Bücür-3

181 18 18
                                    


Hadi ama vote ve yorum yapın;iyi okumalar;fotoğraf "Nash" Lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın

"Aynı umutlarla başlayıp aynı hayal kırıklıklarıyla bitiyoruz."

Yattığım yerden itilmem ile kendimi yerde bulmuştum.

Gözlerimi hızla açtığımda kahverengi gözler ile karşılaştım "sen, sen, lanet olsun sen ne yapıyorsun?!" bana baktı yüzünde sinir den eser yoktu bana baktı "sadece seni en güzel uyandırma yöntemleriyle uyandırmaya çalışıyordum,seni kaç kez dürtükledim,hatta saçlarına sıcak su bile döktüm ama kış uykusuna yatmış ayı gibi yatıyodun" dedi 

"iyi ben açım" bana baktı şaşımışa benziyordu,sonradan anladım ki bana değil arkama bakıyormuş.Arkamı döndüğümde meteor bir çocuk beklemiyordum "hey nash paristen dönmüşsün" çocuk hiçbir şey demeden mutfağa gitti bende o yürürken poposunu izledim.

Cidden bunların derdi neydi, beni öldürmeye falanmı çalışıyorlardı bu ahmaklar.

"hey sana diyorum pasaklı kafa sabun icad edildi suyuda buldular" dediğimde bana anlamamış gibi baktı. "diyorum ki bir banyo falanmı yapsan kokuyorsun" dediğimde bana baktı tepki veremden bakmaya devam etti "cidden beni kaçırdın ama neden kaçırdın" bana baktı

"beni uyuşturucu içerken gördün ve bunu birilerine anlatmanı istemem,benimle kalacağın bu ay içinde söylememen gerektiğini öğreneceksin, ve bunu sana ben öğreteceğim emin ol ki bundan büyük bir zevk alacağım,şimdiiii gel benimle kırdığın parfümün ve yediğin muzlu pastamın hesabını vermeye gidiyoruz senin ile" dedikten sonra kolumdan tutup bahçeye çıkardı.

Kocaman bir cam kavanozun kapağını açıp elini içine soktu çıkardığı şey kocaman bir örümcekti "bana elini ver çabuk yoksa seni bağlar örümceğide içine atarım anladınmı" dediğinde bana yine piskopatlığını göstermiş bulunmakta.Ona ters bir şekilde bakıp elimi uzattım.

Örümceği elime koyduğunda korkmadım, çünkü ben asla hayvanlardan korkmam,köpekler hariç.Bana garip garip bakıyordu."sen örümceklerden korkmuyormusun bücür?" dedi.Ona baktım gözlerinde hiç bir his yoktu sadece renkleri vardı gözlerinde,kendine duvar örmüştü,hisslerini kimse anlamasın diye.

"lan ne yapıyorsun kıza" dedi nash gelerek "sanane karışma hem çık evimden nasıl geldiysen öyle geri git seninle sonra konuşacağız" gözlerinde bir sinir belirdi. "artık beni korkutma seyansın bittiyse ben lavaboya gidiyorum" bana baktı kafasını olumsuz anlamada salladı "sendeğil o eve giriyor hatta evden çıkıyor" diyerek nashi gösterdi.Nash tepkisiz kalıp evden çıktı.

"ve sen benimle bodruma geliyorsun" yürümeye başladı bende arkasından.Yere yapılmış bir kapının oraya geldiğimizde,kapıyı açtı içeri karnlıktı ve benim karanlık korkum vardı. "b-ben b-buraya inemem benim k-karanlık korkum var" bana baktı "hey sadece inip yukarı çakacağı korkma seni yemem" aşağıya doğru inmeye başladı,bense arkasından çok yavaş bir şekilde adımlarını takip ediyordum.

Oraya vardığımızda karşıma kocaman devasa bir akvaryumun çıkmasını beklemiyordum.Tanrım burası çok güzel.Akvaryumun içinde renk renk balıklar vardı akvaryuma vuran güneş ışıkları yansıyıp odanın duvarlarına dalga görüntüsü veriyordu."çok güzel" dedim akvaryumun içine bakarken.

"biliyormusun bu çocukluktan beri hayalimdi,bu evi ben tasarladım,her köşesine en ince ayrıntısına kadar,mobilyalar, pencereler, halılar, ve bu oda" ona hayranlıkla baktım.

"cidden beni kaçıran bir adam için çok iyi davranıyorsun" dediğimde bana baktı,yavaşca yanıma yaklaşıp kulağıma eğildi "şunu bilki ben bir piskopatım her an ne yapacağım belli olmaz onun için hareketlerne dikkat ett,anladınmı bücür?" kafamı evet anlamında salladım,hem bu çocuk neden şeker gibi kokuyordu.

Ciddyim çilekli şeker gibi kokuyordu.Ona doğru adımlarken ayağımı burkup yere düşmeyi planlamıyordum."ahh! tanrım oww ayağım off yaa" kahkağa atarak yenima geldi "sakar" beni kucağına aldığında onu o çaktırmadan tinerciler gibi koklamaya başladım.

Farketmiş olacakki "ne o şimdide benimi kokluyorsun pis sapık" ve o mütüş kahkağa sesi."hayır ne koklaması sadece derin derin nefes alıyordum nerden çıkardı." "ölümüne inkar ediceğini bildiğim için susuyorum bücür,ve sen ne kadar hafifsin be kaç kilosun sen." ona baktım "sanane sen taşımana bak!" " çok hafifsin bu gün sana çok yemek yedireceğim,ve sen bu konuda bana hiöbir şey söylemiyceksin yoksa seni o akvaryuma atarım" merdivenlerden yukarı çıkarmaya başladı.

Onun kahverengide olsa o güzel gözlerini izlemeye başşladım.Tanrım inşallah pasaklı kafaya aşık olmam.Işığı gördüğümde düşüncelerimi bırakıp,olduğumuz yere baktım oha hangi ara eve girmiştik.

Beni koltuğa bırakıp mutfağa gitti,televizyou açıp müzik kanalı armaya başladım aha eve Nr1 de shawn mendes someting big çalıyordu sesini açıp dinlemeye başladım,cidden bu çocuk mutfakta ne yapıyor tabak sesleride geliyordu.

Çok merak ediyorum ya.Ben bunları düşünüken elinde koca bir tepsi içinde ise krep,yumurta,çorba,salata ve suyun olduğu bir tepsiyle bana yaklaştı tepsiyi kucağıma braktı.

"başla bakalım hepsi bitecek,yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim" dedi "yemiyeceğim aç değilim"  "sen istemem ben emrediyorum bunlar bitecek" dedi "yemiyeceğim dedim sen git sevgilinle babanla yada dur senin baban ölmüş hatta anne başka biriyle evlenmişti dimi,neden bu kadar pikopat olduğun belli oluyor yemiyeceğim dediycem yemiyeceğim!? aptal beni kaçırdın ve bana iyi davranıyorsun mankafa!!"

İçimdekileri ona bağırarak söylediğimde rahatlamıştım bana sinirle bakıyordu kucağımdaki tepsiyi alıp yere fırlattığında o an  gerçek Dylan ile karşı karşıya olduğumu anladım.

BücürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin