BÖLÜM 2

88 15 0
                                    

          Akşama kadar insanların ayakkabılarını boyayarak zaman geçirdik.En sonunda eve dönecektik.Eşyalarımızı topladık.Necip boya kutusunu koluna astı.Yola koyulmuştuk artık.

          Yolda giderken birden bir ses duyduk.Hemen dönüp o tarafa baktık.Bir kadın bağırıyordu.Kadın eliyle bizi gösterip "bunlar çaldı biliyorum,bunlar çaldı" diyordu.Necip ile neye uğradığımızı şaşırmıştık.Etrafımız insanlarla dolmuştu ve hepsinin gözlerinde öfke,kin,küçümseme,alay... görüyordum.Necip konuşmaya başlamıştı:

-Yok hanımefendi galiba bir yanlışlık oldu.Biz hiçbir şey çalmadık.

Necip ne kadar dil dökse de kadın ısrarlıydı:

-Senin gibi bir çocuğa mı inanacağım canım! Sen çaldın işte ver paralarımı.

          Olay büyüyordu.Ben ise hala şaşkındım.Çünkü ne kadar sokak çocuğu bile olsaydık hiçbir arkadaşımız bu güne kadar hiçbir şey çalmamışlardı.Ama şu an ise yapmadığımız bir suç üzerimize atılıyordu.Tam o esnada orada bulunan yaşlı bir amca olaya karışmıştı:

-O zaman ceplerinizi arayalım ve bakalım.Eğer para bulursak siz çalmışsınız demektir ve çocuklar bunun sonu kötü olur.

Necip bizi savundu:

-Amcacığım sabahtan akşama kadar çalıştık tabii ki paramız var ama çalışarak kazandık biz o paraları.

          Başımı kalabalığa çevirdiğimde herkesin üstümüze doğru geldiğini gördüm.Bize inanmamışlardı.Üstelik Necip'e baktığımda çalışarak kazandığımız paraları alıp bayana verdiklerini gördüm.

          Kafama bir yumruk inmişti.Bir tane daha,bir tane daha,bir tane daha...Karnıma vurulan tekme ile yere düşmüştüm.Dayanabilecek gücüm kalmamıştı.Daha önce böyle bir olayla karşılaşmamıştım.Bütün insanlar acımadan vuruyorlardı.Hemde küçük demeden...

          Gözlerimi açtığımda karşımda Necip'in şaşkın ve telaşlı suratını gördüm.Ben gözlerimi açınca biraz daha rahatladığını hissettim.Büyük ihtimalle beni dövdüklerinden sonra bayılmış olmalıydım.Necip beni kaldırdı ve bana sarıldı.Sonra elleriyle yaralarıma baktı.O benim yaralarıma bakarken bende onun yaralarına bakıyordum.Gerçekten kötü dövmüşlerdi Necip'i.Bazı akşamlarda yüzü gözü patlamış olarak eve gelirdi ama bu ona benzemiyordu.Bu halde eve kadar gelebilecek mi bilmiyordum.Acaba bende mi ona benzemiştim?

          Necip ile birkaç dakika daha birbirimize baktıktan sonra Necip sessizliğimizi bozdu:

-Zengin çocuk olsaydık böyle yapamazlardı bize. (Bunu söylerken çok sinirliydi)Sabahtan akşama kadar çalıştığımız paraları aldılar.Yetmedi bayağı da hırpaladılar bizi.

-Yani bunlar sırf sokak çocuğu olduğumuz için miydi?

-Ne sanıyorsun Yalçın! Alışman gerek artık bunlara.Biz varken başka kimse ezilmez.

-Necip ağabey bence eve gidelim ve yaralarımızı temizleyelim.

-Haklısın gel kalkmana yardım edeyim.

          Necip benim kalkmama yardım ederken onun benden daha fazla hırpalanmış olduğunu hissettim.Çünkü benim suratım ve biraz da karnım ağrıyordu.Ama Necip yürümekte bile zorlanıyordu.Eve gittiğimizde hemen onun yaralarına bakmalı ve muayene etmeliydim.Yolda yürürken bacağında kocaman bir yara görmüştüm.Bu yara ancak bıçak yarası olabilirdi.Beni onaylaması için sordum:

-Necip ağabey bacağına bıçak mı sapladılar?

-Maalesef öyle oldu kardeşim.

Bunu söylerken çok zorlanmıştı.Yine sordum:

-Bu kadar zorlandığına göre başka yerlerine de bıçak saplamış olmalılar?

-Bir bıçak yarası da bel kıvrımımda var.

Bunu demesiyle bel kıvırımına bakmam bir olmuştu.Gerçekten de öyleydi.Yarası büyük ve çok kan kaybetmişti Necip.Üstelik kanaması hala durmamıştı.Böyle giderse ne olacağını bilmiyordum ve bu sefer ben onun yürümesine yardım etmeye başladım.Bu şekilde eve varmıştık...                                             YAZARIN NOTU:ARKADAŞLAR LÜTFEN VOTE YAPMAYI VE TAKIP ETMEYI UNUTMAYIN. TEŞEKKÜR EDERIM...;) :) 

EFSANE #wattys2015#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin