Hayat ne acıdır değil mi
Çok mutlu olacağın güzel geçeceğini düşündüğün bir zamanda her şey tepetaklak oluyor. Yanında sevdiğin kişiler var ama onlar yüzünden bunlar başına geliyor ve bunu bile bile kör olmuşçasına hala bağlı kalıyorsun.
Bazen acaba diyorum Ateş hayatımda olmasaydı ve o gün Caner'le karşılaşıp beni Ateşin sevgilisi olduğumu anlamasaydı da bunlar gene başıma gelecek miydi.
Ama sonra diyorumki değdi sonuçta dünya üzerinde çoğu insanın tatmadığı bir duyguyu tadıyorum bu bile yetmez mi. Acılar elbette gelecek ardından dünya bizi yanıltacak tabi. Tıpkı bir katilin kurbanına bir kötü bir iyi davranması gibiydi hayat. Önce nefret ettirir sonra sevdirir ve nefret ettiğin için kendine kızmanı sağlar.Başımda oluşan ağrı ve sessiz bir ortamda gözlerimi açtım. Başta zorlansamda açabilmiştim. Pencereden gördüğüm kadarıyla saat gece yarısıydı. Sanırım olanlardan sonra daha bir kaç saat geçmişti. Etrafa bakınca Ateşin evinde olduğumu anladım ki bir yatakta uyuyordum ve Ateşte hemen yanımda bana sarılmış uyuyordu. Uyanırken kıpırdamamdan ötürü gözlerini yorgun bir şekilde açtı
İlkte kendine gelmesede sonradan uyandığımı anlayıp bana sarmış olduğu kollarını sıkıca bana sardı. Dudaklarıyla saçlarıma öpücükler bırakırken bir yandan fısıldayarak konuşuyordu.-Uyandın çok şükür beni çok korkuttun
Bende kollarımı ona sardım.
-Tamam uyandım sakin ol
Ateş bana garip bir şekilde baktı.
-Açelya şuan sen beni değil ben seni sakinleştirmeliyim gerçekten iyi misin
Ateşin sorusunu kendime sordum. Gerçekten iyi miyim
Hayır değilim sanırım bomboş hissediyordum. Tüm o yaşananlar çok ağırdı. Birden Caner'in yaptıkları ve zevk alması gelince aklıma içimi bir öfke kapladı. Büyük bir intikam arzusu sarsı içimi.
Ateşe döndüm.-Aslında daha iyi günlerim olmuştu.
Ateş başını eğdi. Herşey için kendisini suçluyor gibi görünüyordu. Ellerimle kafasını kaldırdım ve bana bakmasını sağladım.
-Ateş biliyorum kendini suçluyorsun ama sende Caner'in böyle bir şey yapacağını bilmiyordun.
Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca Ateş gözyaşlarımı silip beni kendine çekti.
Kafamı sert göğsüne yaslayınca huzur bulduğumu hissettim. Sanki tek nefesim ve ihtiyacım olan şeymiş gibi.-Ateş
-Hı
-Kampa ne oldu
-Hala devam ediyor müdür aslında çıkmamıza izin vermeyecekti fakat onu tehdit ettim.
-Abim ona bir şey söyledin mi
-Hayır ama istesen ararım
-İstemiyorum kampta olduğumu bilmesi daha iyi
Söylediklerime ben bile inanamıyordum. Ağır geliyordu her şey.
-Şşşttt tamam ağla ağla ki içindekileri dök belki rahatlarsın ben yanındayım.
Ateş e iyice sarılıp ağladım. Dakikalar sonra ağlamam hıçkırıklara dönüşüp göz kapaklarımı ağırlaştırdı .Uykuya dalarken duyduğum tek şey Ateşin "seni bırakmam ve başına bir daha bir şey gelmesine izin vermem " dediğiydi.
🦋🦋🦋
-Ya Ateş yeter gerçekten doydum bak-Açelya bir lokma daha ye
-Hayır istemiyorum
-Peki tamam ne halin varsa gör iyiliğini isteyende kabahat
Ateşin homurtusunu duyunca gülümsedim. Sabah sabah kahvaltı hazırlatıp bana zorla yedirmeye çalışıyordu. Aslında buna dün olanlardan kafamı uzaklaştırmak için yapıyordu. Gecede zaten uyanmıştım uyuyamayıp. Neyseki içimi döküp ağlamıştım da şuan daha iyi hissediyordum.
Doyduğum için kalkıp Ateşin yanına gittim.
Oda kalkıp salona doğru gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
Teen FictionYeni bir liseye başlayan Açelya Duman ve okulun serseri çocuğu Ateş Soysal