zorlanmış kızgınlık YİZHAN

~9~

Zhan bir süre ayakta durup dinlendi, besleyici içeceği masanın üzerine koydu, odanın kuzeyine doğru yürüdü, duvarın kenarında durdu ve el salladı. Yibo bu hareketi gördü, ekrana tıkladı, geri sayımı bir dakikaya ayarladı ve karşı duvara doğru yürüdü.

"... Üç iki bir.." Geri sayımın ardından, "simülasyon sahnesi yükleniyor."

Bir anda alan yemyeşil bir ormana dönüştü. Koruyucu kıyafetleri olmayan iki adamın üzerinde bir silah ve iki hançer belirdi.

"Süre sınırı yok. Kritik alanlar vurulduğunda simülasyon otomatik olarak sona erecektir. Kritik olmayan parçalara yapılan saldırılar, kümülatif hasar istatistiklerine dahil edilecek."

Sistem tarafından tespit edilen fiziki uygunluğa bağlıydı. Bu sırada odanın
karşı tarafından birbirlerini uzaktan görebilen iki kişinin görüşleri ağaçlar ve çimenler tarafından tamamen kapatılmıştı ve görüşleri yeşildi.

O dönemde zhan'in bir omega olarak pek çok aksaklık yaşadığını bilmesine rağmen yine de bunu ciddiye alıyordu. Sonuçta, fiziksel kondisyonu ne kadar zayıf olursa olsun, bir atış olduğu sürece hiçbir alfa öylece itaatkar bir şekilde ölmezdi.
Yibo, orman savaşı rutinine uygun olarak sahanın kenarından ortasına doğru yaklaştı ve tüm duyuları çevresel değişiklikleri gözlemlemeye odaklanmıştı. Yarı saha pozisyonuna ulaştığında çömeldi ve kendini bir çim yığınının arasına sakladı. Sahanın ortasına baktı ve kimseden iz bulamadı. Etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra yibo, zhan'in kendi aynı yaklaşımı benimsediğine karar verdi; bu sırada orta sahanın karşı tarafında veya başlangıç pozisyonunda olduğu tahmin ediliyordu.

Saklambaç oynamak sabır isterdi.

Yibo'nun sabırlı olması, ağırlık merkezini indirmesi ve orta sahanın karşı tarafına doğru hareket etmesi gerekiyordu. Foton silahı her an saldırmaya hazır bir şekilde elinde tutuluyordu. Karşı tarafı turladıktan sonra yibo hâlâ zhan'dan bir iz bulamadı ve diğer adamın hareketini de fark etmedi. Sadece diğer adamın hâlâ ilk yerde olduğunu tahmin edebiliyordu. Arazinin dikdörtgen olduğunu zaten biliyorlardı. Aslında akıllarında bir harita varmış gibi görünüyordu. Yürüdükleri yol ve bulundukları konum artık neredeyse belliydi.

Yibo, aniden güçlü bir kriz duygusu
hissettiğinde kuzeye doğru dönüyordu. Havadaki hızlı ve zayıf kurşun sesi onu terletiyordu. Aniden arkasını döndü ve küçük bir adım için yana sendeledi. Enerji bombası kulağını çizip ağaca çarptı.

Ağaçlarda!

Foton silahının mühimmatı zihinsel güçle yoğunlaştırılmıştı ve yeniden doldurulmasına gerek yoktu, ancak gücü ve menzili kişisel faktörler tarafından belirleniyordu, yani eğer ona çok aşinaysanız, neredeyse fırlatılan maddenin yerini tahmin edebilirlerdi. Zhan'in zihinsel gücünün eskisinden daha iyi olmadığı açıktı. Hedef menzili üç ağaca kilitlendi. Daha sonra yibo'nun, az önce geçen merminin açısına göre tereddüt etmeden ağaca ateş etmek için silahını kaldırdı. Zhan'in yerini test etmek için kullanıldı. Aynı zamanda hata olasılığını da tahmin etmeye hazırdı. Silahı ateşlediğinde karşı tarafın aynı anda ateş etmesini engellemek için yana yuvarlandı.

Yibo doğru tahmin etti. Zhan bir çarpışmayla saçında yapraklarla ağaçtan hafifçe indi. Aceleyle silahını yeniden doldurmak yerine arkasını döndü ve ağacın arkasına yaslandı. Yibo, zhan'in savunma pozisyonu aldığını görünce kısa mesafeden yararlanmaya karar verdi. Bittikten sonra tekrar saklambaç oynamak istemedi.

Böylece yibo doğrudan olay yerine ateş etti ve kendi kurşun kalkanıyla zhan'in saklandığı yere koştu. Sol eli saldırmak için çoktan hançere dokunmuştu. Zhan niyetin farkındaydı ama kurşun yağmuru altında buradan kaçamadı. Sadece bir hançer çıkarıp yibo ile dövüşebilirdi.