0.7

380 37 7
                                    

Hoş geldiniz

"Nerdeydin sen?"  diye hesap sorulmasını bekliyordum zaten. Annem karşımda dikilmişti babam uyuyor olmalıydı ki açıkçası onun umrunda bile değildim sanırım. "İşim vardı," diye yalan söylemiştim bakışlarım yerde ayağım zeminde yuvarlaklar çiziyordu.

"Ne işin vardı bu saate kadar? "

"B-ben... Bir arkadaşıma yardım ettim de" kısaca anneme baktım. Elbette inanmamıştı. Çünkü yalan söylemeyi beceremezdim. "Demek arkadaşına yardım ettin ha?" tek kaşını kaldırdı ve bana yaklaştı. Üstümü kokladığında kafama indirdiği tokadı ile korkudan geri adım atmıştım. Harelerinden çıkan ateşi bana püskürtürken dilim tutulmuştu. Karşısında konuşamıyordum bile. "Üstün sigara kokuyor Jungkook! Hangi cehennemydeydin adam akıllı söyle!!"

Üstüme yürüdüğünde yutkundum. O sırada yatak odasının kapısında yarı uykulu babamı gördüm. Babam bana baktığında annemin bana bağırdığını fark etti.

"Neler oluyor ? Jungkook'a mı bağırıyorsun?"

Babam anneme doğru tek kaşını kaldırdı. "Ne diyorsun sen ya? Gecenin bilmem kaçıncı saatinde geliyor. Bağırmayımda ne yapayım?"

"Kes sesini kadın!" evvelden beri babam annemi hiç sevmemişti. İkiside evliliğe kendilerini zehir ediyorlardı işte. Babam anneme "Sabahı bekleyin. Ve sen," bana doğru döndü beni baş aşağı süzdü ve dilini ağzının içinde gezdirerek öksürdü.

"Git ve uyu. Sabah senin için iyi olmayacak" tehditli nağmeleri buz gibi ter dökmeme neden oluyordu. "Ta-tamam baba" dedim onu onaylayarak. Gerçekten korkuyordum. Gerçekten ürküyordum. Babamın sakinliği
fırtına öncesi sessizlikti. Odama geçtim ve kapıyı örterek abajuru yaktım banyo etsem iyi olacaktı ki yarın okula gitmek istemiyordum.

tanrım... Dedim içimden yatağa kendimi attıktan sonra. Gözlerimi kapattım. Uykum önceden uyumuş olmama rağmen gelmişti. Ve gerçekten tek dileğim sakinlikti. Pencereden gökyüzünü görüyordum. Yağmur yağmasını diliyordum aynı zamanda içimden.

"Merhaba bayım bu tatlı tavşana sarılmak ister misiniz? " diye sorulan şirin soruya motorcu gülümsemişti. Ona karşı ilk defa gülümsüyordu. Bu Jungkook'u daha çok mutlu etti. "Demek sarılmamı istiyorsun ha? Pekala... " dediğinde kollarını ona doğru açmıştı. Jungkook'un heyecanlı sarılması ikilinin biraz sarsılmasına neden olmuştu

Fazlaca aldığı sigara kokusunu sorun etmedi tavşan kıyafetli çocuk. Ve belinde hissettiği baskı onun şaşkınca motorcuya bakmasına neden oldu. Belini okşamıştı...

...

Aman tanrım! Ne rüyasıydı bu? Bu rüya erken kalkmama sebep oldu

Dişlerimi fırçaladıktan sonra yüzümü yıkamıştım. Saçlarımı tarayıp mutfağa gittiğimde babamın masada oturduğunu gördüm çekingen bir ifade ile bende yerime geçmiştim. Sessizlik beni geriyordu. "Okuyacak mısın?" çatalımı elime alacağım sıra bana sorulan sorunun sahibine baktım. Ama o bana bakmıyordu. "Nasıl?"

"Okul okumayı düşünüyor musun Jungkook?"

Babamın bu sorduğu soruda ne cevap vereceğimi düşünüyordum. "Evet ya da hayır" dersem gerçekten kızar mıydı ?

"Hayır" ağzımdan çıkan cevap ile tek kaşını kaldırmış bana bakmıştı. "Tam da tahmin ettiğim gibi. Hem zaten sürekli okuldan kaçıyorsun değil mi? Okul okumak sana yaramaz. O halde bu hafta son vakitlerin. Sonra sen de abin gibi çalışır mısın bilmem. " iştahım kaçmıştı. Ama genede yumurta hakkımı yemiş evden çıkmış, servise binmiştim.

...

Gördüğüm rüya aklıma gelirken neden motorcu  Taehyung'u gördüğümü hala anlıyamıyordum.


Kısa yazdım. Ama sizleri bekletmek istemedim. Gerçekten bir oy verirsiniz değil mi? Lütfen oy atın.

Görüşürüz. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Diğer bölümün uzun olması için elimden geleni yaparım 💫💓

DRİVER AND HİS LİTTLE RABBİT | Taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin