yakar mısın mumları bu gece?

209 41 91
                                    

"benim için siler misin geceyi gökyüzünden?
benim için tutar mısın kendi ellerinden?
benim için okşar mısın saçının her telini?
kendin için yakar mısın mumları bu gece?"

kiraz - izmarit adam

siz:
kiraz
heeseung bir şey bilmiyor

kiraz:
park
özür dilerim

siz:
ne
ne için

kiraz:
seni
beni sevmen adına zorladığım için

siz:
saçmalık|
seni zaten|
öyle değil

kiraz:
sana kızmıyorum
inan ki
kızmıyorum
kırgın da olmayacağım
bunu düşünüp üzülmeni istemiyorum
gerek yok biliyorsun
senin için her zaman karşındaki "kiraz" olacağım

siz:
bu
kötü bir şey mi

kiraz:
demek istiyorum ki
senin için hiçbir zaman
yang jungwon olamadım
kiraz olmak güzel ama
jungwon sana çok aşık
ve sen sadece kirazı seviyorsun
hep bundan ibarettim|
değerim oldu mu senin için hiçbir zaman bilemeyeceğim|

siz:
ne demeliyim|
bilmiyorum|
seni seviyorum ama|
bazen sevgi yetmiyor|

kiraz:
bazen sevgi yetmez değil mi izmarit?

siz:
yetmez

kiraz:
hıhı

siz:
emek kiraz
sevgi emek ister
ve ben bu emeği veremem
ve bu ilişkinin içinde seni parçalara ayırırım|
burada bitmeli mi|

kiraz:
aslında emek verdin
ama kaçtın
kaçtın hep

siz:
en iyi olduğum şey
bu yüzden
buna son verelim
buna son vermeliyizdir belki de

kiraz:
bu sefer
söyleyeceğim tek bir şey var

siz:
buyur

kiraz:
ben her zaman sana aşıktım
01.32
görüldü.

kiraz'dan

onu seviyordum.
onu sevmek, bir şeyi sevmek gibi değildi.
bir insanı sevmek, sevişmenin baş tacıydı.
göreceleri tanımazdı.
sevişmek bedensel değil zihinsel, duygusal bir şeydi benim adıma.
bir insanı sevmek,
tanınmaz ve öngörülemez bir savaş gibiydi.
iç açıcı değildi, can yakardı.
nahoşluğu güzeldi, aşk yalan değildi.
sarhoşluğu keyif vericiydi, aşkta kendinden bir şeyler vermek gelenekti.
ve ben ona sadece kendimi değil, kendime ait her şeyi sunacak kadar aşıktım.
ama o bana değil, kendisine bile bir yaşam sunmuyordu.
bu halde yapmam gereken neydi hiç bilmiyordum.

şiir okurken ağladığım doğruydu, hıçkıra hıçkıra ağlardım ve bundan hiç pişman olmazdım.
beni ağlatan şiirlere ayrı takıntılıydım, çok az okurdum ama her defasında gözü yaşlı ayrılırdım.
şimdi pencerenin kenarında ağladığım bir gecedeydim.
ve kapının önünde yağmurda sırılsıklam olmuş biricik aşkım vardı.
başka bir hayatta tanışmış mıydık bilmiyorum ama ona karşı hissettiğim bu hisleri, başka hiçbir şey için hissedememiştim.
onda ona veya bana özel bir şey vardı.
kimsede olmayan, ikimize saklı.
- umarım ona da saklı. -
koşmaktan nefes nefese kalmış bu adam o an benim de nefeslerimi sekteye uğratmıştı.
o şimdi tam olarak bana bakıyordu, ben ise başımı sola eğmiş hüzünden başka bir şey barındıramadığım buğulu gözlerimle ona bakmaya çabalıyordum.
yangın yeriydi, besbelliydi.
biz ikimiz bir araya geldiğimizde yanıyorduk ve yana yana kül olmaktan çekiniyorduk.
hayır, ben kül olmaktan hoşnut olacak kadar deli divaneydim ona.
acıydı.
bu benim açımdan çok acıydı.

giyotin | jwHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin