Yorum yaparsanız sevinirim. Düşüncelerinizi merak ediyorum.
_
Herkes sessiz bir şekilde eşlerini bekliyordu.
Mazhar, sırtını yaslamış koltuğa ve kitap okuyordu.
Tuğra, elinde ki silahı bezle bir güzel temizliyordu. Batuhanda gözünü kapatmış koltukta uyuyordu.
Melih, odasına çıkmış bilardo oynuyordu.
Çetin, elinde ki tesbihi sallıyordu ve açtığı şarkıya eşlik ediyordu.
Berzan, yiğitin fotoğraflarına bakıp sırıtıyordu.
Ahmet, bahçede sigara içiyordu.
Baran ise tek tek ev arkadaşlarına bakıyordu. Sıkılmıştı aşırı.
Bir kaç dakika sonra zil çalınca hepsi birden ayağa kalkmıştı. Çetin gevşekçe tesbihini sallayıp, "ben açarım kapıyı varoşlar." diyip kapıya doğru adımladı.
Herkes sabır çekerken çetin kapıyı açıp gördüğü kişiyle sinirlendi.
"Yine mi sen? Diğerleri nerde? En önemlisi sümerim nerde?" dedi karşısında ki çocuğa.
Şükrü gülümseyip, "yemek yapacağınızı duydum o yüzden onlardan önce eve koştum çetin abi. Nasıl yapmışım? İyi mi?" dedi ve kapıdan içeriye geçti.
"Siktir git. Nerden biliyorsun yemek yapılacağını?" diye çetinde onun arkasından gelip sormuştu.
"Melih söyledi. Neymiş sürprizi bozmak benim işimmiş diyip söyledi." diye açıklamada bulundu.
Çetin derin bir nefes alıp mazharın yanına geçti. "Sana bırakıyorum." dedi çetin.
"Oktay melih aşağıya in derhal!" diye bağırdı mazhar.
Bir ses gelmezken mazhar tekrar seslendi. Sinirlenip merdivenleri çıktı. Melihin odasını görünce birden içeriye girdi.
Melih, üstü çıplak altında gri eşofman vardı. Kulağında kulaklık vardı. Bilardo masasının önünde kendi kendine oynuyordu.
Mazhar ona doğru adımladı ve kulaklığı kulağında çıkardı.
"Sen akıllanmayacak mısın melih?" dedi sakin bir şekilde mazhar.
Melih ona anlamsızçana bakıyordu. "Ne diyorsun mazhar? Ne oldu?" diye sordu melih.
"Sen sürprizi bozmadın mı?" dedi.
Melih gülüp, "sıkıldım dedim ki neden olmasın." dedi ve bilardo masasına kıçını dayadı.
"Seni döverim melih. Adam ol. Sabrımı zorlama. Gevşek gevşek hareketlere yakışıyor mu koçum sana?" dedi mazhar elini göğsünde birleştirirken.
Melih suratını asıp, "sizde beni sevmiyorsunuz. Zaten neden beni seveceksiniz ki? Babam ve annem bile beni sevmezken sizden sevgi beklemek suç. Neyse ben giderim bu evden zaten." dedi gözü dolu dolu olurken.
Mazhar, "numara yapma melih. Ben yağmur değilim." dedi kolayca.
Melih ağzında bir şeyler geveleyip, "neyse bende yağmura tekrar numara yaparım." dedi kahkaha atarken.
Mazhar, melihin ensesine yapıştırdı.
"Akıllı ol." dedi.
Melih "zaten akıllıyım ben, önce kendine bak." dedi ve koşarak odadan kaçtı. Merdivenlere yönelip hızlıca inerken berzanın arkasına geçti.
"Ne oluyor yine?" dedi sitemle batuhan.
Mazhar merdivenlerden inip melihe doğru adımladı. "Gel buraya melih." dedi sertçe.
Melih omuz silkip tuğranın arkasına geçti hızla.
Mazhar oraya doğru yöneldi.
O sıra zil çalarken melih hızla kapıya gidip, açtı.
Yağmuru görür görmez sarılıp kucağına çekti ve kulağına eğildi. "Ya bu mazhar kudurdu yağmur. Sana kıyamıyor bir şey de." dedi çocuk gibi şikayet ederken.
Yagmuru bacaklarını onun beline dolayıp. "Suç senindir kesin." dedi fısıltıyla.
O sıra mazhar kapıya gelirken yağız onu görmesiyle, "mazharr" diye bağırdı ve kollarını onun beline doladı.
Mazharın tüm siniri gitmişken oğluna eğilip dudağından öptü.
Sümer, "aile var burda amk. Ne mide bulandırıcı insanlarsınız." dedi ve içeriye geçip çetini görmesiyle dudağını öptü.
"Diyene bak." dedi şükür.
Sümer duyduğu sesle etrafına baktı ve şükrüyü görmesiyle kaşlarını çattı.
"Sen ne ara geldin?" diye sordu.
"Geldim işte sorma soru. Açım ben." dedi şükrü.
Onlar konuşurken doruk içeriye girip baranın yanına gitti sarıldı.
"Özledim ceylan gözlü." dedi baran.
"Bende özledim." dedi doruk.
Yiğit içeriye gelip berzanı görünce, "aşkım." dedi ve oda ona sarıldı.
Ahmet içeriye gelince cengizi aradı gözleri. Ama göremeyince doruğa döndü gözleri.
"Cengiz nerde abicim?" diye sordu ahmet.
"Ya en son biriyle kavga etmeye gidecem demişti." dedi hiç bir şey olmamış gibi doruk.
Ahmet kaşlarını çatıp,"kiminle?" diye sordu.
"Bilmiyorum okul arkasında bir yerlerde." dedi doruk.
Ahmet hızla kapıdan çıkıp yola koyuldu.
"Sanki hiç olmamış bir şey." dedi sümer.
"Neyse geçin sofraya yemek yapalım. Melih şerefsizi sürprizide bozmuştu zaten." diyip herkes sandalyeye geçip oturdu.
Bir süre yemekler yiyerek aralarında sohbet ediyorlardı. Melih yağmura dönüp göz kırptı.
Yemekler biterken herkesin eli değerek işleri bitirip, odalarına çekildiler.
_
Nasıldı bölüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LordOfStory / bxb
De Todolordun kitap karakterleriyle öylesine bir şeyler yazacam. hepsi aynı evde olursa nasıl olur diye düşünün...