Acı
Üç harften oluşan ama benim için şuanı anlatan kelimeydi.
Evet acıyı her zerremde hissediyordum. Etrafımda değşeti andıran bağırışlar ve haykırış sesleri gelirken ben acıdan gözlerimi dahi açamıyordum. Ellerimde hissettiğim kadarıyla ipler vardı ve sanırım bir sandalyenin üstünde bağlanmıştım. Sesler daha net gelmeye başlarken keskin bir acının saplanması gibi başımdan aşağı sular dökülmeye başladı. Suların tenime değmesiyle göz kapaklarım aniden açıldı.
Ama şuan açılmamasını öyle çok isterdim kiKarşımda kampa gelen tüm öğrenciler vardı. Hepsi de benim gibi sandalyelere bağlanmıştı fakat benden farklı olarak ayaklarının altında su ve kablo dolu kovalar vardı. Bulunduğum yer onlardan farklı bir yerde yüksekteydi. Bu nedenle herkesi görebiliyordum.
Önce zihnimin bir oyunu olduğunu düşündüğüm sahne çocukların haykırışlarıyla beni gerçeğe döndürdü. Hepsi dehşete düşmüş ve bir o kadarda ürkmüştü.
En ön sıralara gözlerim değdiğinde çocukların biraz ilerisinde yalnız başına sandalyeye bağlanmış ve önüne mikrofon bırakalmış Ateşi gördüm.
Diğerlerinin aksine o gayet sakin ve rahat görünüyordu. Bakışları yerdeydi ve bu nedenle beni fark etmemişti.
Karşıya bakmaya daha fazla dayanamıyıp kafamı arkama doğru elimden geldiğince çevirdim.
Arkamdaki kişi kafamı daha fazla arkaya çevirmeye gerek bırakmadan önüme geldi. Ona baktığımda bir şaşkınlık daha yaşadım.
Caner tam karşımda durmuş zafer kazanmış bir edayla bana bakıyordu.
Tam ağzımı açmış konuşacakken işaret parmağıyla beni susmam için uyardı.-Naber Açelya seni görmeyeli uzun zaman olmuştu bende bir sürpriz yapayım dedim nasıl olmuş baksana herkes çıkacak kaos için çok heyecanlı değil mi sencede
-S.. sen mi yaptın tüm bunları
Sesimin titremesinden zevk almışçasına yapmacık bir şekilde gülümsedi.
-Aslında ben tek değildim. Bir kaç arkadaşımdan yardım istedim ve herşey şipşak oldu.
-Ne ne istiyorsun bizden neden hepimiz bağlıyız çöz bizi
Bağırmamdam zerre etkilenmemiş bir şekilde sırıtmaya devam edince içimden yüzüne yumruk atma isteğiyle tutuştum fakat ellerim kollarım bağlıydı.
-Eğlence bebeğim eğlence
-Ruh hastası mısın ne eğlencesi
-Eğlenceden anlamayan birine açıklamak zorunda değilim bence
-Caner derdin ne bilmiyorum ama bizi çöz hemen
-Aaaa çözersem olmaz ki. Hem merak etme öldürmeyeceğim sizi sadece biraz oynayacağım
-OYUNCAK MIYIZ LAN BİZ
Arkadan Ateşin kükremesi etrafı doldurunca Caner arkasını dönüp parmağını ona uzattı.
-Bingo Soysal nasıl da hemen anladın
-ÇÖZ LAN BENİ ÇÖZ HEMEN
-Şimdi değil ama sana söz çözeceğim ama önce tatmin olmam lazım
-SAÇMALAMAYI BIRAK
-A beni üzüyorsun Soysal böyle yapma
Caner'in sahnedeymiş gibi elini başına koyup üzülmüş taklidi yapması tamamen mallık içeriyordu.
-Bak senin derdin benimle Erkin buradaki herkesi çöz ve gitmelerine izin ver hesabını benimle hallet
-Çok konuştunuz yeter artık BAŞLİYORUZZZZZZZZZZZZZZZZZZ
Caner benim olduğum bölüme doğru gelirken eliyle ıslık çaldı ve tepemin üstünde bir ışık belirdi. Artık herkes beni daha net görüyordu.
Ateşe baktığımda gözleinde tedirginlik ve endişe görür gibi oldum. Yanıldığımı düşünüp tekrar Caner'e baktığımda Ateş konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
Teen FictionYeni bir liseye başlayan Açelya Duman ve okulun serseri çocuğu Ateş Soysal