İlk olarak size karakterlerin,yani baş karakterlerin ismini veriyim ve kitapta canlandıran kişinin kim olduğunu söyliyeyim; VE karakterleri inşallah davranış ve hareketlere karşı doğru bir seçim olduğunu düşünmüşsünüzdür.fotoğraf finn
Finn Adam Cooper (chris collins ) Dylan Benjamin Black (vini uehara) Olivia Emly Martin (emily rudd)
"Ben hayatın güzelliklerini ,göz göze geldiğimiz gün gördüm."
Sinir krizi geçirir gibi bir hal vardı yüzünde,tepsiyi yere fırlattıktan sonra eline vazo alıp duvara fırlatmıştı.Bu halleri beni cidden çok korkutmaya başlamıştı,yüzü kırmızıydı ve burnu kızarıyordu.
O an anladım'ki sinir krizi değil uyuşturucu krizine girmişti.Onu kollarından tutmaya çalıştım,gözleri bana kaydığında, ellerini yumruk yapıp bana yaklaşıyordu,şu an şu evden sağ çıkar isem tanrım sana söz veriyorumki her cuma kiliseye gideceğim.
Bana yaklaşmayı bırakıp televizyona ileledi televizyonu alıp duvara fırlattığında,televizyon yanmaya başlamıştı.O beni farketmeden evden çıktığımda, ormanlık bir yerde olduğumuz aklıma geldi.Lanetliyim kesinllikle lanetliyim.Gece olmasına lanet ederek koşmaya başladım.Ne zaman gece olduğunu bile anlamamıştım.
"lanet olsun ne tarafa gideceğim" dedim kendi kendime.Arkamda çıtırtı sesi duyduğumda arkamı döndüm."tanrım sen bana yardım ett" siyah tüylü bir kurt peşimden koşuyordu.
Bir silah sesi duyduğumda,arkamı döndüm,az önce beni kovalayan kurt yerde kanlı bir halde yatıyordu,onun biraz gerisine bakttığımda elinde silah olan bir adet zayn buldum.Koşarak boynuna attladım "t-tanrım zayn sana çok teşekkür ederim" dediğimde bana üzgün bir şekilde baktı "ne oldu zayn" "Dylan'ın evinde yangın çıkmış,Dylan kayıp evin içinde değildi," arkadan bir ses geldi "hey zayn görüşmeyeli uzun zaman oldu,daha doğrusu kavha ettmeyeli" zaynin bedeni bir anda kasıldı.
"Finn senin burada ne işin var." dedi gözündeki büyük sinir pırıltıları ile karşıdaki çocuğa dikkatlice baktım gözleri maviydi o kadar zaten gözlerinin maviliği yeter.
"sende kimsin" beni yeni fark ettmiş olacakki bana baktı yüzünde oluşan şaşkınlık cidden çok garipti.
Finn'nin Ağzından;
tanrım onun burda ne işi vardı,ben ona zarer vememek için ondan uzak dururken o bana yaklaşmıştı.Size anlatayım olivia yı nereden tanıdığımı.
Lise zamanlarıydı, olivia benim ilk aşkımdı onun kılına zarar gelmesi için korkuma bile takmıştım peşine.Bir gün cesaretimi toplayı ona çıkma tekli ettim o ise sevgilisi olduğunu söyeyip gittmişti olivia ilk okula geldiğinde benim yanıma oturmuştu.O zarif elleri,beyaz teni,mavinin en güzel tonu olan gözleri ile beni kendine bağlamıştı.Sonra baş düşmanım Dylan onu öğrenmesin diye şehirden ayrıldım.Ama yinede onun fotoğraflarını çektirip odama astım.
Olivia'yı seviyorum ama şuan ona kötü davranmalıydım,onu öğrenirlerse onu bana karşı kullana bilirlerdi.Üzgünüm Olivia.Yapacaklarım için üzgünüm.
Olivia'nin Ağzından;
Bana bakmayı kesip zayna döndü "hey zayn duyduğuma göre Dylan'nın evi yanmış" dedi koca gülümsemesi ile.
"eğer Dylan'nın nerede olduğunu bilipte söylemiyorsan finn tanrıya yemin ederimki sen ölene kadar sana işkence ederim ölü bedenini ise aç köpeklere veririm ben bunu yaparım,hatırlıyorsan ablanı da böyle öldürmüştüm" ben daha zaynın katil olması şokunu atlatamazken zayn'nın baldırına yediği kurşun ile yere düşmesi bir olmuştu.
Finn bana doğru koşmaya başlamıştı, "olivia sen kaç ben başımın çağresine bkarım bu telefonu al ve koşmaya başla çabuk" elindeki telefonu kapıp koşmaya başladım.Finn denen çocuğun bana yakın olduğunu arkamdan gelen derin nefes seslerinden anlıyordum.
Koşmuştum çok hızlı koşmuştum ama ayağıma akılan sincap ölüsü yüzünden yere düşmüştüm.Finn bana yetişmişti yere eğilip beni kucağına aldı.Çırpınıyordum beni brakması için ama o bende güçlü olduğunu gösterip yerinden kımıldamıyordu sadece hafif sarsılıyordu.
Aniden yere düşmemiz ile finn benim üstüme düştü.Finn'ni itip ayağa kalkmaya çalıştım,biri beni kolumdan çekince beni çeken kişi ye baktım,ciddimisin "hey sen kayıp olmamışmıydın" bana alay ederek baktı "aslında kaybolmadım ortalıktan kaybolursam beni özliyecekmisin diye şaka yaptım, tabikide kaybolmadım bücür,sadece yarım saatlik olsada kaçırıldım sonrada amlarım gelip onların işini haletti"
"nerede kalacağı ev yandı"
"orda beni izlemeyi brakıp yangın tüpünü alsaydın ev yanmıyacaktı seni aptal sakar bücür" ona baktım ciddimisin sen bakışı attım o ise sadece bana şunu dedi "kes sesini ve yürümeye başla zayn'nın evine gidiyoruz" dedi tanrım
Yol boyunca onunla konuşmadık Bir ara galiba yine düşmüş olabilirim ne yapa bilirim isteyerek olmuyor buda benim sakarlığım.
Şunu düşündüm sadece 30 gün sonra kurtuluyordum.Ama benim cehennemim kurtulduğumdada devam edecekti.Eğer sizinde sizi her gün karanlık bir tavan arsına kitlleyen,alkol ve uyuşturucu bağımlısı anne ve babanız varsa bazı cehennem olan yerler bile cennet gibi olabilir."tanrım bücür sakın ses çıkarma tamammmı şu ağacın arkasına saklan hemen" dedi uyarıcı gözler ile ağacın arkasına geçip onu dinlemeye başladım.
"hey seni burda beklemiyordum.Param hazırmı yarın almaya geleceğim." neyin parasından bahsediyor bu yaşlı bunak.
"hazır.sen yeterki ona dokunmu tamammı" dedi yaşlı adam akhkağa attarak konuştu "bazı yerlerinde morluk ve kaburgalarında kırık olabilir ama onun dışında sapa sağlam ha birde galiba bizim kız uyuşturucuya alıştı."
"lanet olsun paranı her hafta düzenli olarak veriyorum,ona işkence ettmeyi brak san olan borcum 2 hafta sonra bitiyor ablamı bana geri vereceksin yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim" dedi adam ona bakıp yoluna devam etti.
Sinirli olduğu her yönden belli oluyordu bana yaklaştı "sinirliyim seninle hiç konuşamam onun için sana iyi uykular" ve başımda yine o daynaılmaz acı.
Evet söylediğim gibi her gün 2 bölüm yazıyorum ve bu bir zamana kadar böyle devam edecek vote ve yorum yapmayı unutmayın, ithaf isteyen varsa yoruma yazabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bücür
Fanfictionkötü çocuk ve normal hayatı olan ama başı hiç beladan çıkmayan bir kız. Hikayeleri.Bir ara sokakta başlar.Kız yine olmaması gereken bir yerde olur.Kötü çocuğumuzsa o ara sokakta yapmaması gereken şeyler yapıyordur.