8 Mart'ta paylaşacaktım da, yetişemedi.
Kız öldü hanımefendiler ve beyefendiler dağılalım🥺
1 Nisannn 😁Tamam sustummm. Bölüme geçelim.
🔥🧭♟️
Şarkılar;Teya Dora, Dzânum
'Ne çok şey biliyor bu insanlar Olric.'
'Herkes, işine geleni biliyor efendimiz.'Depresif ruhlu insandan herkes, deli diyip kaçar. Kaçtığı kişinin ruhundaki, ağır yaraları sarmak gibi bir gayesi olmaz. Çünkü, herkese göre, deliler; toplumun utancı ve ne yapacağı belli olmayan, tehlikeli unsurudur.
Onlara göre, sadece depresifler değil, hayalperestler de bir delidir.
Oysaki ruhun, tek bir şah damarı
vardır; hayaller.Asıl ölümler, hiç hayal kalmayınca olur.Benim şah damarım, hatırlayamayacağım kadar eskiden, yok edildi ve hayal kuramaz oldum.
Ruhu ölmüş bir insanın, dirilmesi imkansızdır. Mucizesi ise, kendisinde ya da onu gerçekten seven insandadır.
Kurşun sesini duymamla, çığlık atarak iki büklüm oldum. Fakat kurşunlanarak, gürültü çıkaran ben değil, arkamdaki kırılan camdı.
Kapalı gözlerimi açtım. İspitçi'ye, Diktatör sinirle bakarkan; Talat ve Yiğit şaşkınlıkla, bakıyordu.
Diktatör; zorba demektir. Tek kelime, 5 harften oluşan, anlamı vardı. Bendeki anlamı, benim 16 yıllık hayatımda; boğazımdaki ellerini asla gevşetmeyen, bir celladın lakabıydı.
Dile kolay, 16 yıl ve Diktatör'ün elinde, çeyreğe yaklaşan bir asır.
Nefes almakta zorlanıyor; korkudan ayaklarım ve ellerim titriyordu. İki büklüm halde, arkama döndüm.
Koltuğun çapraz solundaki, Diktatör'ün yanan ev tablosunun ortasında, kurşun deliği vardı.
Diktatör, "N'aptığını zannediyorsun sen! Ben, sana kızı, öldür dedim." Diye, sinirle soludu. İki büyük adımla, İspitçi'nin üzerine yürüyüp, yakasını tuttuğu gibi duvara itekledi. Ardından, belinden silahı çıkarıp, İspitçi'nin kafasına dayadı.
İspitçi, tanıdığımdan beri tekdüze, duygu barındırmayan yüzünü, Diktatör'e çevirdi. Yüzünde, bir korku yoktu."Hainleri, yanımda barındırmam. İhanetin telafisi yoktur." Dedi, Diktatör.Keskin gözlerini, bana çevirdi."Annesinin kızı yapar hainliğini."Bakışlarını İspitçi'ye çevirdi."Emrime uymadın. Yiğit, şu ikisini de hallet." Ellerini, tuttuğu yakadan çekip, geriye doğru adım attı. Yiğit ise, hemen silahı İspitçi'ye doğrulttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ PUSULASI TAŞLARI
ActionHikayenin aklıma ilk geliş tarihi: 25.09.2022 Hikayenin yayınlanış tarihi: 01.01.2024 Not: Şuan kitapta değinmediğim bir konuyu, depresyon ve insan tacirliğini esas alan bir kitaptır. Konusu: Kapalı kapılar ardında gizli işler yapan adamlar tarafınd...