Bir ağıt ne kadar acı olabilirdi?
Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi?
Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi?
Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi?
Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...
Merhaba arkadaşlar. Yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen. Keyifli okumalar. Şimdiden teşekkürler.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°° SIĞINTI YÜREK
🔒🔑🔒
10. BÖLÜM: ÇIĞLIK °°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Zamanın durduramadığı onlarca pişmanlıktı bu çığlıkların sebebi.*
Bölüm şarkısı: Dedublüman-merdiven
🔒
Nefes nefese sıçradı kadın. Saçları terden dolayı yüzüne yapışmışken boş bakışları etrafı taradı. Koltukta uyuyan adam gözlerine ilişince ne zamandan beridir tuttuğunu bilmediği soluğunu serbest bıraktı. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Bunun bilinciyle üstündeki örtüyü bir kenara atarak çıplak ayaklarını zeminle buluşturdu. Dili damağı kurumuştu ve bundan dolayı komidinin üzerinde bulunan suya doğru uzandı. Elleri titriyordu. Huzursuz uyku onu fena etkilemişti. Dinlenmek yerine yorgun hissediyordu. Kana kana içtiği sudan sonra bardağını aynı yerine bırakarak ayağa kalktı. Daha iyi gibiydi ama kabusun etkisi devam ediyordu. Yatağını düzeltti dolaptan sessizce giyebileceği bir elbise çıkartıp banyoya girdi. Elini yüzünü yıkayarak üzerini değiştirip saçlarına her zamanki ev topuzundan yaptı. Sessizce ilk başta banyodan sonrada odadan çıktı.
Temkinli adımları uyandığını düşündüğü kızının odasını bulurken, tam da tahmin ettiği gibiydi. Ariya yeni uykudan uyanmış mahrum gözleriyle ve acıktığı için emdiği emziğiyle etrafı izliyordu. Gülümseyerek kollarını açtı. "Günaydın bebeğim," derken ona kollarını açan kızını kucaklayarak halıya oturttu.
"Günadın." Ariya dilinin döndüğü kadarıyla annesine karşılık verirken, Heja kızı için yeni bir elbise çıkartmış üzerini değiştirip Ariya'nın huysuzlanmasıyla elini yüzünü yıkayarak saçlarını yapmıştı. Şimdi de ev ahalisi için kahvaltı hazırlamalıydı. Kızıyla beraber mutfağa gidip Ariya'yı mama sandalyesine oturtup işe koyuldu.
Üzerindeki karamsar duyguyu silkelenerek atmaya çalışırken, zaman ilerlemiş Ardil ve onun anne ve babası için güzel bir kahvaltı masası hazırlamıştı. Derin bir nefes aldı. Önündeki meyve tabağındaki muzları çatalıyla ezen kızını kontrol edip misafir karı-kocanın odasına doğru ilerledi. Ne kadar istemese de durup kapıyı tıklattı. Cahit Akcan'ın içeri çağırmasıyla yüzüne kocaman bir gülümseme koyup içeri girdi.
"Günaydın," dediğinde bakışları saliselik olarak koltukta oturup elindeki patiği örmeye devam eden kadına takıldı. Her zamanki gibi huysuzluğu üzerindeydi. Boş vererek yatakta telefonuyla ilgilenen adama doğru ilerledi. "Kahvaltı hazır." Yaşlı adamın gözlüklerinin ardından ona bakması tatlı dururken, ağzının içini dişledi. Kıkırtısını engellemeliydi.
