...
Sabah olunca Seok-jin'in ağlama sesine uyandım.
Mun onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Yn: Ne oluyor?
Mun: Kabus görmüş.
Seok-jin: Abla.
Yukarıya baktım.
Yn: Efendim Seok-jin?
Seok-jin: Wong abim senin canını yakmadı değil mi?
Havuza düşmedin değil mi?
Sadece kabustu değil mi?Bu çocuk bunları nasıl görmüş?
Yn: Hayır ablam merak etme.
Sadece kabustu.Mun Seok-jin'i kucağına alıp aşağıya indirdi.
Daha sonrada Seok-jin benim yanıma gelip sarıldı.Yn: Ağlama ama.
Seok-jin: Wong abim nerde peki?
Onu çok özledim.
Beni onun yanına götür müsün?Mun'a baktım.
Hayır anlamında başını sallamıştı.
Ama neden?Yn: Olmaz ablam.
Seok-jin: Neden peki?
Yn: İşi var çünkü.
Bu aralar çok işi var onun.Seok-jin: Tamam abla.
Seok-jin: Mun abi, kucak.
Yn: Ablacım kendin yürüyebiliyorsun.
Seok-jin yere düşmüş numarası yapacakken gerçekten düştü.
Seok-jin: Acıdı.
Ağlamaya devam ettiğinde Mun onu kucağına aldı.
Yn: Sabır. Valla sabır.
Seok-jin: Ablacımm.
Yn: Kesin bişey isteyecek.
Mun gülmüştü.
Seok-jin: Abla ben boks kursuna gitmek istiyorum.
Yn: Para yok Seok-jin.
Seok-jin: Kredi çek bana ne?
Mun: Sen krediyi nerden biliyorsun bu yaşta?
Seok-jin: Bilirim ben.
Mun: Ben sana öğretirim.
Kursa gitmene gerek yok.Seok-jin: Sen boks biliyor musun?
Mun: Her şeyi biliyorum ben.
Seok-jin: Kıskan abla. Özel hocam oldu.
Yn: Ya sus be velet.
Seok-jin bana arkasını dönüp Mun'un omuzuna yaslandı.
Mun: Üzdün çocuğu.
İçeriye gittiler.
Yn: Ya üzmek istememiştim.
Peşlerinden gittim.
Seok-jin ağlıyordu Mun'un kucağında.Seok-jin: Ablam beni sevmiyor.
Yn: Ya seviyorum.
Seok-jin: Yaklaşma bana. Git.
Hana: Ne oldu buna şimdi?
Yn: Naz yapıyor.
Motak gülmüştü.
Mun koltuğa oturmuştu onunla birlikte.
Yn: Seok-jin yapma böyle.
Ablaya küsülür mü?Seok-jin: Küsülür. Ablam sensen küsülür.
Hana abla senden daha iyi ablalık yapar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Phobia | The Uncanny Counter Evreni
Teen FictionAçıklamaya yazacak hiç bişey bulamadım