11.BÖLÜM: NAMLUNUN UCU

942 41 20
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni bir bölümle geldim. Lütfen oy ve yorum vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar. Sizleri seviyorum.

°°°°°°°°°°°°°°
SIĞINTI YÜREK
🔒🔑🔒
11.BÖLÜM: NAMLUNUN UCU

°°°°°°°°°°°°°°

*Ölümün rengiydi karanlık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Ölümün rengiydi karanlık. Zifiri gecede hiçbir şey görememek gibi.*

Bölüm şarkısı: Cenk Durmazel-Namlunun ucu

🔒

Karanlık bir gecenin en koyu tonu acıyla harmanlanmış, kadına sunulurken ilk kez bu kadar korktuğunu hissetti. İliklerine kadar titrerken, ona siper olmuş bedenin göğsüne dayadı ellerini. Acınası bir haldeydi. Kendinden nefret ediyordu ve bunun etkisiyle bedeninin üzerindeki bedenin sahibi olan adamı itti. Sesler susmuştu. Adamın hafifçe geri çekildiğini hisseti. Zaman geçmesine rağmen olayın şokunu üzerinden atamadı. Ardil'in tarafında olan kapının açıldığını duydu. Bir şeyler söyleniyordu ancak mimik bile oynatamıyordu kadın. Üzerindeki ağırlık yok oldu. İki üç kişi kocasının ismini zikrederken en derinlerinden bir ses yükseldi. "Kendine gel!" dedi. "Adam yaralandı onunla ilgilen." Tepkisiz durmaya devam ederken aynı ses bu sefer bağırdı. "Her şey senin yüzünden oldu hareket et. Ardil'e yardım et."

Bilmiyordu. Bir anda yüzünde keskin bir acı hissetti. Sanki biri ona vurmuştu. Toparlandı. Daha mantıklı düşünmeye başladığında hayatın sert sillesi onu benliğine kavuşturmuştu. Hızlıca araçtan indi. Kaldırımın orada toparlanmış adamların içinden geçerek feryat etti. "Çekilin. Ardil!" Ağlamak isterken tutuyordu kendini. Böyle ceza veriyordu kendine. Yerde uzanmış adamı gördü. Elli dudaklarından çıkacak feryadı örtbas ettiğinde hıçkırığını tutamamıştı. "Hepsi benim yüzümden oldu," derken adamın tam baş ucuna çöktü. Başı korumalardan birinin dizindeyken onu itip adamın başını dikkatle kendi dizine yatırdı. "Lütfen," diye yalvardı. Kocasının en sevdiği şey olan mavilikleri görünmüyordu. Gözleri kapalıydı. "LÜTFEN!" Yanağına hafifçe vurdu. Onu uyandırmaya çalışıyordu. Yalvarıp duruyor adamdan istediği tepki gelmeyince gözleri kademe kademe doluyordu. Eli onun soğumuş eline kayarken büyük bir hıçkırık bıraktı. Gözleri taştı. Damlalar yanaklarından süzülüp boynunu ve göğsünü ıslattı. "Lütfen. Sende diğerleri gibi gitme!" 

Gözyaşları adamın yüzünü de ıslatırken mavi irisler aralandı. Kadın nefesini tutu. "Ardil!" diye sevinçle şakıdı. "Çok şükür. İyi misin?" Ağlamaya devam ediyordu. Ardil'in kurumuş dudakları aralandığında ambulansın siren sesi duyuldu. Heja rahatlarken konuşmaya devam ediyordu. "Kendini yorma. Ambulans geldi. Hastaneye gideceğiz şimdi."  Sesli bir biçimde burnunu çekerken etrafta oluşan ufak kargaşayla kocası sedyeye alınıp ambulansa bindirilirken bir saniyeliğine bile elini bırakmamış onunla beraber binmişti. Şimdi de hastanede doktorun değişiyle mucizevi bir şekilde sıyırıp geçen kurşunun açtığı yaraya dikiş atılmış Ardil normal odaya alınmıştı. 

SIĞINTI YÜREK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin