Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4|MEHİR
Gönülsüz Bağlanış, İnsanı yaralayan en büyük şeydir...
Gözlerini bedeninde hissettiği acıdan dolayı açmak istemese de kendini zorlayarak göz kapaklarını araladı genç kız. Bakışları bulunduğu odayı tararken beyaz tavanla uyumlu mavi renge boyanmış oda, yatağın tam karşısında asılı büyük boy bir televizyon ve kırmızı renkteki refakatçi koltuğuyla sıradan bir hastane odasında olduğunu anladı. Gözlerinin son durağı olacak olan refakatçi koltuğunda başını eğmiş duran adamı izledi bir süre. Bütün gece başında bekleyen abisi Aslan. Canı, herşeyi olan adam.
" Abi. " Kurumuş boğazı yüzünden kısık ve boğuk çıkan sesiyle başını hızla kaldırdı abisi.
" Dildâr'ım, abicim. " Oturduğu koltuktan kalkan genç adam yanına giderek konuştu ona. Mutluluk gözyaşları akarken gözlerinden " Uyandın sonunda. İyi misin? Var mı ağrın? " Diye de sormayı ihmal etmedi tabi.
" İyiyim abim, merak etme. Konuşurken sızlıyor sadece. " Endişesini gören genç kız sakinleşmesi için cevap verdi ona. Söyledikleri ile başını sallarken aklına gelen şeyle yüzü buruştu Aslan.
" Ben, doktora haber verip geleyim o zaman. Hem babamlara da haber veririm. Çok üzüldüler. Sevinirler haberi alınca. " Konuşan abisini dinleyen genç kız yorgun olduğu için başını sallayınca odadan çıkan abisinin gidişiyle gözlerini yumarak acının geçmesi için dua etti Rabbine. Tam o sırada açılan kapı sesi dikkatini dağıtınca tekrardan açtı yeşil gözleri.
Karşısına çıkan adamla derince yutkundu istemdışı. Şaşkınlığının yerini bir süre sonra korku alırken ne yağacağını sessizce beklemeye başladı.
Bir süre beklemesine rağmen ondan bir hamle görmemesi üzerine sormak için dudaklarını oynattı genç kız.
" Ne işin var senin burada? " Yüksek çıkmasını umduğu sesi umduğundan daha kısık çıkmıştı. Kehribar gözleri yeşilleri delip geçerken bir adım daha yaklaştı Birîndâr.
" Ne işim olduğunu tahmin etmek senin için o kadar zor olmasa gerek bence. " Sert sözleri karşısında korkacağını düşündüğü kızın gözlerinin ta içine bakmaya devam etmesi kendisini şaşırtırken onunla yapacağı evliliğin kolay olmayacağını bir kez daha anladı.
" Geçmiş olsuna gelmediniz herhalde ağam. " Ağam kelimesini bilerek alayla bastırarak söyleyen Dildâr korkusunu gizlemeye çalışırken bir anda kaşlarını çatmış yanına gelerek kolundan sıkıca tutan adamla korkusu artmaya başladı.
" Ne yapıyorsun? Bırak beni. " Yüksek çıkan sesini elini ağzına götürerek kısarken ona öfkeyle bakan adam bu kızla işinin zor olduğunu bir kere daha anladı.
