20.Bölüm: Perestiş

42 4 4
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım arabada uyuya kalmıştım ellerimde hala Victor için hazırladığım kurabiyeler vardı gözlerim Lilye kaydı, ağlamaktan yorgun düşmüş ve o da benim gibi uykuya dalmış gibiydi. Havaya baktım aydınlanıyordu cepheye az kalmış gibiydi ama cidden yol uzun sürmüştü
Lily yavaşça uyandı "günaydın.." dedim Lily hala üzgündü
"rüyamda Lucas ölüyordu.." dedi titreyen sesi ile onu hemen susturdum
"ha bire kötü düşündüğün için bilinçaltına işlemiş" derin nefes aldım
"eminim onun gibi güçlü biri asla ölüm ile burun buruna gelmez" dedim yola bakarak
şovalyeler çoğalınca  cepheye geldiğimizi anladım lily ile arabadan indik
ben hemen etrafıma baktım Victor'u aradım
çadırlara yaklaştık çadırlardan birinde tanıdık bir yüz gördüm lucas.. yatıyordu
ve göğüsün de büyük bir yara vardı ve yarayı kapatan kumaşlar
Lily, Lucası görünce çadıra girdi ve çadırın girişini kapadı
içeride ne olur bilmiyorum.. bende arabaya yaklaşıp yemekleri indirmeye yardımcı oldum
biryandan etrafa bakıyordum.. nerde bu Victor

saatler geçti ama Victor yoktu bir köşeye oturdum ve gözlerimdeki yaşları sildim..
ya ona bir şey olduysa.. elimde hala kurabiyeler vardı 
beklemeye devam ettim 
"ne yapıyorsun burada?" soğuk bir ses kulağıma geldi kafamı kaldırıp sesin sahibine baktım
Kral Walker yorgun gözleri ile bana bakıyordu
hemen ayağa kalktım ve saygı ile eğildim
"tahim ettiğim şey mi?" dedi kral 
ben sadece dolu gözlerimi silip
"ben sadece yemekleri getirmek için geldim"
Walker güldü
"yalan söylediğin anlaşılıyor, Victor.. hafif yaralı birazdan gelir beklemeye devam et" dedi ve gitti
elimi hemen kalbime koydum.. Victorum.. canı ne yanmıştır
uzaktan gelen birisi gördüm
Victor.. emin olmak için bana biraz yaklaşmasını bekledim
evet oydu o da beni gördü.. eminim bana kızgındı
koşmaya başladım, Victora doğru
o dimdik durup bana bakıyordu
koşmaya devam ettim..
çok hızlı onu özlemiştim... hem de çok
ona yaklaşınca kucağına atladım kollarımı onun omuzuna sardım 
hızlı çarpmamdan doları ikimizde yere düştük
"Victor.." diye mırıldandım 
ellerimi yanaklarına koydum
Victor bana bakıyordu "sen gerçek misin?" dedi başta
"oha Victor abart" dedim direk
yanağındaki yarayı gördüm "canın yandı mı.." 
Victor başta gülümsedi sonra gülümsemesi gitti kızgın bir hal aldı
"benim mektubumu okudun mu? neden buraya geldin" biraz utanıyor gibiydi
"Victor beni seni asla bırakamam.. bana kızman umrumda değil"
dedim gülümseyerek Victor anlamaya çalışır gibi bana baktı
"Victor ben hayatımda ilk defa aşık oldum ve bu aşk imkansız gibi görünüyordu.. ama dün yola çıkmadan önce okuduğum o mektup bana imkansız olmadığını gösterdi.. sevdiğim beni seviyormuş.." dedim ona aşkla bakarken
Victor başta tepkisiz bana baktı
sonra birden kahkaha atmaya başladı o kadar mutluydu ki
gülümsedim ve ona eşik ettim
"ah.. benim mefham, ben Tanrı'nın en şanslı kulu olmalıyım.."
derin nefes verdim "istiyorum Victor." dedim direk
"hm?" diye mırıldandı
"seninle gelecek kurmak istiyorum" dedim gülümseyerek
Victor gülümsedi yavaşça ayağa kalktık
"hadi gel Lucası kontrol edelim" dedi Victor elini uzatırken
elini tutup kafamı salladım yavaşça el ele tutuşarak çadıra doğru yürümeye başladık
"Şey.. kral  yaralı olduğunu söyledi" dedim direk  victor sırıttı
"ne o? merak mı ettin beni" 
"ay Victor seni merak etmeyeceğim de kimi edeceğim?" dedim
"evet.. göğüsüm de bir yara var" sırıtışı büyüdü 
"ve bezin değiştirilmesi gerek bakıyorum da bunu yapacak biri olarak sen varsın.."
gülümsedim "hay hay" dedim şakacı şakacı
çadıra girdiğimizde lucas ve lily sarılarak uzanıyordu
"şey.. Victor ben sana kurabiye hazırladım.." cebime düşmesin diye koyduğum kurabiyeleri çıkardım "geçen piknikte yediğimiz gibi"
victor gülümsedi ve bir yere oturdu  "önce yarama bak.. sonra yiyeceğim" kafa salladım
victor üstündeki kıyafetleri çıkardı ve son olarak kalan gömleğini ilikledim.
yarası kanama yapmıştı "ya.." dedim hemen yanda hazır olan bezleri ve ilaçları aldım 
pansumanı pamuğa döktüm ve üfleyerek sürmeye başladım 
Victor hafif acıdan inliyordu "üzgünüm" dedim hemen 
o ise cevap olarak ellerinden birini belime koydu "sorun yok.. devam et" 
kafa salladım ve yarasını temizledim.. ve son olarak kumaş ile kapattım
yüzüne baktık ve çiziğe minik pansuman yapıp bezi ile kapadım 
Victorun ellerini tuttum.. gözlerim dolmuştu yaralar canını yakmıştı ve elimden bir şey gelmiyordu..
"ne o bana mı üzüldün güzel lilyum" dedi bende ona baktım 
"canın çok yandı mı? hem senin hızlıca yaralarını iyileştirebilidiğini duymuştum"
"evet, ama karşı taraf bize zarar veren aletler kullanıyor"
"ne kadar cani" dedim hızlıca  yanağını öptüm ve geri çekildim 
"öptüm geçti" dedim kıkırdayarak 
victor çenemi tuttu hafif mutlu olan gözleri ile bana baktı ve dudaklarıma doğru yaklaştı 
çekinmiştim ama bunun olacağını biliyordum.. ona teslim oldum
dudaklarını dudaklarımda hissedince gözlerimi yavaşça kapadım 
tanrım.. umarım lucas ve lily bizi ilemiyordur
ama bu an o kadar güzeldi ki korktuğum gibi vahşi değildi.. sanki uzun zamandır bana hasret kalmış gibi narin ve kibardı
benden ayrılınca gözlerimi açtım
bana bakıyordu "Gökçe, uzun zamandır hayalini kurduğum şeyi az önce yaptım.. ve ben-"
"abi yabancı yok devam etseni-" dedi Lucas ben utançtan ellerim ile yüzümü kapadım
Victor ise anı bölen Lucasa bakıp bağırmaya başladı
___________________________________________________________
697 kelime




Kalenin Beyaz MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin