Riki, ağır bir depresyon içindeydi. Kalbindeki boşluk, adeta içini yiyip bitiriyordu. Gece gündüz demeden, uyku kaçıran düşüncelerle boğuşuyordu. Her şey, onun için anlamsız ve gri bir sis bulutuyla örtülmüş gibiydi.
Gözlerini kapadığında, geçmişteki anılar onu acıyla dolduruyor ve gelecek ise karanlık ve belirsizdi. Ne yapacağını, nasıl hissettiğini bilemiyordu. Her adımını dikkatlice atarken, içindeki karanlık duygulara karşı savaş veriyordu.
Yalnızlık, onu esir almış gibiydi. Çevresindekilerin sevgisi ve desteği bile, bu derin çukurdan çıkmasına yetmiyordu. Her gün bir öncekinden daha ağır geliyordu ve umutsuzluk duvarları arasında sıkışıp kalıyordu.
Riki, bu karanlık yolculuğunda kendini kaybetmiş gibi hissediyordu. Ancak içinde hala bir umut ışığı parlıyordu, belki de bir gün bu karanlık bulutların arasından çıkabilecekti.
Riki'nin kalbi, acı içinde kırılmıştı. Her gün, geçmişin hüzünlü anıları onu sarıp sarmalıyor ve derin bir çaresizlik hissiyle boğuşuyordu. Sevdiklerinin ve dostlarının desteği bile, bu karanlık bulutları dağıtamıyordu.
Gözlerindeki yaşlar, içindeki derin acının bir göstergesiydi. Her bir damla, kalbinin derinliklerinden süzülüp gelen bir çığlık gibiydi. Ne zaman başını yastığa koyup gözlerini kapatsa, geçmişteki acı dolu anılar yeniden canlanıyor ve onu saran karanlık duyguların pençesine düşüyordu.
Riki, içindeki bu kırık parçalarla nasıl başa çıkacağını bilemiyordu. Umutsuzluk ve keder, onu adeta bir karanlık okyanusun derinliklerine sürüklüyordu. Ancak, içinde hala bir umut ışığı parlıyordu. Belki de bir gün, bu karanlık geçmişin gölgesinden kurtulabilecekti.
Riki, bu karanlık zamanlarında yalnız hissediyordu. Dünya onun etrafında dönüyor gibi görünse de, o kendi iç dünyasında bir labirentte kaybolmuş gibiydi.
Her gün, geçmişte yaşadığı hataları ve kayıpları düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. İçindeki acı, zamanla daha da derinleşiyor ve ruhunu kemiren bir ateş gibi yayılıyordu. Arkadaşları ve sevdikleri ona yardım etmeye çalışsalar da, Riki bu karanlık sarmalın içinde yalnızdı.
Gözyaşları, onun yüreğinden dökülen sessiz çığlıklardı. Kimse gerçek Riki'nin ne kadar acı çektiğini anlayamazdı. Her gün, yüzünde zoraki bir gülümsemeyle dolaşıyor, içindeki fırtınayı dış dünyadan gizliyordu.
Ancak, belki de bu karanlıkta kaybolmak, Riki'nin içindeki gücü bulmasına yardımcı olacaktı. Belki de en karanlık anlarında, gerçek bir ışık kaynağına ulaşabilecekti.
Riki'nin gözyaşları durmuyordu, sanki içinde biriken tüm acı ve hüsran, bu yaşlarla dışarıya vuruyordu. Odasının karanlığında, sessizce göz yaşlarına boğulmuştu. Her damla, içindeki acıyı ve kederi ifade ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Dansı: Ritimlerin ötesinde'Heeki
FanfictionMotor sürücüsü Heeseung ile üniversite öğrencisi Riki, tesadüfen bir barda tanışır. Ancak bu görüşme, karanlık sırların ve tutkuların başlangıcı olur. İkisi arasındaki çekim, ritimlerin ötesinde bir dansa dönüşürken, geçmişin gölgeleri de onları tak...