Aslı halaları gittikten sonra Fatih gilin geleceğini öğrenince üzerini değiştirdi. Tam üzerini değiştirmiş, yengesine gösterirken aşağıdan gelen sesleri duymuş ve geldiklerini anlamışlardı. Aslı heyecan ile sağ elini kalbine götürdü. nasıl davranacağını bilemiyordu. Esma'nın telkinleri üzerine mutfağa tabakları hazırlamaya gitti. Direkt onların yanına giderse daha çok heyecan yapacağını biliyordu. Aslı çayı demlerken Esma yanına geldi yardım için. Pastadan tabaklara dilimlerken yanına kuzenler ile yapılan kek ve kurabiyeyi de koyduktan sonra tabakları ve bardakları koydukları tepsilerini alarak çıktılar mutfaktan. Esma büyüklere dağıtırken Aslı da gençlere dağıtıyordu. Sıra Fatih'e geldiğinde Fatih çayını ve tabağını alırken "Ooo" dercesine kaşlarını kaldırdı. Aslı Fatih'in öyle yaptığını görünce gülüsedi. Ona iyi davranmayı istemiyordu ama beğenilince ister istemez gülümsedi. Aslı Fatih'ten sonra Doruk'a tepsiyi uzatırken Doruk "Ne oluyor?" dercesine bakıp kafasına iki yana salladı. Aslı yüzündeki gülümsemeyi silip "Bir şey yok" diye fısıldadı. Elindeki tepsi boşalınca mutfağa koymaya gitti. Geldiğinde Fatih tabağındaki pasta dilimini neredeyse bitirmişti. Pastayı bitirince eline telefonunu aldı. Bırakınca da Aslı'ya kaş göz yaparak Aslı'nın telefonunu işaret etti. Aslı titreyen telefonunu açtığında Fatih'in mesajını gördü.
K.A: "Pasta çok güzel olmuş eline sağlık."
"Kurabiye ve kek de mi sen yaptın?"
Karım: "Kurabiyeleri ben keki kuzenlerim yaptı."
Fatih Kurabiyeleri bitirince tabağı masaya bıraktı. Tabağında sadece kek kalmıştı. Asel hanım onları fark edince içinden "Seviyorlar işte birbirlerini" diye geçirdi. Doruk onların birbirini sevdiği düşüncesini artık kesinleştirdi kendi kafasında. Aslı "Anlaşabilir miyiz ki?" diye düşündü. Sonra yaşananları düşünce tekrar Fatih'in dengesiz olduğuna karar verdi. Sohbetler uğurlanırken bile devam ediyordu. Ama Fatih ve Aslı sohbete katılmak yerine dinlemeyi tercih ediyorlardı. Aslı kapı kapanınca ne zaman tutuğunu fark edemediği nefesini verdi. Biraz daha sohbet edildikten sonra herkes yatmıştı. Fatih konağa varınca kimseyi takmadan yorgun olduğunu söyleyerek odasına çıktı. Yatağına attı kendini sonra doğrulup üzerini değiştirdikten sonra tekrar yattı. tam dalacağı an aklına imam nikahı geldi. O gün Aslı'nın gözünün içine bakarken söylediği sözlere hala kendisi de şaşırıyordu. O sözü Aslı duyunca şaşkınlıkla bakmıştı Fatih'e. Aslı ne diyeceğini bilemezken odaya dalan ikizler ile sevinmişti. Ama Fatih ikizlere gıcık kapmıştı. Sabah kalktıklarında ikisinde de heyecan vardı. İkisi de birbirini keşfetmek istiyordu. Aslı dolabının yanındaki bavullara ve poşetlere baktı. Ona bir rüya gibi geliyordu bu olanlar gerçekten çok hızlı gerçekleşiyordu. Daha 1 hafta bile olmamıştı evleneceğinin haberini alalı. Düğün davetiyesinin, kına davetiyesinin nasıl olduğunu bile bilmiyordu. Daha yatağında oturup düşünürken duyduğu bildirim sesi ile telefonunu eline aldı. Fatih "Davetiyemiz buymuş" yazıp davetiyenin fotoğrafını gönderdi.
Davetiye Aslı'nın da hoşuna gidince sadece "Güzel" yazıp yataktan kalktı. Üzerini değiştirip kahvaltıya indi.
🔻🔺🔻🔺🔻🔺🔺🔻🔺🔻🔺🔻🔺
Geldiğinde kıyafetleri 1 bavula sığdırmıştı. Daha arta yer bile kalmıştı ufak katladığı için. Esma odaya geldiğini poşetleri açmadığı için güldü. Aslı'nın geceliklerini "Poşette orada giyebileceğin daha güzelleri var" diyerek dolaba yerleştirdi hızlıca. Poşetleri katlayıp koyarak açmadı. Ve bavulu kapattı. Aslı Esma' nın kitaplığına ilerlediğini görünce diğer bavulu ne yapacağını anladı ve gülümsedi. Hemen o da oturduğu yerden kalkıp kitaplığa yöneldi ve kitapları bavula döşedi.
🔻🔺🔻🔺🔻🔺🔻🔺
Diğer gün kahvaltıda kimse konuşmadı. Evden biri ayrılacaktı. Faruk kendini birbirlerini seviyorlarmış diye telkin ederek pişmanlığını gidermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nikahta Keramet Varmış!
Teen Fiction"Ben anlaşma istiyorum." Fatih çapkın bir gülümsemeyle, "Ben anlaşma yapmıyorum, kendi kendine yapabilirsen yap. " Aslı dalga geçmesine iyice sinir olmuştu. Ona karşı bir şey yapmamak için kendini tutuyordu. "Daha birbirimizi tanımıyoruz. " Fati...