paralel evren | markhyuck

-8-

Bu sefer uyandığımda eski odamda kendi tek kişilik yatağımdaydım. Başımda duran Renjun ve Jaemin'e baktım yorgunlukla.

"Görüşmeyeli nasılsınız? Diğer ben nasıldı?"

Tüm gün bana burada neler olduğunu anlattılar. Ben de orada ne olduğunu detaylara girmeden anlatmıştım. Diğer ben Renjun'lar ona her şeyi açıkladığında olanlara inanamasa da kendini bulduğu bu odada, olanları kabul etmek durumunda kalmış. Başlarda sessizmiş. Renjun ve Jaemin onu yalnız bırakmamış. Zamanla açılmış ve insanlarla iletişime geçmeye başlamış. Anladığım kadarıyla kendi evreninde olduğu gibi şımarık ve kendini beğenmiş davranmıyormuş.

"Sen nasıl döndün? Nasıl başardın?"

Acıyla gülümsedim. Bu sorulara verecek bir cevabım yoktu. Zaten aklım Mark ile olanlarla doluydu. Artık Mark'ı bir daha görmek için şansım bile hiç kalmamıştı. Yorgun ve üzgündüm.

"Bilmem. İsteyerek yapmadım. Sadece hissettim."

Onlar da benim üzgün olduğumu fark etmiş olacaklar ki çok uzatmamışlardı ve gitmişlerdi.

****

Jaemin'in gözünden

Aşağıdan gelen yüksek sesle Jeno'ya döndüm. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Eve başka birinin girmiş olduğunu düşünmüş olacak ki odasının köşesinde duran beyzbol sopasını aldı ve yavaşça kapıyı açtı. Hemen arkasına geçip peşine takıldım. İlk olarak Haechan'ın odasına gittik. Işık açıktı ama kimse yoktu. Sonra da aşağı indik. Merdivenlerin sağ tarafındaki dış kapı açıktı. Altında da Haechan baygın yatıyordu. Jeno sopayı bir kenara fırlatıp ikiz kardeşinin yanına koştu. Hızlıca ambulansı aradım ve ben de yanlarına gittim. Jeno kardeşinin ismini haykırarak onu uyandırmaya çalışıyordu.

Ambulans gelip de Haechan'ı hastaneye götürene kadar Haechan uyanınca olacakları düşünecek çok zamanım olmuştu. Çok yüksek ihtimalle tekrar evrenler arası yer değiştirmişlerdi. Nasıl bir anda olması gereken yere geri dönebilmişti? Ya da neden şu an dönüyordu? Aklımda bir sürü soru vardı ama artık büyük bir sıkıntım da vardı. Gelecek olan Haechan ve ben asla tanışmamıştık. Yani ortaokul yalanlarımız ortaya çıkacaktı ve Jeno bu yalanları öğrendikten sonra ne yapardı bilmiyordu. Paralel evrenlerde geçiş yaptığını da açıklamak zorunda kalacaktı. O zaman Jeno bana kesin deli gözüyle bakacaktı.

Tek çare: bir süre Haechan ile karşılaşmayıp ondan kaçmaktı. Ve yakalanmadan her şeyi Jeno'ya uygun bir dille açıklamaktı.

Hastaneye vardığımızda Haechan'ı bir odaya aldılar ve serum verdiler. Jeno'yu yalnız bırakmamak için Haechan uyanana kadar yanında kaldım. Haechan'ın kendine geldiğini fark ettiğimde de ailem aramış gibi gitmiştim.

****

Diğer Haechan'ın gözünden

Annemler beni uzun zamandır gelmediğim kendi evime sürüklerken merak ediyordum. Ben yokken burada neler değişmişti?

Ailemle aram hala eskisi gibiydi. Herhangi bir değişiklik yoktu. Diğer yandan akşam bayıldığımın haberini alınca Yangyang, Lucas ve Sicheng gelmişti. Önceden de her zaman yanımdalardı ama bu sefer farklılardı. Daha içten, daha samimilerdi. Benimle daha çok konuşuyorlar, daha az çekiniyorlardı. Önceden onlara yukarıdan baktığımın farkındaydım ama yerime gelen diğer ben, benden farklı ve daha iyi biriydi anlaşılan.

Asıl sorun şuydu: Mark neredeydi? Normalde olsa Mark hepsinden önce yetişirdi. Burada bir sıkıntı vardı demek ki ve kime soracağımı ya da nasıl öğreneceğimi asla bilmiyordum.