⁴☀️

122 18 59
                                    

Önceki günün yorgunluğuyla bir ölü misali uyumuştu Sunghoon. Kahve saçları birbirine karışmış, üzerindeki örtüyü sıcaktan tekmeleyip atmıştı. Üzerindeki sıfır kollu tişörtünün yarısı, şortunun bir bacağı da baldırlarına kadar sıyrılmıştı. Evet kesinlikle oldukça iyi.bir uyku çekiyordu. Gözlerini korkuyla açmasının sebebi ise sevgili kuzeninin kulağının dibine getirdiği hoparlörün sesini sonuna kadar vererek gürültülü bir müzik açmış oluşuydu. Elbette Sunghoon için oldukça korkunç bir uyanma şekliydi, kulağı sağır bile olmuş olabilirdi. Resmen yerinden sıçramıştı. Jake ise odadaki tekli koltukta oturmuş elindeki çikolatalı ekmeği ağzına burnuna bulaştırarak yemeye devam ederken gülüyordu. Tanrı aşkına! Sunghoon neye uğradığını şaşırmıştı. Şaşkın bakışları Jake'in üzerindeyken hala gümbür gümbür çalan şarkı yüzünden Sunghoon aklını sıyıracaktı. İlk gün aklına gelen sorunun cevabını şimdi biliyordu.

Evet kapılarını kilitlemeliydi.

Sunghoon eline aldığı yastığı kulaklarına bastırdı ve kaşlarını çattı:

"KAPATSANA BE ŞUNU!"

Jake gülerek elindeki ekmeğinden bir ısırık daha alırken Sunghoon ondan hayır gelmeyeceğini anlayarak hoparlörün kapatma tuşunu aramaya başlamıştı. Sonunda bulup kapatabildiğinde kaşlarını çatmış Jake'e dönmüştü. Gerçekten anlamıyordu bu çocuğu, zaten biriktirdiği iyi izlenim iğne ucu kadarken şimdi bu herif yüzünden o da kalmamıştı. Üç ay boyunca bu adamla mı kalacaktı yani? İmkanı yok, bunu hayatta yapamazdı.

"Ne bu şimdi, komik bir şaka falan mı? Ha eğer öyleyse fazla komikmiş."

Jake onun sitemine karşılık kıkırdamıştı.

"Sabahtan beri sana çağırıyorum. Akşam oldu resmen! Anneme söz verdiğim için uyanmanı bekliyorum saatlerdir."

Sunghoon onun söylediklerini dinlerken bir şey fark etmişti. Bu çocuğu hiç ciddiye alası gelmiyordu.

"Ne sözü?"

Jake elindeki ekmeği bitirmiş ve aralık pencereyi ardına kadar açmıştı. Ardından pencerenin kenarına yaslanıp kollarını bağladı. Bugün siyah sıfır kollu bir tişört ve siyah bir şort giymişti. Siyah saçları da yeni yıkandığını belli edercesine kabarıktı.

"Annemler birlikte balık haline gittiler, biraz gezecekler. Eğer saate bakarsan öğleni geçtiğini görürsün ve annem sevgili kuzenimle benim ilgilenmem için ısrar etti. Eh tabii ben de çok sevdiğim kuzenimle vakit geçirmeyi mantıklı buldum fakat sanırım yanılmışım çünkü sevgili kuzenim tam bir ayı! Sorun şu ki ayılar kış uykusuna yatıyor ama bizimkisi yaz uykusuna yatmış!"

Jake'in sitemine karşılık Sunghoon'un ağzı açık açık kalmıştı. Gerçekten açık kalmıştı. Ne diyeceğini her zaman şaşırtıyordu bu çocuk ona. Öyle bir çenesi vardı ki yedi yirmi dört insanı çileden çıkartacak kadar güçlüydü.

"Ne bakıyorsun öyle tren görmüş öküz gibi. Hadi kalk, çabuk çabuk hadi çok işimiz var kalk."

Jake söylenerek odadan çıkarken Sunghoon derince bir nefes alarak güne sabır dilemekle başlamıştı. Güzel bir duşun ardından dolaba yerleştirdiği kıyafetlerin arasından beyaz sıfır kollu bir tişört ve beyaz bir şort almıştı. Jake'in tam tersi. Zaten amacı da buydu. Eğer Jake gidecekleri yere simsiyah gidecekse Sunghoon'da bembeyaz giyinip onu sabote edecekti. Tabii Sunghoon'un düşündüğü aksine, Jake'in siyah giyinmesinin tek bir sebebi vardı: Keyfi öyle istemişti.

Sunghoon üzerini giyinip saçlarını kuruttuktan sonra telefonunu ve cüzdanını da cebine koyarak aşağı inmişti, bu sırada Jake mutfaktaydı. Ortadaki tezgahın üzerinde oturmuş gülerek televizyondaki bir diziyi izliyordu. Dizinin hem kameranın kalitesi yüzünden hem de kıyafetler ve ortam yüzünden eski olduğu belliydi. Birkaç liseli gencin oluşturduğu grubun lideri olduğu belli olan çocuk karşısındaki bir kızla konuşuyordu. Jake ise bu konuda oldukça heyecanlı görünüyordu.

Aşka Gel ~ JakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin