Multimedia Derin
Bundan yaklaşık 2 sene öncesi şubat ayında ailemle çıktığımız yolculukta yolların buzlanmasıyla birlikte aracımız kaydı ve hatırladığım kadarıyla uçurumdan 5 takla atarak inen aracımız bu 5 turun sonunda bir ayağa dayanarak durdu. Her yer kandı. Gözlerimi açtığımda bilmediğim bir yerdeydim. Siktiğimin ilaç kokuları ciğerimi yakıyordu. Uyandığımı gören hemşire hemen odadan çıktı sanırım doktoru çağıracaktı..
Kahretsin o kadar yorgundum ki gözlerimi zor açıyordum. Gözlerim tekrar kapandı ve derin bir uykuya daldım. Gözlerimi saçlarımın arasında gezinen o elle araladım. ANNEM...
Karşımda yüzü yara bere içinde, kaşında yaklaşık bir on dikiş, boynunda iğrenç bir boyunluk, göz altları morarmış ve sanırım uykusuzluktan şişmiş, ağlamaktan kan çanağına dönmüş... Benim prensesim ne zamandır böyleydi? Güçsüzleşmiş, çökmüş, zayıflamış...
Annemin suratını incelerken babam annemi yan taraftaki koltuğa oturttu. O da ne babamın her tarafında morluklar var. Lanet olsun ailemi bu halde görmek berbattı..
Bunları tekrar tekrar hatırlamakta bana hiç iyi gelmiyor.
Ağzımı açtığımda boğazımda tarif edilmez bir ağrı.. 'Bu da ne şimdi?' elimi boynuma götürdüğümde bazı sargı bezleriyle sarıldığını fark ettim. Ses çıkartmak için tekrar ağzımı açtım ama canımın yandığıyla kalıyordum. O an annemin gözlerinden yaşlar akmaya başladı. 'Hadi ama prensesim sil gözlerini ne olur.' Babam ise çok derin bakıyordu gözlerimin içine. 'Neler oluyor burada biri bir şey söylesin çıldırıcaaaaam........'
Doktorun içeri girmesiyle herkesin gözleri doktora kaydı. Doktor annemlere bir şeyler söyleyip elindeki kağıda bir şeyler karalamaya başladı. 'Lanet olsun doktor mu çok sessiz konuşuyor? Yorgun olduğum için mi duyamıyorum? Yeter artık biri bir şey diyebilir mi? Bu durum cidden çok sıkıcı.' içimden onlarca düşünce, onlarca söylenti geçtikten sonra doktor bir şeyler karaladığı kağıdı elime tutuşturdu.
'Ben Doktor Sevda. Yaklaşık 2 haftadır yoğun bakımdaydın. Uzun uğraş sonucunda boğazına batan demir çubuğu başarıyla aldık. Bir beyin travması geçirdin ve işitme problemiyle karşı karşıya kaldık. Boğazındaki demir ses tellerinde bir probleme yol açmış. Sakın kendini yorma. Önümüzde uzun ve bol uğraşlı zamanlar bizi bekliyor. Biliyorum senin için çok zor bir şey bunları duymak ama sakın korkma Aren. Şimdi dik durma zamanı canım. Senden alınanı sana geri kazandırma zamanı. Tekrar geçmiş olsun.'
Kağıttakileri okudukça gözümden yaşlar akıyordu. 'Ne yani bundan sonra duyamayacak ve konuşamayacak mıydım?'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ANILAR
RomanceAren Göktuğ 19 yaşında bir kaza sonucu konuşma ve duyma yetisini kaybetmiş bir genç. Çocukluğundan beri süre gelen muhteşem bir arkadaşlığı olan Derin'e içten içe büyük bir sevgi beslemektedir. Derin Özülk 18 yaşında hayata bağlı, enerjik ve daima...