Prologue

149 11 4
                                    

Bilmiyordum, bilmiyordum Chan'ın benden neden bu kadar nefret ettiğini. Yanlış bir şey mi yapmıştım, onu kıracak, rahatsız olmasına sebep olacak? Sanmıyorum durumun bu olduğunu, çünkü Chan, göz göze geldiğimiz ilk anda başlamıştı benden nefret etmeye.

Hala aklımdaydı o gün, gözleri benimle buluştuğunda suratındaki gülümsemenin soluşu, unutmamıştım. Kimse unutamazdı birinin kendilerini ilk defa görmesine rağmen böyle saf bir nefret barındırmasını.

Bu davranışını anlamdıramamamın bir diğer sebebi ise onun nasıl biri olduğunu bilmem. Görüyordum uzaktan çevresindeki insanlara nasıl davrandığını, sadece tanıdıkları da değil, herkese iyi davranıyordu. Hep gülümserdi, eksik olmazdı yüzünden o parlak gülümsemesi.
Seviyordum onu, gülümsemesini, kahkahalarını, pozitifliğini. Bir kez olsun konuşmamış olmamıza rağmen tutulmuştum ona. Umutluydum, birazda olsa beni sevecek olabilme ihtimalinden umutluydum. Fakat bu geçmişte kalmıştı.

Aynı arkadaş grubunda, o, benimle uğraşabilme imkanı olduğunda uğraşır ya da görmezden gelip soğuk yapardı. Ben ise her şeye rağmen aptal gibi seviyordum onu.

Unloveable (to you, always) | Banginho/MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin