ARKADAŞLAR HİKAYE ROMANTIZM KONULU OLMAK ÜZERE DEVAM EDECEKTİR.YORUMLARINIZI DİKKATE ALMAYA
Merdivenlerden inerken midem çok bulanıyordu, okuldan hemen çıkmak için hızlı adımlar atıyordum.Ellerim terlemişti.Başımda dönüyordu.Üstüme bi ağırlık çökmüştü.okulun kirli bankına kendimi zor attım.Ayağa kalkmak için bankların demirlerinden güç aldım.Bu sefer çene altımdan köprücük kemiğime kadar akan soğuk terin verdiği rahatsızlığı hissettim,elimi cebime attım belki bir mendil çıkar ümidi ile fakat bulamadım..O yorgunlukla teri falan unutup arabama doğru ilerledim,son bir kez kafamı yavaşça çevirip okula baktım.Okul bana iki tane görünüyordu..sersemlemiştim..son bir kuvvetle kendimi arabanın kapı koluna attım.yavaşça kapıyı açmaya çalıştım ama kapı kilitliydi.anahtarı almak için ellerimi kot pantolonumun üzerinde gezdirdim kıç tarafımda olan anahtarı elime aldım.bulanık gören gözlerimle düğmelere bakıyordum,anahtarın açma ve kapama tuşunu bulmaya çalıştım.''çıkıt'' sesini duyduğum an kapıyı açıp kendimi içeri attım.Başım hem ağrıyor hem dönüyordu.Arabada biraz oturduktan sonra arabanın etrafında dolaşan birilerini gördüm,ses yoktu..hem sağıma hem soluma bakmaya çalışıyordum,camın oraya yaklaşan siyah gölge vardı ve aniden cama yapıştı..''Caner!''
''Beril!''
Beril,benim okuldan yakın bir arkadaşım,o okulun popilerindendir..Okuldaki bütün erkekler onunla yakınlık kurmak istiyor ama Beril onlara hiç yüz vermiyor,Benim gözümün Büşra'da olduğunu bildiği için benimle çok yakın,Beril çok iyi birisi..Onu severim ama bazen böyle kötü hatta iğrenç şakaları olabiliyor.
Beril'de benim gibi kumral,düm düz saçları var, sütun gibi bir fiziği var ama o kalbi ile çok daha güzel,kötü şakalarına rağmen tek dostum o.
''Ne yapıyorsun Beril?!''
''Korkuttum mu seni?''
''Amacında o değil miydi zaten?''
"Evet,biraz saçma oldu.''
Dedikten sonra alnıma dokundu,
"Hey sen yanıyorsun!Hastaneye gitmemiz gerek."
''Halsizim sadece gerek yok,arabayı sen kullanabilir misin?''
''Tabi kullanırım ama bu böyle olmaz."
Derken elleri yüzümdeydi böyle anne şevkati göstermesi çok güzeldi.
Anahtarı ona uzattım ve kapıyı yavaşça açıp arabadan çıktım..**********
"Nerdeyim ben?"
"Hastasın diye normal karşılıyorum bu sorunu " dedi Beril gözünü yoldan ayırmayarak.
"Eve daha varmadık mı?"
''Hastaneye götürüyorum seni,çok kötü gözüküyorsun."
''Gerek yok Beril istemiyorum,iyiyim ben,eve sür arabayı.''
Beril beni hiç umursamıyordu,ıslık çalmaya başladı kendince..
''Beril,ah Beril sinir ediyorsun beni'' dedim ve hastalığımın verdiği halsizlikle Berile yenik düştüm.
Küçük bir şekerleme yapmıştım,gözlerimi araladığımda karşımda Beril vardı.
''Şş,kalk hadi geldik.''
Doğrulmaya çalıştım ama hiç gücüm yoktu kendimi o kadar kötü hissediyordum ki Beril bunu anlamıştı ki kolumdan tuttu;
"Hadi bakalım, bir, iki ,üç" derken hızlıca çekti beni."
Koluma girdi ve sol kolunu havaya kaldırdı doktorları çağırdı.
"Hemen acil sedye acil!"
Sadece beyaz ışıkları görüyordum ve iki tane hemşireyi,
"Ne oldu böyle?"
"Bilmiyorum,sadece çok yüksek ateşi vardı bende buraya getirdim."
Gözlerimi araladığımda başımda Beril bekliyordu,tırnaklarını kemiriyor ve bacaklarını ileri geri sallıyordu,biranda kafasını çevirdi ellerini ağzından çekti ve bana doğru ağzı kulaklarında yürümeye başladı.
"Ah uyandın! Aptal! Çok korkuttun beni.." dedi ve ellerimi tuttu.
Şişmiş gözlerimle yavaşca tebessüm ettim.
"Saat kaç?"
"Akşam 9"
''Ne zamandır buradayız?''
''Merak etme çok zaman geçmedi,1 gündür..''
"Eee neyim varmış?" Dedim iyice doğrularak.
"Zatüre olmak üzereydin,kırk gün bir tane iğne yemek zorundasın,popondan."
Suratımı astım sonra omuzlarımı silktim.
"Ölmem ya"dedim."Doğru,ben gidip doktoru çağıracağım."
Beril gittikten sonra yataktan kalktım cama doğru ilerledim,kollarım çok ağrıyordu.boynumu sağa sola çıtlattım.
Telefonum titredi,mesaj gelmişti.Elime aldım Büşradandı,heyecanlandım."Caner nerdesin ? Yarım saattir evin önünde seni bekliyorum."
"Neden,bir şey mi oldu?"
"Seni merak ettim,görüşemiyoruz."
"Hastanedeyim ben,biraz rahatsızlandım ama merak etme,Beril benimle beraber."
"Ne? Neden bana haber vermedin?"
"Sabah iyi değildim,öğlendede Beril ile karşılaştık o zaman ateşlenmiştim yardım etti bana"
Mavi tikte bıraktı.Bu hallerine alışmıştım artık.Dengesizin tekiydi.
Yavaşca kapı açıldı Beril ile Doktor Bey içeri girdi.
Doktor önlüğün cebindeki kalemi çıkartıp defterine notlar aldı.boğazını temizleyip
"Çabuk ayaklanmışsın bu biraz garip ben seni iki üç gün misafir ederiz diye düşünmüştüm"dedi.Kafamı sallayıp dinliyormuş gibi yaptım, umurumda değildi.Daha sonra cümlesine devam etti.
"Toparlanıp çıkabilirsin ama iğneleri ihmal etme." Dedi sahte bir gülümseme atıp odadan çıktı.
Beril yanıma gelip
"Hadi,gidiyoruz."
Montunu ve çantasını alıp gitti.Eve vardığımızda Beril'i bizde kalması için ikna ettim.Hava o kadar soğuktu ki hiçbir yerimi hissetmiyordum.
Beril üşüyen ellerini ağzına doğru götürüp nefesiyle ısıttı bana dönüp gülümsedi
"Dondum" dedi.
Eve adım attığımızda direk kombileri açtık,
"Nolur hemen ısın" diye haykırdı Beril.Ben hemen duşa girince Beril şaşırdı.
"Hoppala! İnsan hiç mi üşenmez ya" diye bağırdığını duydum.
Gülümsedim,çok halsizdim uykuya ihtiyacım vardı.
Duştan çıktıktan sonra siyah tshirt ve siyah,lacivert kareli pijamamı altıma geçirdim.Beril'e bakmaya salona gittim belki birer kahve içeriz diye düşünmüştüm ki Beril çoktan kedi gibi kıvrılmıştı köşeli koltuğa.Üstüne kalın battaniyeyi örtüp kendi odama çıktım.UMARIM BEĞENİRSİNİZ +20 YENİ BÖLÜM :)