zorlanmış kızgınlık YİZHAN

~8~

Birkaç gün sonra, resmi tatilde, yibo'nun dışarı çıkacağını söylediğini duyan zhan kulaklarında bir sorun olup olmadığını merak etmeden duramadı.

"Ben?"

"Mm."

"Seninle dışarı çıkacağım?"

"Evet."

dedi yibo ve ceketinin düğmelerini ilikledi.

"Sonunda benden kurtulup beni dışarıya gömmeye mi karar verdin?"

Zhan,başını kaldırmadan elinde ki gazeteye baktı.

"Neden bahsediyorsun?"

Yibo kendi kıyafetlerinden bir takım buldu ve onları zhan'a verdi.

"Evden çıkmayalı ne kadar oldu? Dışarı çıkmak istemiyor musun?"

"Muhtemelen senin tarafından yakalandığım sürece."

Cevabı yibo'nun susmasına neden olduğunda, zhan kıyafetlerini giydi. Yibo ne yapacağını bilmese de insanların her gün bu kadar küçük bir alanda kaldıktan sonra delirecekleri doğruydu. Fırsatı olsa neden dışarı çıkmasın?

Kapıya doğru yürüyen Yibo, zhan'a bir güneş gözlüğü uzattı.

"Her ihtimale karşı."

Yibo onları doğrudan kendisi zhan'in gözüne taktı.

"Çoğu insan seni bilse de çoğu kişi artık seni bilmiyor."

Zhan'in bir omegaya dönüştüğünden ve artık onun evinde yaşadığından bahsediyordu.

Zhan biraz somurtkan görünüyordu, belli ki kendisine yapılan 'o şeyleri' düşünüyordu.
Yibo hızla kapıyı açtı. Dönüşümü düşündüğünde onun tepkisini görünce her şeyin zhan için fazlasıyla adaletsiz olduğunu hissetti. Aynı zamanda eğer bu olmasaydı zhan'la asla bir araya gelemeyeceklerini de hissetti. Yibo bir çıkmazın içindeydi.

İkisi önce yemek yemeye gittiler; resmi batı yemeği. Yibo, zhan'in bu tür yiyeceklere alışkın olmayabileceğini düşünmüştü ama halktan biri olan zhan'in iyi yemek yeme görgü kurallarına sahip olması şaşırtıcıydı; o kadar iyiydi ki, aristokrasiden gelmiş gibi görünüyordu.

"Ben bunu daha önce öğrendim."

"Birlik'te bunları mı öğretiyorlar?"

Konuyu pek sevmemiş gibi görünen ve alay eden zhan,

"Eğer bir grup üs sınıf' insan her zaman etrafınızdaysa zaman geçtikçe siz de onların aynısını yapabileceksiniz"
dedi,

"Oh, unuttum, sen bir aristokratsın.. "

"Bu benim kazandığım unvan değil. Neyse hikayeyi bir dahaki sefere bırakacağım."

Yemeğin ardından ikili normal bir şekilde sokaklarda yürüdü. Yibo konuşmanın atmosferinin bu kadar uyumlu olduğunu hayal edemiyordu. İlk başta, zhan'in kaçma şansını kullanacağı yoksa küçük hamleler mi yapacağı konusunda tetikteydi, ancak görünen o ki zhan'in böyle bir planı yokmuş.

Bir süre yürüdükten sonra zhan içini çekti,

"İmparatorluk ve Birlik'teki insanlar aynı."

"Ha?"

Zhan etrafına bakarak,

"Yani, buradaki sivillerle Birlik'tekiler arasında hiçbir fark yok gibi görünüyor"

dedi.

"Sorunlar ve anlaşmazlıklar her zaman üstten kaynaklanır. Aslında çatışmalar hakkında en son düşünenler sivillerdir."