III - M.

3K 161 60
                                        

-

Taehyung'un dilinden.

Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Neden burda olduğumu ya da nasıl bu hâle geldiğimi hatırlamıyordum. Başıma giren ani sancı ve garip bir hissle doğrulmaya çalıştım.

Aniden belime dolanıp kalkmamda yardımcı olan bedeni seçemiyordum. Zihnim ve görüş açım netleştiğinde sanki her şey tek tek hafızama doldu.

Jeon krallığının ailesiyle olan yemek, Delta ile karşılaşmamız, onun ruh eşim çıkması ve benim aniden bayılmam...

NE! Tanrım, annem haklı çıkmıştı. Biz gerçekten ruh eşiydik. Yıllardır beklediğim ruh eşim Delta'ydı. Kurdum yerinde tepinirken utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim.

Kafamı kaldırarak gözlerimi odanın içerisinde gezdirdim. Annem, babam, Jimin, Jisoo ablam, Jeongguk ve onun ailesi yatağın başına toplanıp endişeli gözlerle bana bakıyordu.

Belimde hâlâ yerini koruyan elin sahibine baktığımda Delta'yla göz göze geldik. İçimi saran heyecanla yerimde kıpırdadım.

"İyi misin, güzelim?"

Güzelim.. Kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Kurdum yerinde tepinirken hülyalı gözlerle baktım ona.

Yaşadığım transtan çıkıp başımı aşağı yukarı salladım 'evet' anlamında. Buna karşılık hafifçe tebessüm etmişti. Tanrım, gülüşü çok güzel.

Açılan kapıyla dikkatim oraya kaymıştı. Saray doktorumuz yanı başıma gelip beni kontrol etti. Jeongguk ona neden bayıldığımı sorduğunda hepimiz dikkatimizi ona verdik.

"Korkacak bir şey yok, kurdunuz ruh eşini bulduğu için böyle bir tepki vermiş olmalı. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız dinlenebilirsiniz prensim. İzninizle ben artık gideyim."

Doktora teşekkür ederken Jimin onu yolcu etmişti. Kafamı kaldırırken annemlerin ve Delta'nın ailesinin odadan çıkdığını gördüm. Onunla baş başa kalmamız için annesine göz kaş yapıyordu.

İçimi saran heyecanla yataktan doğrulmaya çalıştım. Anında buna engel olan kollar yerimde durmamı sağladı. Meraklı gözlerle ona bakarken yatağın kenarına oturdu.

"Omega,"

Kalın sesi içimi titrederken kafamı kaldırarak kehribar renkli gözlerine baktım.

"Çok güzelsin."

Yüzüme doğru eğildiğinde öpeceğini sandım. Heyecanla gözlerimi kapatırken kıkırtısını işitmiştim. Ve ardından boynuma sürtünen 1 çift dudak.

Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyorken düzgün düşünemiyordum. Yıllardır bu anı bekliyordum sanki. Sanki değil, gerçekten bekliyordum.

Burnunu boyun girintime sürtüp kokumu içine çekiyordu. Bu haraketle huylanırken ellerimi saçlarına götürdüm. Ensesindeki siyah, yumuşak saçları okşadım. Böylelikle daha da yakınlaştık.

Beklemediğim anda belimdeki kollar beni yatağa uzattı. Şaşkınlıkla ağzım aralanırken, Delta üzerime kuruldu. İşte şimdi heyecandan ölecektim.

Delta's Aphrodite.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin