2- Tokat

262 25 87
                                    

Günün ilerleyen saatlerinde Alp'le beraber öğlene kadar olan işlerini halletmiştik ama ne yazıkki onun son yemek işi uzamış bu yüzdende benim önden gidip Alev hanıma mağazaya kadar eşlik etmem gerekiyordu.

Eve vardığımda Alev hanım kapıda asık bi suratla beni bekliyordu. Evet işte şimdi mesaim başlamıştı.

Derin bi nefes alıp arabayı evin önüne yanaştırıp aceleyle arabadan inip arka kapıyı açtım.

Alp'in aksine hiçbir zaman ön koltuğa oturmaz, hatta bunu hakaret sayardı.

Arabaya binerken bana üstten üstten baksada umursamadım. Bişey demeye hakkım yoktu.

Tekrar yerime geçince arabayı doğruca alışveriş merkezine doğru sürdüm. Oda yol boyunca birileriyle yazışmış benimle ilgilenmemişti. Doğrusu bu durum baya işime gelmişti ama keşke şu tırnaklarının telefona çarpma sesi olmasaydı.

Sonunda AVM'nin önüne gelince onu indirip ardındanda arabayı otoparka bırakıp hızlıca yanına geri geldim.

Yanına geldiğimde beni fark etmeyen kadına karşılık hafifçe öksürerek geldiğimi belli ettim.

Bana dönmesiyle önünde hafifçe eğilip geri dogrulurken bana uzattığı çantayı aldım.

O önden önden gidip önüne çıkan her adı bilindik mağazaya girerken bende arkasından gelerek aldıklarını ödüyor büyük parçaları eve yoklamalarını söyledikten sonra bir iki küçük parçayı taşıyordum.

Ama artık o kadar çok mağazaya girmiştik ki kollarım dolmuştu.

Cebimdeki telefonumun titremesiyle zorlada olsa kulaklığıma dokunup karşıdan gelecek sesi beklemeye başladım.

"Kayra nerdesiniz?"

Alp'in sesi kulaklarıma dolunca tüm yorgunluğumu unutmustum tekrar.

"Mağazaları geziyoruz efendim."

Bir iki saniye ses gelemesede ardından tekrar konuştu.

"Tamam siz en üst kattaki lokantaya çıkakoyun bende bı onbeş yirmi dakikaya orda olurum."

"Tamamdır efendim. Alev hanıma sözlerinizi iletiyorum."

Daha fazla ses gelmezken kulağıma sadece telefonun kapandığını bildiren bip bip sesi gelince derince oflayıp önden önden giden kadına yetiştim. Şimdide başka bı mağazaya gelmişti.

"Sonunda gelebildin. Noldu bu kadar?"

Bana bakmadan kıyafetlere bakarak konuşmasına içten içe kızsamda yüzüme yansıtmadan konuştum.

"Alp bey onu karşılamak için lokanta bölümüne geçmenizi istedi."

"Anladım sen aldıklarımı ödersin."

"Anlaşıldı efendim."

Beni beklemeden önden önden çıkışa ilerlemesiyle bende aceleyle kasaya gidip herşeyi eve yoklamalarını söyledim.

Sonunda yürüyen merdivenlerde yetiştiğim kadının bı adım arkasında durup onu takie etmeye başladım. Lokanta bölümüne girip biraz ilerlememizle Alev hanımın hızlı hızlı yürümeye başlamıştı.

Gittiği yeri gördüğümde gözlerim şokla açılmıştı. Bu kimdi?

Önünde Alp'in tıpa tıp aynısı olsada Alp olmayan biri duruyordu.

Aceleyle koşan kadının dedikleriyle olayı anlarken hızlı hızlı yetişip araya girmeye çalıştım.

"Alp nerlerdeydin kaç saat geçti hâla seni bekliyorum burda. Ah yeni bi elbise aldım acilen görmen gerekiyor hem bugünkü bu buluşma olmadı o yüzden akşam bizim için lorem otelde bi rezervasyon ayırttım."

karışıklık (bxi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin