Herkes Yemekhaneden çıkıyordu Biz de yavaş adımlarla çıkıyorduk omzuma
aniden birisi çarptı ona doğru baktım hızlı adımlarla yürüyordu
bir özür bile dilemedi
"Bunun sorunu ne?" dedim kendi kendime
Moana ve Lunanın yanına gittim Moana bana bir kitap gösterdi "baksana Bu kitabı beğenebilirsin"
Kitabı yavaşça elime aldım ve inceledim kitap maniyasya'nın dili ile yazılmıştı "bunu henüz okuyamam.. Maniyasyanın dilini fazla bilmiyorum"
Moana gülümsedi
"Merak etme.. hemen halledebilirsin"
"bende umuyorum"Yeni bir dil öğrenmek Zordu ama ezberim iyi birisi olarak bunu halledebilirim
Yavaşça odama çıkmaya başladım Goran arkamdan geldi
"Gökçe iyi misin? yemekhanede mutsuzdun""Merak etme Goran iyiyim.. ilgin için teşekkür ederim"
" Sen öyle diyorsan..Bu arada bir tatlı tarifi biliyorum seninle yapmak çok isterim Gökçem"
Gökçem Dediğinde Yüzümde bir kızarma oldu hemen kendimi toplayıp yüzüne gülümsedim
"Tatlı mı? Nasıl bir tatlı"
"Bir kurabiye tarifi ama benim tarzımla"
"kurabiyeyi çok severim! ne zaman yapabiliriz"
"şimdi gel odamın minik mutfağında yapabiliriz"Goran ile Odasına gitmeye başladık
"malzemeler ne olucak"
sessizliği bozdum
"aslında buraya gelirken yapıcaktım ama zamanım olmadı ben de malzemeleri yanımda getirdim""Tatlı yapabilen erkek fazla görmedim"
Goran Güldü
"normal, tatlıyı kadın aşçıları yaptığı için"Goran ile odaya girdik Goran kapıyı kapadı
Odaya göz attım. odasında benimkinden kıyasla daha çok eşyası vardı.Masada bir kar küresi vardı içinde bir mezar vardı
" goran bu kar küresi ne kadar güzel ama içindeki mezar ne anlama geliyo"
goran bana üzücü bir bakış attı
" Bunu kendim yaptım annemle ayrıldığımız o gün içindi""Ben çok özürdilerim.."
"Aslında dileme hatta dün bir tane daha yaptım sana vermek istiyorum"Dolaplardan birisini açtı kar küresinin içinde Beyaz bir gül vardı hoş ve güzel
"Vay canına Bu çok hoş"
Goran kızararak bana baktı
"Seni düşünerek yaptım.. Çünkü sen Beyaz bir gül kadar güzel ve kibarsın"Yüzüm kızarmaya başlamıştı
gözlerim iyice titremeye başlamıştı
"Bu.. bu çok güzeldi"
Gören kar küresini bana uzattı
Bense elime aldım
"Teşekkür ederim bu benim için çok değerli"Kar küresindeki beyaz güle baktım Goran cidden beni Beyaz bir gül olarak mı görüyordu bu üzümün daha da kızarmasına neden oldu
"Şimdi"
Sessizliği Goran bozmuştu
"Sen otur Bense kurabiyeleri yapayım eminim ki seveceksin""Teşekkür ederim Goran"
Goran bana bakıp gülümsedi tatlı kurabiyeleri hazırlarken bir yandan benimle konuşmaya devam ediyordu
" sanırım pilav ve yeşil elmayı seviyorsun sabah yemekhanede en dikkatimi çeken onlardı"
"Evet ama avokadoyu daha çok severim ama sadece bir kez yedim"
"Avokado mu? "
Goran merakla dönüp bana baktı"Evet ama sadece birkaç dilim yedim çok zaman geçmesine rağmen tadı Hala damağımda"
"Ozaman Şanslısın"
Goran köşede gazete kağıdına sarılı paketi açtı ve elini bir şey aldı"Ne şansı?" Sormadan edemedim
Goran cevap vermedi ama bıçak ile bir şeyler kesiyordu sonunda bana doğru bir tabak uzattı
alıp içine baktım"Bunlara avakado.. sende ne arıyor" şaşırmıştım O yüzden sesim biraz heyecanlı çıkmıştı
" buraya gelmeden önce yolda acıkırsam yerim diye almıştım ama unuttum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalenin Beyaz Meleği
Romansa"Tanrı herkesi eşit yaratmaz yada toplum herkese eşit davranmaz seni farklı göründüğünden dolayı öteye atıp seni görmezden gelebilirler yada daha kötüsü sizin lanetli olduğunuzu düşünüp sizi öldürmeye çalışabilirler. Aileniz bile size yardım etmeyec...