0.7

148 13 43
                                    

Selamünaleyküm

Nasılsınız iyisinizdir inşAllah

_____بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يم____

"Ya Erva hadi çok kirlenmiş yeni bir tane almam lazım " Diye ablamı telefoncuya gitmek için ikna ediyordum

"Sende beyaz almasaydın o zaman Nursima"

"Ama çok hoşuma gitti ne yapayım "

"Bak zaten çok yorgunum yeni okuldan çıktık çok uykum var ikindi namazına da az kaldı seçip hemen çıkacağız tamam mı" Diye işaret parmağını salladı

"Tamam ya hemen alıp çıkacağız" Diyerek koluna girdim telefoncu dükkanının önüne geldiğimizde içeriden bağrışma sesleri geliyordu

"Bak Turan kullandığın hatları tekrar iade edemezsin"

"Abi içinde birşey yapmadımki sadece bir numaraya tek yazdım hem hatları yarı fiyatına satarım"

"Lan bak beni delirtme bas git birde yarı fiyatına satacakmış  senin kullandığın hatları kim alacak batırmak mı istiyorsun sen beni "

"Yok estağfurullah abi sadece işime yaramadığı için geri iade etmek istedim sende hiç halden anlamıyorsun nasıl bir abisin sen"

"Ne halden anlayacağım lan o hatlarla milleti mi kazıklayayım "

"Ne kazığı abi "

"Peki kardeşim bu hatları aldım diyelim ne yapacağım "

"Ne bileyim abi bir yerde sakla belki lazım olur"

"Lan üçkağıtçı git  o hatları kendine sakla hadi şimdi git"

"Sen kardeşini kovuyor musun"

"Nursima ne yapıyoruz burada ya niye milleti dinliyoruz hadi çabuk al da çıkalım" Ablamı onaylayıp dükkanın içine girmemizle susmuşlardı

"Hoşgeldiniz " Diye kibarca konuştu dükkanın sahibi diğeri de dik dik bize bakıyordu oldukça uzun bir boyu vardı üstünde polis üniforması vardı daha fazla bakmayıp önüme döndüm  boğazımı temizleyip konuştum

"Hoşbulduk şey biz kılıf bakmaya gelmiştikte " Adam önce telefonumu göstermemi istedi sonra aradığım kılıf çeşitlerini göstermişti ben çok kararsız kalmıştım alırken.Erva kulağıma fısıldayıp ;

"Nursima çabuk bir tane seç beni delirtme " Diye konuştu sinirli bir sesle

resmen psikolojik şiddet uyguluyordu hemen elime geçen siyah bir kılıfı seçtim pek içime sinmemişti ama Erva'nın dırdırını çekmektense bu kılıfı almam daha


kârlı olurdu benim için! Ücret'i ödeyip tam çıkacakken bir kırılma sesi duyuldu

arkamı döndüğümde o uzun şahsın masanın üstündeki Su dolu sürahiyi yere

düşürdüğünü ve cam kırıklarını toplamaya çalıştığını gördüm

"Turan bak kardeşim Allah aşkına dükkanımdan çık gerekirse bir daha gelme

zarardan başka birşey vermiyorsun " Diye sinirle konuşan  dükkan'nın sahibiydi

galiba bunlar abi kardeşti iyi anlaştıkları söylenemezdi

"Yanlışlıkla oldu abi ya elim çarptı" Diye cevap verdi kardeşi cam kırıklarını toplamaya devam ederken

" Dükkanı başıma yıkmadan hadi bırak çık buradan ben temizlerim "

"Ya hadi gidelim bir an önce sadece sürahi yi düşürmüş"  Erva'nın beni

çekiştirmesiyle hemen dükkandan çıktık kesinlikle bir daha Erva ile bir yere

gitmeyeceğime dair kendime bininci sözü verdim. Her seferinde gitmeyeceğim

diyorum ama denize düşen yılana sarılır ne yapalım.

"Bir daha seninle hiçbir yere gelmeyeceğim ya iki saattir seçemiyordun çok yavaşsın Nursima"

"Hoşuma gitmiyordu ne yapalım Erva iki dakika fazla bekleseydin ölebilirdin zaten" Benden büyük olabilirdi ama bu ona abla diyeceğimi göstermezdi zaten o kızardı ona abla denmesine

"İki dakika mı ya ben orada seni yirmi beş dakika bekledim "

"Dakika mı saydın " Diye inanmazca sordum

"Ne dakika sı be sadece ikindi namazının vaktini bekliyordum zaten vakit geldiğinde acele etmen için uyarmıştım"

"Aynen uyarmıştın resmen sesinle beni dövmüştün bir de uyardım diyor "

"Bir tane kılıfı elinde on defa gezdirdin ve almadın bu benim delirmeme yetti Nursima"

"On defa oldu mu ya ben daha fazla zannetmiştim"

"Hadi çabuk ol hemen eve gidip ikindi namazını kılalım" Çok hızlı yürüyordu

Erva ben ise ona yetişmek için koşuyordum hiç keyif almıyordum onunla

yürümekten ben çok yavaş yürümüyordum ama  tabi Erva ya göre kaplumbağa

gibi yürüyordum. En sonunda Erva ile yürümeyi bırakmıştım o biraz daha

ileride ben ise gerideydim. Hiç yorulmuyor da ev biraz uzakta kalmıştı

telefoncuya gittiğimiz için. Erva yürümeye devam ederken ben biraz durdum tam devam edecekken arkamdan biri bağırdı

"Hey bir dakika bekler misiniz" Arkamı döndüğümde adı Turan mıydı neydi şu telefoncu da gördüğüm şahsı gördüm yüzüne bakmadan cevap verdim

"Buyrun"

"Bu anahtarlık size ait olmalı " Diye elindeki anahtarlığı gösterdi iki anahtar birde küçük bir bebek anahtarlık vardı.

"Evet teşekkür ederim  getirdiğiniz için" Diye elimi uzattım elimde eldiven vardı çok şükür o da elini değdirmeden anahtarı elime bırakmıştı.

"Rica ederim" Demesiyle arkamı dönüp hızlı adımlarla Erva ya yetişmiştim

                                                ¯\_(ツ)_/¯¯\_(ツ)_/¯¯\_(ツ)_/¯

Günün Ayet'i:

اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ

O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır.

(A'lâ Sûresi 2.Ayet)

TAVSİYE?!→Texting←Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin