6|Neden?
" Nedenlerin hep bir çünkünü vardır, Ama gözyaşının ne bir nedeni ne de bir çünkünü vardır... "
" Neden? Neden gerçekleri anlatmadın ona? Neden sustun? " Duyduğu sorular karşısında yavaş yavaş yürüyerek içerisine girdiği odanın tam ortasında durmak zorunda kalan Dildar bıkkın bir nefes alıp vererek arkasını döndü ve yüzüne merakla bakan adamın yüzüne yorgunlukla bakmaya başladı.
" Çünkü yoruldum, tamam mı? Tüm bu olanlardan yoruldum. Kandan, töre belasının başımıza açtığı dertlerden, silahtan ve hiç suçumuzun olmadığı halde başkalarının işlediği günahların bedelini ödemekten yoruldum. Hiç bir suçum yoktu benim ama kendimi bir anda seninle evlenmiş ve bu eve gelin olarak buldum. Artık hiç bir şeyin önemi yok benim için. Bittim, tükendim ben. İstediğin oldu işte. Başardın, bize acı çektirmeyi başardın. Şimdi beni yanlız bırak, dinlenmek istiyorum. " İsyanını sessizlikle dinleyen Birindar dediğini yapmak istedi başta. Fakat içindeki zehri akıtmak için gitmekten vazgeçti ve gitmesini bekleyen kıza doğru yaklaşıp bir süre tepkisini ölçmeye çalıştı.
" Ne var? " Dediğini yapmak yerine yapmamayı tercih ederek yanına doğru yaklaşıp karşısında duran adama sorusunu soran Dildar ne cevap vereceğini merakla beklerken adamın bir süre yüzüne baktıktan sonra sağ elini kaldırıp kalbinin üzerine koymasıyla korku içinde gözlerini kapattı.
" Burayı paramparça ettiğim için suçlu olsam da haklıyım Karadağ. Zira böyle olmasını ben değil onlar istedi. Babamı aldılar benden. Yetmedi, kız kardeşimi kandırarak o eve gelin ettiler. Ama tüm bunlara rağmen yine de ben, öldürmeyi değil yaşatmayı seçtim. İstesem kız kardeşim de dahil tüm aileni tek bir emrim ile yok edebilirdim. Ama ben, daha fazla kan dökülmesin diye onlar yerine seni, yaşarken öldürmeyi tercih ettim. O yüzden bir daha sakın ama sakın beni suçlama. Tüm bunları başlatan ben değilim çünkü. Şimdi yatağa geç ve uyu. " Genç kadının sözleriyle öfkeden adeta deliye dönen Birindar nefretini acımasızca kusup başını eğerek yarasını öptükten sonra arkasını dönüp giderken ardında söylediği sözlerin keskinliğiyle adeta nefessiz kalan bir kız bıraktığından bir haberdi.
Aradan geçen 3 - 4 saatten sonra iyice dinlenip kendine gelen Dildar üzerini düzelttikten sonra yataktan kalkıp kapının yanındaki kapıdan içeri girerek birkaç adımda ulaştığı lavaboya yaklaştı ve elini yüzünü yıkayıp aynaya bakmadan havluyla kuruladıktan sonra tekrardan odaya geçerek oda kapısından dışarı çıktı.
3 katlı olan konağın orta katında bulunan odasından uzaklaşıp yukarı aşağı inerken de karşılaştığı kadınla durmak zorunda kaldı.
" Günaydın gelin kızım, nasıl iyi uyuyabildin mi? " Yüzüne kırgınlıkla bakan kızın durumu soran Hawar Karadağ oğluna kızmadan edemese de elinden bir şey gelmiyordu.
Fakat yine de oğlunu karşısına almak pahasına şansını denemeyi düşündü.
" İyi. İyiyim. Ah, ne yapıyorsunuz? Bırakın kolumu lütfen. Durun, nereye götürüyorsunuz beni? " Konuşurken bir anda kolundan tutup koridoru yürümeye başlayan kadınla birlikte aşağıya inen merdivenleri inerek mutfak olduğunu anladığı kapıdan içeriye geçen Dildar mutfağın evin arka bahçesine çıkan kapısından çıkıp yaprakların örttüğü kapının önünde durmalarıyla kadına dönüp yüzüne merakla bakmaya başladı.
" Bu kapı seni ailene kavuşturacak kızım. Birkaç sokak sonrası yuvanda bulacaksın kendini. Git kızım, git. Git de kavuş ailene. " Yüzüne merakla bakarken söyledikleri ile şaşkına dönen kızın bir süre sonra kendine gelip sarılmasıyla karşılık verdi yaşlı kadın.
" Çok. Çok teşekkür ederim. " Yaşadığı şaşkınlığı bir süre sonra atlatmasıyla kendine gelir gelmez hızla boynuna sarıldığı kadına minnetle teşekkür eden Dildar bir süre sonra ondan ayrıldığında kendisine
" Hadi, hadi. " Demesi ile fikrini değiştirmesine izin vermeden kapıyı açıp dışarı attı kendini ve yuvasına dönmek için Mardin'in tozlu dar sokaklarında koşmaya başladı.
Uzun zaman sonra Birîndâr ile yeniden sizlerleyim...
Umarım beğenir ve iyi veya kötü yorum yaparak beni desteklersiniz...
Bölüm sınırımız: 30 beğeni...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRÎNDAR - INJURED
Fanfictionİntikamdan Doğan Aşkın Öyküsü... The Story of Love Born of Revenge...