Beni Gör Artık

Kasım 14

İyi okumalar. Oy verip ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? 🥺🤍

Mert
"Ben dün nasıl uyumuşum lan?" diyen sevgilime gülerek "İşlerden kurtulmak için uyudun değil mi?" dedim. O ise gözlerini açarak "Oha. Yani gerçekten çüş. O kadar yardım ettim lan." demiş ve elindeki dürümden bir ısırık daha almıştı. Bende dürümümden bir ısırık alıp "Şaka şaka gül diye." dediğimde yüzüme mal gibi bakıp "Sen bir daha espiri yapma Mert." demişti. "Oğlum koskoca Memati Baş repliğine böyle tepki veremezsin." diye hayretle konuşup, ayranımdan bir yudum aldım. "Mert benimle düzgün konuşsana sen." diyip etrafına bakmış ardından ise "İyice askerlik arkadaşına döndüm." demişti.

Bir an öne doğru eğilip "Düşünsene aynı yere düşmüşüz. Of süper. Hayali bile muhteşem." diyip göz kırptım, o ise benim aksime göz devirip "Aynen hatta tüm homofobiklerin stres topu olurduk." dediğinde, göz devirme sırası bana geçmişti. "İki hayal kuramıyoruz artık." diye mırıldandığımda ters ters bakmış sonrasında ile yanımıza gelen Ömer ile bir şey dememişti.

"Abiciğim yeminle inek bu kadar ot yemiyordur. Lan, köftenin önünden geçirmişler ekmeği. Başka bir bok yok." dediğinde ensesine vurup "Yine de elindeki nimet. Çarpılırsan görürsün." demiştim. O da ne dediğinin daha yeni farkına varmış ve "Tövbe, tövbe, tövbe." diye sıralamıştı. Onun göt korkusuna gülüp bir ısırık daha aldım. Bu sırada kantine elinde karpuzlu sodası ile Kerem giriş yapmıştı. Asla karpuzlu sodayı nasıl içtiğini anlamayacaktım. Sade, limonlu, elmalıya okeydim ama karpuz ne alakaydı? Yüzümü buruşturduğum anda göz göze gelmiştik. Yüzündeki sırıtış ile sodadan bir yudum alarak yanımıza gelmişti. Şerefsizdi bu çocuk ya. "Naber midesiz?" dediğimde göz kırpıp "İyidir hayatım. Senden?" demişti. Başımı sen adam olmazsın der gibi sallayıp dürümümden son parçayı da yiyip, ayranı kafama diktim.

Kendimi sandalyeye iyice yerleştirip biraz daha  gerindiğimde "Ağa mısın oğlum sen. Ne bu pozlar?" diye tiksinerek konuşan Ömer'e Kerem "Bence ağa değil ayı." demişti. İkisine ters ters bakıp "Ne salak insanlarasınız lan siz?" diye söylendim. "Bize diyene bak." diyip aşırı yayılmış bir pozisyonda oturan beni göstermişti. "Yemeğimi yedim. Öğlen arasının da bitmesine daha 30 dakikam var. Bu yüzden, ne derseniz diyin ama keyfimi bozamasınız." demiştim. Kerem bu sefere Deniz'e dönüp "Gerçekten hakiki bir mal bu. Biliyorsun değil mi?" diye Denizim'e sormuştu. SEVGİLİM ise "Biliyorum. Ben onu öyle kabullendim. Sizde öyle yapın." demiş ve gülmüştü. Gözlerimi açıp "Öyle mi Deniz Bey?" diye hayret ile sordum. "Şaka lan şaka. Gül diye." diyen sevgilime senden bunu beklemezdim adlı yavru köpek bakışlarımı yönlendirdim. O ise asla takmamış ve Kerem ve Ömer şerefsizi ile gülmeye devam ediyordu. "Bu iyiydi." diyip omzuna vuran Ömer'e ufak bir baş hareketi ile biliyorum ya da eyvallah der gibi bir şey yapmıştı.

Başımı iki yana salladım. "Gerçekten aşırı hain insanlarsınız." dediğimde, "Selam." diye çekinerek konuşan Ela gelmişti. Hepimizin bakışları ona döndüğünde gülümsedim. "Oturabilir miyim sizinle?" diye sormuştu. Normalde sormaz, direk sandalyeyi çekerdi çünkü benim kardeşim olduğuna emindi ama artık olmadığı için baya çekiniyordu. Bu duruma istemesiz üzülmeme sebep oluyordu. Ela'nın, Ayça'dan bir farkı yoktu gözümde. Oturduğum yerin yanındaki boş sandalyeyi yanıma çekip "Ne soruyorsun kızım. Otursana." diye kızarak konuşmuştum. Bakışlarında eski Ela'yı görmek ise beni yeniden mutlu etmişti.

Ablam ile aralarındaki sorun beni ilgilendirmiyordu. O hâlâ çocukluğumun tek arkadaşı ve hatırasıydı. "Teşekkürler." diyen Ela'ya "Bir şey değil güzelim." diyip göz kırptım. Kahkaha atmış ve "Formundan bir şey kaybetmiyorsun asla." demişti. Ömer ise "Şerefsiz pezevek." diye sinirle solumuştu. Deniz'e şu an bakmaya korkuyordum. Çünkü eminim siniri bozulmuştu ama benim de Ömer'in sinirini bozmam gerekiyordu. Sonuç olarak az önce benim sinirimi bozmuştu ve kendisi Ela'ya sırılsıklam aşıktı. Kerem'e baktığımda o da ne yaptığımı anlamıştı. Güldüğünde "Harbi az şerefsiz değilsin sen." demişti. Bende gülmüştüm.