twenty-one

68 12 3
                                    

Kim Taehyung

Telefonu yanıma koyduğum gibi arabayı çalıştırdım. Çok sinirliydim ve bu sinirle bir adam bile öldürebilirdim. O adamda muhtemelen jungkook olurdu...

Jeon Jungkook

Elimi telefonu almak için cebime attığımda bulamadım. Etrafımı aradım, koltukların altına baktım, dolapları kurcaladım ama bulamadım. Kaşlarımı çatıp Jennie'nin olduğu odanın kapısına gözlerimi diktim. Hızla kapının önüne gidip kapıyı açtım. Jennie beni görünce olduğu yerde irkildi, Üstüne yürüdüm.

"Jennie telefonumu ver!" Dedim ses tonumun yüksekliğini farkeden suga odaya daldı.

"Noluyo jungkook" suga'nın dediğine kulak asmadım gözlerimi Jennie'den ayırmadım.

"Jennie telefonum nerde!" Dedim ısrarla.

"B-bende değil" dedi Jennie sesi titriyodu. Ama sesinin titremesi veya korkması umrumda değildi.

"Yalan söyleme!" Bağırmıştım ve Jennie'nin yüzüne daha fazla yaklaştım aramızda yok denecek kadar az mesafe vardı. Gözlerini kapattı korkuyla.

Suga beni kendine çekti. "Napıyosun Jungkook noldu?" Dedi.

"Bu or-" sözümü kendim kestim gözlerimi kapatıp açtım.

Ve devam ettim. "Jennie telefonumu almış"

Suga gözlerini benden alıp Jennie'ye çevirdi. "Jennie telefon nerde?" Dedi suga.

Jennie eline telefonu alıp tam bize uzatıcaktı ki kapı sesi geldi. Jennie'nin yüzündeki korku gitmişti yerine kocaman bir gülümseme geldi. "Burda" dedi gülerek.

"Ne halt ettin sen?" dedim kaşlarım çatıktı hala.

Olduğu yerden kalkıp kapıya doğru koşu caktı ki onu tutup koltuğa ittirdim. "Otur şuraya Jennie!" Suga'ya kapıya bakmasını söyledim.

Suga

Kapıdan sesler geliyordu. "Aç kapıyı! Aç şu kapıyı jungkook! açsana lan! Aç kapıyı kaltak herif!".                                                          

Elime bir sopa alıp kapıyı açtım. Açtığım kapıyla yüzüme yediğim yumruk bir olmuştu vuran ben değil oydu.

Yere yığıldım içeri giren adam elimdeki sopayı alıp içeri geçti.
Bense orda gözümü açmaya çalışıyodum. Başım acayip dönüyodu herife bak sanki düşmanına vuruyo.

Kim Jennie

Oturduğum yerde kaldım. Suga kapıyı açmaya gitti. Taehyung'un sesi evi inletiyodu. Bu adamın sesine bile aşık olmuştum.

Jungkook korkuyla etrafa bakıyordu. Cama dikti gözlerini. İçerden ses gelmesiyle gözlerini kapıya çevirdi.

İçeriye Taehyung girmişti. Olduğum yerden kalkıp yanına koşucaktım ki Jungkook önüme geçip beni engelledi. "Alamazsın onu Taehyung" dedi kendinden emindi ama boşaydı.

Taehyung cevapsız kalmadı dediğine "öylemi, izle bak nasıl alıyorum" deyip jungkook'a yumruk attı. Jungkook yere düştü. Taehyung beni bileğimden tutup kendine çekti. Jungkook yerden kalktı ilk saniyeler afalladı burnu kanıyodu. Burnunu silip Taehyung'a yumruk attı. Taehyung afalladı ama yere düşmedi. Dudağı patlamıştı sadece.

"İyimisin Tae?" Dememle ikiside bana baktı. "İyiyim jennie arabaya git sen hadi" dedi Taehyung bana. Ben kafamı olumsuz yönde salladım. "Hayır burda seninle kalıcam" dedim.

"Hadi jennie git arabaya" dedi Tae ben gitmemekte kararlıydım. Onu nasıl bırakırdım orda. Jungkook araya girdi "jennie yanıma gel!" Dedi bağırarak.

İrkildim elim ayağım titriyodu. "Gelmicek lan benimle gelicek o" diyip tekrar yumruk attı Taehyung. Jungkook olduğu yerde kaldı çok yorgun görünüyodu. Üzülmüştüm ona ama onu kurtarmaya çalışmadım.

"Tae polis çağırdın mı?" Dedim.

"Ne polisi Jennie yürü"

"Ama-" sözümü kesti elimden tuttu.

"Yürü jennie" diyip arabaya doğru çekti beni.

Arabaya binince rahatlamıştım. Derin bir nefes aldım. Taehyung ellerini ellerimin arasına geçirdi. "Seni o evde bırakıp gitmeliyim"
Dedi gözlerimiz buluştu.

"Senin hatan değil Taehyung benim hatam"

"Saçmalama Jennie naptın ki sen?"

"E Kim o demeden kapıyı açtım" dediğime kahkaha attı ve cevap verdi gülerek.

"Doğru sen niye kim o demedin" dedi dalga geçercesine.

"Ya dalga geçmee" dedim gülerek ikimizde gülmeye başladık. Onun gözlerine dalıp gitmiştim o gülerken. Nasıl bir anda bu kadar bağlandım ona nasıl bu kadar aşık oldum..

"



Bir Gönül Davası;TAENNİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin