Gözlerimi yavaşça açtım ve etrafta gezdirdim. Nerde olduğumu başta anlamadım ama yanımdaki kadının kıyafetine dikkat edince nerede olduğumu anladım kadın benim uyandığımı görünce elini anlıma koydu ve gülümsedi
"daha iyi misin?"hiçbir şey anlamayarak kadına baktım tam konuşacaktım ki çenemdeki ağrı ve acı gözümü yaşarttı
kadın bana anlayış ile baktı
"kendini zorlama, getirildiğinde bayılmış bir vaziyetteydin. aniden düşmüşsün ve çeneni sert bir şekilde çarpmışsın çok ağrı çekme diye orayı sardım ama merak etme birkaç güne iyileşirsin.. sadece birkaç gün sıvı şeyler tüket ve gerekmedikçe konuşmamaya çalış"
hafızamı zorladım ve hatırlamayı denedim. İşe yaramıştı bazı şeyleri hatırlamaya başladım..
Victor önümdeydi.. dondurucu bir hava kütüphaneyi kaplamıştı sonrası ise karanlıktı..beni buraya getirenin kim olduğunu merak ediyordum..
kapı birden açıldı ve Goran koşarak yanıma geldi
"iyi misin?"
Goran elini yanağıma koydu ve üzgün şekilde bana baktı
konuşmak istiyordum ama çenemdeki ağrı ve acı beni öldürücekti
hemşire kadın Goran'a döndü
"çenesini çok kötü vurmuş.. o'yüzden birkaç gün dinlenmesi gerek. zorunda kalmadıkça konuşmamalı ve sıvı şeyler tüketmeli.. burda birkaç saat daha kalsın sonra odasına çıkabilir."
hemşirenin yanına beni Goran'ın getirdiğini düşündüm ama o değilmiş
Goran hemşireye döndü
"onu kim buldu, yada buraya kim getirdi?"
söylediklerini duyunca beni getirenin o olmadığını anladım
"onu Prens Victor getirdi.. kütüphanede onun önünde düşmüş"
Beni Prens Victor mu buraya getirmişti yani ama neden.. hemşire sırıtarak konuşmaya devam etti
"Prens Victor seni kollarında getirdiğinde.. Onun kollarına sıkıcı sarılmıştın.. sana dokunduğumda öldüğünü sandım.. o derece soğuktun"
gözüm ister istemez Gorana kaymıştı moreli bozulmuş gibiydi
"onu yanlız bırakalım.. zor bir şey atlattı"
Goran ve hemşire odadan yavaşça çıktı bense kafamı yastığa koydum gözlerimi kapadım
"bu kadar hızlı değil."
tanıdık sesi duyunca kafamı kaldırdım ve sesin geldiği yere baktım odanın ışık vurmayan bir yerinden geliyordu.. yavaş adımlarla Victor oradan çıktı ve karşıma geldi
gözlerim korku ile açıldı
Victorun yüzünde bir sırıtma oluştu
"Bu kadar dayanıksız olucağını düşünmemiştim.. gerçekten acınası"
ona bir şey demek için ağzımı açmaya çalıştım ama çenemdeki acı beni engelliyordu
"ne o? konuşamıyor musun pamuk prenses."
bu prensin işi gücü yok mu da benimle uğraşıyor..
birden bana yaklaştı ve yanaklarımdan tutup kendine yaklaştırdı ve çenemi inceledi
"seni sinir etmek hoşuma gitse de gerçekten çeneni kötü çarptın."
Victor bana kalem ve kağıt uzattı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalenin Beyaz Meleği
Romance"Tanrı herkesi eşit yaratmaz yada toplum herkese eşit davranmaz seni farklı göründüğünden dolayı öteye atıp seni görmezden gelebilirler yada daha kötüsü sizin lanetli olduğunuzu düşünüp sizi öldürmeye çalışabilirler. Aileniz bile size yardım etmeyec...