Giriş Bölümü4 evrenin bulunduğu bir hayatta her evreni bir kral ve kraliçe yönetirdi. Bu 4 evren birbirinden bağımsız yaşardı ancak hepsi birbirinden haberdardı. Mektuplar ve eğitilmiş kuşlar ile birbirlerine haber yollarlardı.
Karşı evrenler ile savaş, dostluk, düşmanlık her şey olabilirdi.
Evrenlerde yaşayan insanların ise güçleri vardı. Su taşıyıcısı su evreninde yaşayanlara, ateş taşıyıcısı ateş evreninde yaşayanlara, toprak taşıyıcısı toprak evreninde yaşayanlara ve hava taşıyıcısı ise hava evreninde yaşayanlara denirdi.Bu taşıyıcıların kendine has özellikleri, onları birbirinden ayırırdı.
Su taşıyıcısı: Su taşıyıcılarında daha çok duygusallık ön plandadır. Saf ve temizliğin sembolü olan su, taşıyıcısına da buna benzer kişisel özellikler verir, suyun üzerinde yürüyüp, suyun içinde de uzun süre durabilirlerdi.
Ateş taşıyıcısı: Bu taşıyıcılar umursamazlıkları ile bilinir. Yani hiçbir şeyi umursamaz kafalarına göre takılırlar ve bu da olumsuzluklara yol açardı. Genellikle sert bir kişiliğe sahiplerdi ve zor sakinleşirlerdi.
Toprak Taşıyıcısı: Genellikle narin bir kişiliğe sahip olan toprak taşıyıcıları doğa hakkındaki her şey ile ilgilenirlerdi. Doğaya bir zarar gelirse çabuk öfkelenir ve intikam için her şeyi yaparlardı, çabuk öfkelenir, çabuk sakinleşirlerdi.
Hava taşıyıcısı: Uçabilen tek taşıyıcı olan hava taşıyıcıları, havadan sorumludur. Yağışları, kuraklığı istedikleri gibi değiştirebilirler. Bunu iyi amaç için kullanan da vardır, kötü amaç için de. Bazıları ise kafasına göre takılırdı. Hava taşıyıcıları genellikle hiç bir savaşa karışmazlar, sakinlikleri ile bilinirlerdi.
Bu taşıyıcılar arasında düşmanlıklar vardı tabii. Mesela ateş ve su taşıyıcılarının çoğu iyi anlaşamazdı. Çünkü birbirlerine zararı fazlaydı. Her biri, birbirine zıt kutuptalardı ve bu yüzden nefretleri çoktu.
Toprak taşıyıcıları ise hava taşıyıcılarından nefret ederlerdi çünkü fazla güneş, fazla yağmur oluşturarak doğanın yok olmasına yol açıyorlardı.
Bu yüzden bu evrenlerin ayrı yaşaması onlar için en iyisiydi. Ama bazen, her iyi şeyin kötü bir sonu olurdu ve bu evrenler de kötü sona mahkûmdu.
Hayattaki 4 evren birleşiyordu. Sebebi bilinmez bu olay sayesinde su, ateş, toprak ve hava evrenleri birleşecekti. Krallıklar bu olay ile sarsılacak, zorluklara dayanmaya çalışacaktı.
Bu birleşmeye toplum içinde "Dörtlü Evren" denecekti. Dörtlü Evren, bir kıyamete bedeldi adeta. Düşman evrenlerin, taşıyıcıların birleşimi her şeyi, herkesi yerinden sarsacak bir felakete dönüşecekti.***
Giriş bölümü olduğu için biraz kısa oldu.İlk defa böyle bi kurgu yazıyorum ayyyayy
Hoşçakalııınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRTLÜ EVREN
FantasyDört evrenin birleşimi bir kıyamet demekti ve biz, o kıyametin tam ortasındaki düşmanlardık. Düşmanlığı bırakıp dostluğu öğrenmemiz gerekiyordu ama bu, hiç bir evren için mümkün değildi.