Gözlerimi ovuşturdum ve etrafa baktım araba durmuştu ve teyzem dışarıda telefonla konuşuyordu camdan dışarısını izledim,bir sokaktaydık ve binalar rengarenkti bazıları soluk bazıları canlı renkteydi aynı insanlar arasındaki uyum gibiydi biri canlı biri solgun,biri kırgın biri neşeli,biri üzgün biri mutlu,biri enerjik biri hayata küsmüş..
Kulağımdan omzuma düşmüş kulaklığımı alıp taktım kulaklığımda bir şarkı çalıyordu;
Yazık yaşanmıyor çaresiz
Ne bir arada ne de ayrı
Olmak imkansız hiç çaresiz
Ne hayallerle ümitlerle
Mutlu olmaktı dileğimiz..
Teyzem telefonla konuşmasını sonlandırıp arabaya bindi. "Bir türlü götüremediler eşyaları uğraştırıyorlar"dedi teyzem "Ne kadar kaldı?" diye sordum. "Öğlen olmadan vararız."dedi konuşmamızın sonlandığını anladım ve tekrar kulaklığımı taktım şarkı devam ediyordu;
Bir an gelip de küllenince
Yüreklerimiz dinlenince
Başka sevgilerde teselli bulunca
İşte biz o gün tükeneceğiz..
Şarkılar benim için ilaçtı,bağımlılık gibi birşeydi müzikler ruhumu dinlendiriyordu.İnsan dinlediği müziğe göre ruh halini istemsizce değiştiriyordu. Sakin müziklerin insanın ruhunu dinlendirdiğini ve beynin bir kenara attığı düşüncelerle toplantı yapıp anıları,pişmanlıkları,mutlulukları,kararsız kaldığımız zamanları,her hatırladığımızda bizi üzecek anılarla bir bir uğraştığı zaman dilimiydi.
Telefonuma gelen mesajlara bakmak için cebimden telefonu çıkardım ekran kilidini açmadan gelen bildirimlere göz attım.Bir kaçı oyunlardan , birkaçı sosyal medyadan,çoğunluğu ise okul grubundandı.Okul grubunun artık yer kaplamasına gerek yoktu o yüzden uygulamaya girip sohbet yerinden okul grubunu sildim sonrasında eskiden gelen ama bakmadığım mesajlara göz gezdirdim
çoğu teyzemdendi çoğu kursumdandı hepsini görüldü yapıp telefonu kapadım ve önüme baktım.Teyzem arabayı yokuşa sürüyordu arka cama baktığımda ise yokuşun aşağısı full evlerle doluydu anlaşılan yurdum sessiz sakin bir yerdeydi bu benim için mükemmeldi.
"Hazır mısın?" diye sordu teyzem "Sanki hazır değilim desem geri döneceğiz" dedim.
Ve büyük giriş kapısının önüne gelmiştik kapılar açıldığında teyzem arabayı sürdü ve bahçeye girdik karşımda gördüğüm bina 4 katlı geniş bir apartmandı.Issız gözüküyordu sanki üç,dört çocuk anca varmış gibi eski bir bina değildi canlı gri renginde sağlam gözüken bir binaydı.Ben binayı incelerken yavaş yavaş bize doğru yürüyen biri geldi dış görünüşüne bakılırsa takım elbiseli,siyah saçları ise dağınık -bir serseriyi andırıyordu-,renkli gözleri vardı ve biraz belli olan sakalları ile boylu poslu genç bir erkekti.Yanımıza vardığında ilk beni baştan aşağı süzdü ardından teyzeme döndü.
"Buyrun?"dedi "Yeğenimin bu yurtta kalması için gelmiştik" dedi teyzem. "Tabii buyrun içerde işlemleri yaptırın bende valizleri varsa onları taşıyayım"dedi erkek,ikisi aynı anda bana döndüklerinde "Evet valizlerim var"dedim ve valizleri gösterdim.Teyzemle birlikte yurda girdik orta salonu oldukça büyük ve ışıltılıydı "Merhaba, hoşgeldiniz"dedi bilgisayardan bişeylere bakan kadın,teyzem kadınla işleri hallederken bende etrafı incelemeye koyuldum.Orta büyük girişin iki yanında oturup sohbetlik, kareye benzeyen şekilde dizayn edilmiş koltuklar vardı.Girişin direk önünde resepsiyon vardı çaprazında ise iki tane asansör ve asansörün karşısında geniş bir merdiven bulunmaktaydı. "Hadi odana bakalım,hemde yerleşirsin" dedi teyzem,teyzeme döndüm ve onu takip ettim asansöre bindik 3.kata çıktığımızda asansör durdu,kapılar açıldığında karşımız direk koridordu en sonda ise merdiven vardı. "Efendim odanız burası,resepsiyonda kart vermişlerdir kapıyı açın içeri valizleri bırakayım"dedi genç çocuk,bizden önce gelmiş ve kapının önünde dikiliyordu."Tabii"dedi teyzem ve elindeki kartı kapıya uzattı dink diye ses gelince bellboy valizleri odaya koydu "Görüşmek üzere efendim bir sorunuz olunca odadaki telefondan resepsiyonu arayabilirsiniz."dedi,kapı yarım açıkken göz göze geldik bakışlarında hiçbir duygu veya çıkarabileceğim anlam yoktu ama garip hissettirmişti ki kapıyı kapadım ve önüme döndüm oda genişti fakat 4 tane yatak vardı,iki banyo bir tezgah ve mini buzdolabı vardı öğrenciler dışarıdan yemek getirirse diye küçük yer ayırmışlardı bu hoş bir detaydı."Odanda anlaşılan tek değilsin,ne güzel azcık sosyalleşirsin"dedi teyzem cevap vermedim etrafa bakındım."Umarım arkadaşlarınla iyi geçinirsiniz"dedi "Umarım.." dedim, o sıra teyzem arkasını dönüp bana yaklaştı ve omzuma elini atıp destek olmak istercesine sıktı başımı yerden kaldırıp tebessüm ettim.3 Yatak kullanılıyordu 2'si tam düzgün toplanmamış 1'i ise yorganlarını,yastıklarını değiştirmişti geriye sağ tarafta cam kenarındaki yatak kalmıştı valizlerimi yatak ile cam arasına taşıdık."Vedalaşma zamanı"dedi teyzem bir süre yüzünü inceledim ardından teyzem bana doğru yürüdü ve bana sarıldı bende ona sarıldım biraz sonra teyzemi odadan uğurladım ve yatağıma doğru ilerledim.Yatağın çarşaflarını ve duş almayı, uyandıktan sonra yapmayı planlıyordum.Yatağıma kendimi attım ve yastığa sarıldım göz kapaklarım kapandı bir süre sonrada uykuya giriş yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİT
FantasyOrtasında bulunduğum odanın kenarlarında binlerce kapı vardı ve hepsinin üzerinde kilit.Elimde tek bir anahtar vardı buda tek bir kapıyı açtığının göstergesiydi üstündeki desenden hangi kapının olduğu anlaşılıyordu.Kapıya doğru yürüdüm,kilit söküldü...