Serseri

14

Bacağıma değen ellerle yerimde kaskatı kesildim. Kafamı hızlı bir hareketle Ateşe  çevirdiğimde bana sırıtarak bakıyordu. Ellerine vurup onu kendimden uzaklaştırdım.Sabah erkenden Atalayla okula gelmiştik. Şuan coğrafya dersindeydik ve hocamız olan Orhan yani oraletten hiç bir şey kaçmıyordu.

-Dersteyiz ne yapıyorsun

-Hiç bir şey yapmıyom ki sadece sana yakın duruyorum.

-Ateş olma bana yakın olma dersteyiz

-Peki o zaman tenefüste olurum ona bir itirazın yok ne olsa

Ateşle aramızda fısır fısır konuşurken oralet bizi fark etmiş olacak ki yanımıza adımlayarak yaklaşmaya başladı.

Tam önümüzde durunca kaşlarını çattı

-Ne konuşuyorsunuz çocuklar söyleyin bizde bilelim

Evet klasik hocalar
Cevap vermeyip ona bakınca daha fazla sinirlenmeye başladı.

-Sizden bir cevap bekliyorum

Tam ağzımı açmış konuşacakken müdürümüzün özel harekat operasyonu yapar gibi içeri dalmasıyla kurtulmuş bulunduk.

-Ah pardon hocam sanırım kapıda sıkıntı var

Kapıyı çalmadan gir hemde suçu kapıya at oh ne ala

-Sorun yok müdürüm buyrun bir sorun mu var

-Hayır hayır öğrencilere bir duyuru yapmak için gelmiş bulunmaktayım. Evet çocuklar herkes beni dinlesin. Uzun yıllardır okulumda biliyorsunuz ki eğlence amaçlı kamplar düzenleniyor.

Herkes heyecanla müdüre bakarken ben boş boş bakıyordum. Oldum olası okulun yaptığı şeylerde cimrilik vardı.

-Fakat bu sefer öğretmenlerimizle bir karar verdik ve bir farklılık yaptık. Evet kamp yapacaksınız fakat okulumuzun bahçesinde yapacaksınız.Yani ormanlık alana gitmek yok. Böylece okulumuzun ikinci evimiz olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

Sınıftan onaylayan nidalar yükselirken müdürümüz gülümseyerek devam etti.

-Evet çocuklar kamp bir hafta sürecek yani bir hafta boyunca okulda kalacaksınız. Pazartesiye kadar tüm hazırlıklarınızı yapın kamp zorunlu değildir.

Müdür tam çıkmak için arkasını dönmüştü ki cam tarafı arka sıradan seslenenler oldu.

-Hocam dersler yok değil mi

-Aslında olacaktı ama sınıf öğtetmeniniz Balur sayesinde iptal edildi.

Herkes gülümserken müdür sınıfı terk etti. Tabi Orhan hocamız konuyu unutmamış olcak ki yeniden yanımıza geldi. Bu sefer bittik derken zil çaldı ve günlük şans kotamı doldurmuş bulundum.
Sınıftan tam çıkacakken Ateş önümü kesti.

-Nereye gidiyorsun

-Kızlarla arka bahçeye gideceğiz neden ki

-Bende geleyim diyeceğimde sen şimdi kızlarla gidiyorsundur

-Evet Ateşcim o nedenle sen gelemiyorsun

Ateş tamam anlamında kafasına sallayıp Emirhanla Kağanın yanına gitti. Bende hızla kızların yanına gidip onları dışarı doğru çekiştirmeye başladım.

-Ya Açelya ben gelmicem

-Açelya ne yapıyon ya kolum koptu

-Lan kızım duymuyor musun

-Kızlar bir susunda açıklıyım. Size bir şey anlatmam lazım o nedenle bahçeye çıkalım diyorum.

-Ne anlatıncan burda anlatsana