçeneğim de görevim de yok. Eğer bunu yaparsan insana bir seçenek kalmaz ve tek sunulanı yapar ama bu hem dünyanın hem göklerin hem de Tanrının düzenini bozar. Düzen Tanrı için her şeydir.
Ben iyinin meleği Tzuyu, insanoğlunu seçeneksiz bıraktım. Ben iyinin meleği Tzuyu, evrenlerin dengesini bozdum. Ben iyinin meleği Tzuyu, Tanrının görevine karşı geldim ve görevimden saptım.
Ben kötünün ve yanlışın meleği olmayı seçtim...
—————————————————————-
Herkese uzuuun bir zaman sonra tekrardan merhaba. Benim ve sizin için yepyeni bir hikaye ve dünya yaratmak istedim. Biraz bilimkurgu biraz romantik bir hayran kurgu yazmayı uzun zamandır hayal ediyordum. Bunu gerçekleştirmeye başladığım için çok mutluyum. Umarım herkes benim yazarken yaşadığım heyecan kadar bir heyecanla okur ve bu hikayeyi seversiniz. Aslında bölümü cumartesi atmayı düşünüyordum ama yazınca sabırsızlandığım için bekleyemedim. Bu ve bundan sonraki bölümlerde şimdiden iyi okumalar 🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fallen Angels || Satzu (gxg)
FanfictionBen iyinin meleği Tzuyu, insanoğlunu seçeneksiz bıraktım. Ben iyinin meleği Tzuyu, evrenlerin dengesini bozdum. Ben iyinin meleği Tzuyu, Tanrının görevine karşı geldim ve görevimden saptım. Ben kötünün ve yanlışın meleği olmayı seçtim...