13. Bölüm

32 4 0
                                    

Multi de nur topu gibi bir Aytaç
Bölüm Şarkısı : Deniz Tekin - Derde ihanet edemem

Hatırlatma:

" madem sana çağre olabilme ihtimalim var, neden benden kaçıyorsun be adam. Bu kadar mı varlığıma tahammül edemiyorsun..".

Usul usul akmıştı yine gözyaşlarım. Kendimi yine bir ahmak gibi hissediyordum. Elimdeki kahveyi bitirip sehpaya bıraktım, dizimdeki battaniyeyi omuzlarıma kadar çekmiştim. Başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi yumdum ve fısıldadım..

" Lütfen gel Çetin, gel ki bu Hayatta birine iyi geldiğimi bileyim. Gel ki, boşuna yaşamadığımı bileyim. Allahım, lütfen ona Çağre ben olayım"..



Hastalık.
Psikolojik.
Öfke.
Uyuyamama ve sonrasında kontrol edilemez öfke Nöbetleri! Çetinin son yıllarda yaşadığı ve duyduğu terimler bundan ibaretti işte. Elinde tuttuğu bardağı , parmakları yardımı ile çeviriyordu. Bir dikişte bitirip duvara fırlatmıştı. Yuttuğu sıvı genizini inceden yakarken şakağındaki öfke Damarı zonkluyordu.
10 gün önce o kız sayesinde uyumuştu. Uyumuşmuydu? Hala emin değildi, fakat ilk defa kendini dinç hissediyor başındaki keskin ağrıların esamesi okunmuyordu. O anı düşününce gerildi tekrar Çetin.
Şimdi ise yine ağrılarla baş edebilmek adına, kendini içkinin şefkatli kollarına bırakmıştı. Zihni bulanır hiç değilse onu biraz uyuşturmasını diliyordu.
En başlarda işe yarayan bu metot, artık yeterli gelmiyordu.

Çetin etrafına bakınıp telefonu bulunca hemen doktorun numarasını bulup telefonu hoparlöre aldı. Çalan telefonun sesini bile kaldırmıyordu beyni.

"Alo"
"Merhaba Doktor Hanım, Çetin Karahan ben" diye kendini tanıtmıştı Çetin
" ah, Merhaba Çetin Bey. Nasılsınız?"
Çetin sanki kadın görebilecekmiş gibi başını olumsuz anlamda sallamıştı
"İyi değilim, 10 gün oldu. Lanet olası 10 gün! " dişlerinin arasında tıslıyordu.
"Çetin bey,.."
"Doktor , ben 10 gün önce aptal bır kızın kucağında uyuya kaldım. Bu nasıl mümkün olur? Uyku ilacının bile tehsiri kalmamışken bu nasıl olabilir?" Diye sormuştu. Belki tıpta bununda bir cevabı vardır diye düşündü. Beyni zonkluyordu.

"Bu muhteşem bir haber, mümkün olabilir. Beyin süprizlerle dolu birşey.. Beynin uyku Merkezi yani Sirkadyen ritim merkezi beynin orta bölümünde bulunan bir nevi saat görevi yapan bir bölümüdür. Bu saat dış ortamlardan ve vücuttan algıladığı sinyallere göre uykunun başlamasını veya bitmesini sağlar. Bu saat, ışık ve karanlık sistemine göre kendini ayarlar. Veya sizin sizin durumunuzdaki gibi bazen  durabilir." Derin bir nefes verdi Doktor

" bakın Çetin bey, Sirkadiyen ritim; dünyanın kendi ekseni etrafındaki 24 saatlik yolculuğu sonucunda ortaya çıkan canlılar üzerindeki biyokimyasal, fizyolojik ve davranışal ritimlerin tekrarıdır. Kısacası; vücudumuzun biyolojik saati olarak da tanımlayabiliriz. Bu saatin bozulması vicudunuzda bir çok şeyi tetikler. Bunları konuşmuştuk zaten sizi birdaha bunlarla darlamak ta istemiyorum, fakat Dalya hanım size iyi geldiyse bunu bir kez daha denemenizi hekiminiz olarak tavsiye ediyorum! Şayet olmazsa, hemen hastahaneye gelip ilaç eşliğinde uyumanız gerekiyor. Şiddetli baş ağrılarınız başlamış olması gerekir çoktan."

Çetin Doktorun söylediği herşeyi can kulağı ile dinlemişti.
" bir dakika , siz kim dediniz?" Diye sormuştu şüpheci bir şekilde.
Doktor kırdığı potu fark edince
"Kimin yanında uyuduys"
"Kim dediniz dedim", artık sesinin tınısından belliydi. Öfkelenmeye başlamıştı.
"Dal-Dalya Hanım", kekelemeden söyleyememişti kadın.
" ben size ismini söylemediğime eminim, bu bilgi sizin elinize nasıl ulaştı? Selim mi aradı sizi?" Diye sormuştu. Demek Dalya Selime anlatmıştı.

Karo As ◇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin