Kai'nin adamlarıyla birlikte Riki'yi götürdüğü yer, şehrin merkezine oldukça uzak, kasvetli bir depo alanıydı. Depo, çürümüş ve terkedilmiş bir görünüme sahipti, duvarları yıpranmış ve çatısı deliklerle doluydu. Geceleyin bu terkedilmiş yer, karanlık ve ürkütücü bir atmosfere sahipti.
Kai, Riki'yi depoya doğru sürüklerken, etrafı dikkatlice gözlemliyordu. Onun yüzündeki gizemli ifade, Riki'yi daha da tedirgin ediyordu. Riki, çaresizce bu karanlık ve tehlikeli yerde ne yapacağını düşünüyordu. Kai'nin ne amaçla buraya getirdiğini anlayamıyordu ve içindeki endişe giderek artıyordu.
Depoya vardıklarında, Kai'nin adamları Riki'yi sıkıca tuttu ve onu Kai'nin karşısına getirdiler. Kai, Riki'ye yaklaştı ve gizemli bir gülümsemeyle konuşmaya başladı. "Hoş geldin, Riki," dedi sakin bir ses tonuyla. "Buraya seninle biraz özel bir konuşma yapmak için geldik."
Riki'nin suskunluğu, Kai'nin sabrını zorluyordu. Ancak, Kai, beklenmedik bir karşılaşma ve Riki'nin direnişiyle başa çıkmaya hazırdı. Sabırlı bir şekilde Riki'ye yaklaştı ve onun gözlerine derin bir bakış attı.
"Anlıyorum, Riki," dedi yumuşak bir ses tonuyla. "Konuşmak istemeyebilirsin, ama seninle önemli bir konuyu paylaşmamız gerekiyor. Benimle gelmene sebep olan şey, seninle ilgili önemli bir bilgi paylaşmak istemem."Riki'nin yüzündeki endişe ve korku, hala belirgin bir şekilde okunuyordu. Ancak, Kai'nin samimi ifadesi ve yumuşak ses tonu, onu biraz olsun sakinleştirmeye yetiyordu. Ne olursa olsun, Riki'nin bu tehlikeli durumla başa çıkmak için içindeki cesareti bulması gerekiyordu
Kai'nin beklenmedik hamlesiyle Riki'ye atılan tokat, Riki'nin yüzünde şok etkisi yaratıyordu. Riki, şiddet dolu bu hareket karşısında aniden durakladı ve şaşkınlıkla Kai'ye bakmaya başladı.
Tokatın etkisiyle yüzünde kızaran izler belirmeye başlarken, Riki'nin içinde karışık duygular birbirine karışıyordu. Hem fiziksel hem de duygusal olarak incinmiş hissediyordu ve Kai'nin gözlerindeki öfke ve tehdit dolu bakışlar, içinde korku ve endişeyi daha da artırıyordu.
Ancak, Riki'nin içinde hala bir direniş vardı. Kai'nin saldırganlığına boyun eğmeye niyeti yoktu. Kararlı bir şekilde, Kai'ye karşı bir sınır çizmek ve kendini korumak için adım atmaya kararlıydı. Yaşadığı travmayı bastırmaya çalışarak, içinde yükselen cesareti harekete geçirmek için derin bir nefes aldı.
Kai'nin beklenmedik ve saldırgan hareketi, Riki'yi şok etti. Kai'nin dişleri Riki'nin boynuna nüfuz ederken, acı dolu çığlıklar dudaklarından dökülmeye başladı. Riki'nin bedeni şiddetli bir şekilde titriyordu ve Kai'nin saldırganlığı karşısında ne yapacağını bilemiyordu.
Riki'nin etrafında dönüp duran duygular, korku, endişe ve acı içinde kaybolmuştu. Kai'nin saldırganlığı, Riki'nin güvenliği ve bütünlüğü için büyük bir tehdit oluşturuyordu. Ancak, Kai'nin hiddeti karşısında çaresizdi ve ne yapacağını bilemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Dansı: Ritimlerin ötesinde'Heeki
FanfictionMotor sürücüsü Heeseung ile üniversite öğrencisi Riki, tesadüfen bir barda tanışır. Ancak bu görüşme, karanlık sırların ve tutkuların başlangıcı olur. İkisi arasındaki çekim, ritimlerin ötesinde bir dansa dönüşürken, geçmişin gölgeleri de onları tak...