Geçirdiğim kazadan haftalar sonra güçlükle uyandığımda kendimi bir hastane odasında bulmuştum.
Etrafımda birilerini bulabilmenin umuduyla kıpırdanmaya çalışsam da başımı bile güçlükle oynatabiliyordum.
Konuşmak istesem de ses tellerim alınmış gibi hissediyor, kendimde konuşacak güç bulamıyordum.
Susuzluktan yanan ciğerlerimin ferahlamasının umudunu taşırken, kapı açılmış ve hemşire olduğunu tahmin ettiğim biri içeri girmişti.
Bulunduğum tarafa bakmayan kadın, yönünü ve bakışlarını masaya çevirmiş ve bir süre yürüdükten sonra masanın üzerindeki kağıtlara gömülmüştü.
Hala beni fark etmemiş olması canımı sıkarken, belki de benden ümitlerini kesmişlerdi.
Kıpırdanıp kendimi fark ettirmeye çalışsam da her defasında başarısız olmuş ve sonunda pes etmiştim.
Hemşire hala elindeki kağıtlara bir şeyler yazmaya devam ederken, içimi kavuran susuzluğun etkisiyle, yeniden cesaretlenmiş ve konuşmak için çabalamıştım.
Dudaklarımı güçlükle aralarken, sadece bir öksürük serbest kalsa da nihayet hemşirenin dikkatini çekmeyi başarmıştım.
Yüzünde oluşan şaşkınlıkla birkaç adım yürümüş ve bakışları dudaklarımda sabitlenmişti.
Ben konuşmak için kendimi zorlamaya devam ederken sonunda '' s...su... '' diye inlemiş ve yeniden öksürük krizine girmiştim.
Hemşire hızla eline aldığı bardakla yanıma gelmiş ve beni doğrulttuktan sonra içmem için yardım etmişti.
Ben kana kana tüm suyu içtiğimde önce beni yerime yatırmış, kendisi de geriye çekilmişti.
Hala şaşkın bakışlarla bakmaya devam ederken '' uyandın... mucize... bee... ben doktora haber vereyim '' diyerek koşar adım odadan çıkmıştı.
***
Haftalardır yoğun bakımda olan genç kadın nihayet uyanmış ve kendisini bembeyaz duvarlarla çevrili bir odada bulmuştu.
Koşarak uzaklaşan hemşirenin arkasından seslenmeye çalışsa da başarılı olamamış, sesini duyuramamıştı.
Dakikalar sonra yeniden açılan kapıdan bu kez kalabalık bir grup girmiş ve genç kadının etrafında oradan oraya koşturmaya, etrafında ki makineleri incelemeye başlamışlardı.
Kırklı yaşlarda olan doktor ise genç kadının gözlerine tuttuğu ışığı, sağa sola oynatıyor. Zaman zaman ise açıp yeniden kapatarak çeşitli kontroller yapmıştı.
Doktor, kadının iyi olduğundan emin olunca hafifçe öne eğilip '' beni duyabiliyor musun ? '' diyerek sormuştu.
Yavaşça başını oynatan kadından aldığı olumlu cevapla '' güzel, peki neler olduğunu hatırlıyor musun? Neden burada olduğunu? demişti.
Gözlerini kısa süreliğine yuman kadın, düşünmeye çalışırken bir sürü imge saldırırcasına zihnini zorlamıştı.
Titreyerek gözlerini açan kadın '' ka-kaza '' diyebilmişti sadece ve yeniden gözlerini yummuş, acıyla yutkunmuştu.
Daha fazla konuşmasına izin vermeyen doktor '' evet ama he rşey yolunda '' diyerek gülümsemişti.
Yalan söylediği bariz ortada olsa da henüz yeni uyanmış birine merhamet etmek istemişti.
Doktorun doğrulduğunu gören kadın '' onlar... onlara ne- oldu ? '' diye sorarak gerçekleri duymak istemişti.
Gözlerini kaçıran doktor '' biraz dinlenin daha sonra olanları konuşuruz. Şuan dinlenmeye ihtiyacınız var '' diyerek konuşurken genç kadın güçlükle araya girmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANIN ÖTESİNDE
Fiksi SejarahGeçirdiğim kazadan haftalar sonra güçlükle uyandığımda kendimi bir hastane odasında bulmuştum. Etrafımda birilerini bulabilmenin umuduyla kıpırdanmaya çalışsam da başımı bile güçlükle oynatabiliyordum. Konuşmak istesem de ses tellerim alınmış gibi h...