-"Hiç tanımadığın bir adamı rüyanda görmek ne demek bilmiyorsunuz, ona âşık olmak ne demek bilmiyorsunuz, her gece yatmadan önce onu düşleyip onu görmek istemenin nasıl bir duygu olduğunu da bilmiyorsunuz! Anca boş boş konuşup beni zıvanadan çıkartıyorsunuz. Susun artık hiç birinizi duymak istemiyorum." Bunun bir sinir patlaması olduğunu biliyorum peki onlar bunu hak ediyor mu işte bunu bilmiyorum. İnsanlar bana yardımcı olmak istiyor ama ben sadece rüyamdaki adamı düşünüp onunla hayaller kurmak istiyorum. Kimsenin yardımına ihtiyacım yok!
-"Canım bak biz sana iyi gelmek için konuşuyoruz. Yaptığın şeyin mantığa sığar bir yanı yok bunu göremiyor musun?"
-"Evet, Burçin bu büyük bir hata, yapma bunu kendine. Onu görmeye başladığın günden beri çok değiştin farkında değilsin."
-"Kızım bir insan hiç tanımadığı, görmediği birini rüyasında nasıl görüyor, hadi onu da geç rüyanda gördüğün birine âşık olmak ne demek? Gerçek bir destek almalısın, iyi değilsin."
Tam cevap vereceğim sırada patron da odaya daldı. Kaşları çatık gergin bir suratla bana baktığında bir şeyler olacağını hissetmiştim. Her zamanki gibi şık gri takımı üzerinde duruyordu. Gömleklerinin yakasını ceketinin dışına çıkartmış, gömleğinin ilk üç düğmesini açmıştı. Altın sarısı saçları parlıyordu, özenle taranmış ve fön çekilmişti. Karanlığı andıran gözleri üzerimde gezinince yerimden kalktım.
-"Burçin odama gel!" Emir kiplerinden hoşlanmadığımı bilmiyor mu bu adam! Sinirle arkasından yürürken sırtıyla göz gözeydik. Ne yani şimdi bu yakışıklı adam benim rüyama girseydi ne olurdu, en azından gerçek! Ay saçmalama be kızım, bu adam sana sümüğünü atar mı? Eliyle sandalyeyi işaret edince oturdum hemen, o da karşıma oturdu. Gözleri yeniden gözlerimde kenetlendi.
-"Burçin belli ki bir sorunun var. Bak bir aydır senin arkanı toplamaktan kendiişlerime bakamıyorum. Neler olduğunu az çok tahmin ediyorum ama anlatmak istersen dinlerim." Bu ılımlı oluşunu neye borçluyum acaba, içeride kükreyip burada kediye döndü.
-"Bir sorun yok, kendimdeyim ben. Hangi işimi yanlış yapmışım?" Yaptığım hataları bilmeme rağmen ona sordum.
-"Hayatına biri mi girdi?" Benim özel hayatıma burnunu sokmaya çalışan bir patrona sahip olmak çok üzücü. Hem de bu kadar yakışıklı ve asil bir patrona.
-"Size ne?" Tavrımı yumuşatmamaya kararlıyım bu yüzden sert tavırlarımı bırakmadan devam ettik.
-"Sen burada çalışmaya devam etmek istemiyorsun galiba." Gözlerinde merak uyandı bir anda.
-"Ne ilgisi var? Sadece bu sıralar sıkıldım."
-"Peki, o halde evden devam et çalışmalarına, iletişim halinde kalırız. Kendini iyi hissettiğinde gelirsin."
-"Buna sevinirim." Cevap vermesini beklemeden kapıya yöneldiğimde arkamda belirdi. Elinin birini kapıya yasladığında şaşkınlığımla ona döndüm. Burun buruna geldiğimizde nefeslerim büyülendi. Sorgulu gözlerle baktığımda dudakları kıvrıldı.
-"Hala anlayamadın değil mi?"
-"Neyi?"
-"Senden hoşlandığımı..." Ne! Benden mi hoşlanıyor? Ah tatlım bende senden hoşlanıyorum ama dünyada olmayan bir adama aşığım. Aslında o yok o yüzden seninle de sevgili olabiliriz. Ay neler diyorum ben!
-"Ben çıkabilir miyim?"
-"Senden karşılık beklemiyorum Burçin sadece bunu bilmen gerekiyordu. Gidebilirsin." Kapıdan çıktığımda derin nefesler alarak balkona çıktım, ardımdan ofisteki salaklar da peşimden çıktı.-"Neler oldu kızım, bembeyazsın kovuldun mu?"
-"Şş, cevap versene ya!"
-"Burçin iyi misin canım?" Daha fazla dayanamayıp bağırdım.
-"Çok iyiyim yalnız kalmam gerek. Evden çalışacağım, işler hakkında bilgi için yazarsınız." Hemen çantamı alıp çıktım. Sahil kenarına vardığımda bir banka attım yorgun ve şaşkın bedenimi. Bugün olanları düşündüm. Arkadaşlarım haklı olabilir, delirdim galiba. Patronum benden hoşlanıyor, bense rüyamda gördüğüm adama. Gerçekten öyle birinin varlığı yokluğu bile belli değil. Acaba ona bir şans vermeli miyim? Artık saplantı derecesine gelen o adamı unutmalıyım, öyle biri yok. Hayatımı hiç tanımadığım, olmayan biri için mahvetmek istemiyorum.Gerçek bir destek almalıyım bunun için araştırmalara başladım. İlk seansım bugün geceydi, iyi bir psikolog ile online olarak görüşme sağlayacağız. Bana iyi gelmesi gerekiyor çünkü kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Kendime beynimde bir dünya kurdum ve orada o adamla yaşamaya başladım. Ne aptalım, neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor ki.
Saat yaklaştıkça kalbim kasıldı, bilgisayarın başına geçip derin nefesler alıp vermeye başladım. Arama geldiğinde hemen kendime çeki düzen verip kabul ettim.
-"Merhabalar Burçin Hanım, Ben Psikolog Naz."
-"Merhabalar, memnun oldum."
-"Bende öyle nasılsınız?"
-"Teşekkürler siz?"
-"Teşekkür ederim. Evet, nereden başlamak istersiniz?"
-"En başından... Sahilde güneşlenirken birden gözlerimin önünde bir karartı oluştu. Gözlerimi araladığımda cennete düşmüş gibi hissettim. Keskin çene hattı, hafif sakalları ve dudakları ilk dikkatimi çekenlerdi. Gözleri kahvenin en güzel tonuydu ve beni içine doğru emiyordu. Saçları koyu kahveydi, denizden yeni çıkmış olmalı ki saçları yüzüne düşmüştü. Burnunun ucundan damlayan su yüzüme düştüğünde kendime gelip doğruldum. Geniş ve kaslı bir vücudu vardı, ona erimemek elde değildi. Doğrulduğumda karşı tarafıma durdu, gözleriyle beni süzdü, gözlüğümü çıkartıp sinirle baktığımda mahcup bir şekilde geriye gitti.-"Kız arkadaşım sandım kusura bakmayın lütfen."
-"Sen kız arkadaşını tanıyamıyor musun ya madem öyle neden kız arkadaşın?"
-"Hanım efendi kusura bakmayın dedim." Arkasını gitmek için döndüğünde sinirle gözlümü fırlatınca bana dönüp gözlüğü aldı.
-"Çattık ya!" Gözlüğü bana doğru fırlatıp gitti.O gün uykumdan uyanınca gözlüğü aradım yanımda ama rüya olduğunu anladım. Aşırı gerçekçiydi, o anı yaşadığımı hissettim ama sadece bir rüyaydı. O günden sonra bir aydan fazladır her gün aralıksız rüyalarımda onu görüyorum."
-"Peki, içinizde herhangi bir his var mı?"
-"Evet, ona âşık oldum."
-"Anlıyorum böyle durumlar oldukça fazladır. Kendinizi kötü hissetmenize hiç gerek yok, birini ne kadar fazla görürseniz o kadar âşık olma ihtimaliniz artar. Çözülmeyecek bir sorun değil."
-"Doktor hanım maalesef öyle. Ben her anımda onu düşünüyorum. Hatta onu çiziyorum, her rüyadan sonra onu nasıl gördüysem öyle çizip odama asıyorum. Artık odamda onu asacağım bir yer kalmadı. Durum sandığınızdan daha ciddi."
-"Odayı görebilir miyim?" Cevap vermeden kalkıp odaya girdim. Kameradan odayı gösterdikten sonra tamam dediğinde çıkıp yeniden eski yerime geçtim.
-"Evet, bu kadarı biraz fazla ama aşabilirsiniz. Onu araştırdınız mı?"
-"Hayır"
-"Onu gerçekte varsa bulursanız belki o zaman sorunu çözebiliriz. Şimdilik duralım onu düşünmemek için başka bir şeyler yapın. Yeni aktiviteler bulun, onu düşünmeye zamanınız kalmasın. Ardından her gün görüşme sağlayacağız."
-"Peki."Konuşmanın ardından balkona çıkıp bir sigara yaktım, ancak bu sakinlik veriyor. Uzun uzun düşündüm ama bir yol yok. Onu bulsam ne değişir ki, o kadar yakışıklı bir adamın benimle ne işi olur? Kendimi yatağa atıp uykunun kollarına teslim oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞÜMDEKİ YABANCI
Teen FictionHiç tanımadığı ve görmediği bir adama âşık olan Burçin kaybettiği yolu aramaya çalışıyor. İnsan hayatında hiç görmediği birini rüyasında nasıl misafir edebilir onu da yaptı nasıl âşık olabilir. Dünyada varlığı yokluğu belli olmayan bir adamın resiml...