Blood Phobia | The Uncanny Counter Evreni

9.Bölüm: Boş yer yok

Wong: Öpebilir miyim?
Sadece bir kere.

Yn: Hayır.

Yüzü düşmüştü.
Ama neden izin vereyim ki buna?

Wong: Peki.

Doktorlardan biri içeriye girdi.
Elinde iğnesi kap kalın ve baya büyük bir şırınga vardı.

Wong: Ebesinin-

Wong: O ne lan!?

Doktor: Kan alacağım sadece.

Wong: Ablacım, uzak dur benden.
O ne öyle ya?

Doktor onun yanına gelmişti.

Wong: Çattık ya.

Wong: Yn hepsi senin yüzünden.

Dudaklarını büzmüştü.

Çok tatlı görünüyordu.

Yn: Wong ben gidiyorum.

Wong: Gitmiyorsu-

Doktor iğneyi onun koluna batırmıştı.

Wong: Gitmiyorsun Yn.

Yn: Ama-

Wong: Şşş.

Yn: Offf.

Doktor odadan çıktığında Wong direkt koluna baktı.

Wong: Acıttı be.

Bana çevirdi başını.

Wong kolumdan tutup kendine doğru çekti beni.
Kıkırdadı hafiften.

Wong: İnandın mı cidden?

Gülmeye devam etti.

Yn: Ne.

Wong: Gerizekalı.

Wong: Evet korkmuyorum. Umrumda değil.
Yükseklik korkusu falan da olmadı. Bacaklarımda kırık değil, canım da yanmıyor, o gün sarhoş değildim, bilerek zarar verdim kardeşine.
İyi de yaptım, daha da zarar vereceğim.

Yn: O sadece 4 yaşında Wong.
Kaldıramaz..

Wong: Beni ilgilendirmez.

Wong: Sana çok bişey yapmam belki,
ama o çocuk çok acı çekecek.
Neden mi? Çünkü o acı çekerse doğal olarak
sende acı çekersin.

Yn: Yalvarırım dokunma ona.

Wong: Şu alçıları çıkartsın doktorlar.
Sonra başlayacağım.

Wong doktorlardan birini çağırdı odaya.
Ne yani? Hepsi plan mıydı?
Nasıl alçıya almışlar ki?

Doktor onun alçılarını çıkartırken kaçmaya çalıştım.
Ama Hwang ve Gelly kapıdaydı.
Seok-jin ise onların elindeydi.
Onu nasıl almışlardı!?

Doktor işini halledip çıktığında Wong arkadan gelip eliyle ağzımı kapattı ve beni tuttu.

Dışarıya çıkartıp arabaya bindirdiler bizi.
Gelly doktorları oyalarken arka kapıdan çıkartmışlardı.

Seok-jin çok ağlıyordu.

Yanımda oturuyordu, kucağıma çıkıp sarıldı bana.
Kafasını göğsüme gömmüştü.

Saçlarını okşuyordum.

Wong bizim yanımızda, Gelly ve Hwang ise öndeydi.

Yn: Çocuğu bırakın bari ya.

Hwang: Yok.

Yn: O DAHA SADECE 4 YAŞINDA!
NE İSTİYORSUNUZ ONDAN!?

Wong: Cırlama be, kulağımı sağır ettin.