Rejime giriyordum! Aynen öyle. Rejim yapmaya karar vermiştim. Daha önce çok fazla rejim denemiştim. Ama hepsi fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Ama bu sefer olacaktı. İnanıyordum. Bütün gece bilgisayardan araştırma yapmıştım. Gerçekten zor rejimler vardı. Kendime en uygun rejimi bulmuştum sonunda. Neden mi rejime giriyordum? Çünkü... Kamer'in yanında sönük kalmak istemiyordum. O su götürmez bir şekilde yakışıklıydı ve ben bu halimle onu etkileyebileceğimi sanmıyordum. Hala benden nasıl hoşlandığını ya da etkilendiğini anlayabilmiş değildim fakat bir şekilde benden hoşlanmıştı ve ben onun yanında çirkin ördek yavrusu gibi dolaşmaktan sıkılmıştım! Sabah uyandığımda hayatımın düzene girdiğini hissediyordum. Bu his bana öyle bir enerji vermişti ki sabah okul için hazırlanırken yüzümden gülümseme hiç eksik olmamıştı. Bu kadar gülümsememe annem bile alışık olmadığı için tepki vermeden duramamıştı.
"Hayırdır Ahu. Ne bu mutluluk?" Diye sormuştu hayretle. Ona omuz silkip cevap vermiştim hala gülümserken.
"Hiç" demiştim i harfini uzatarak. Annem yüzüme anlamlı anlamlı bakıp konuşmaya başlamıştı.
"Bu mutluluğunun sebebi hayatına giren birinin sebep olduğunu düşünüyorum ama neyse." Demişti. Daha sonra imalı imalı göz kırpıp beni okula yollamıştı.
Okula doğru adımlarken telefonumdan bugün ne yiyeceğime bakıyordum. Okulumun önüne geldiğimde içeri ilk defa başım dik girdim. Genelde başım önümde ya da telefonuma eğilmiş şekilde olurdu. Fakat rejime girmiş olma fikri bana garip bir özgüven aşılamıştı. Çocukluğumdan beri özgüveni düşük bir insan olmuştum. Böyle olmasında insanların etkiside çoktu tabii. Okula girdiğimde sınıfa girmek yerine tuvaletlere yöneldim. Aynadan gevşemiş atkuyruğumu açıp tekrar topladım. Tam işimi bitirmiş bir şekilde tuvaletten çıkmıştım ki bir kız grubunun konuşmasında ismimi duyunca adımlarım duraklamıştı.
" 11-C ye aşırı yakışıklı bir çocuk gelmiş kızlar gördünüz mü? Adı Kamermiymiş neymiş. Çocuk resmen yürüyüşüyle ateş ediyor ya." Diye konuştu bir tane kız ağzını yaya yaya.
" Çocuğun sevgilisi varmış diye duydum. Ama yine de sen bilirsin." Diğeride ona cevap verdi aynı konuşma şekliyle. İlk konuşan kız,
" Sevgilisi mi varmış? Kimmiş peki?" sorduğunda hayal kırıklığı sesinden bile belli oluyordu.
"İri yarı, siyah saçlı çirkin bir kız. Adı Ahu'ydu galiba. O çocuk ona nasıl bakmış hala aklım almıyor. Manken gibi çocuk diyet programlarından fırlamış gibi görünen bir kızdan nasıl etkilenmiş acaba. " Daha sonra kısık sandığı ama hala gayet rahat duyulabilen bir sesle arkadaşlarına doğru eğilip konuşmaya devam etti." Büyü falan mı acaba? Hı? ne diyorsunuz? Asıl böylelerinden korkmak lazım kızım. Her yola başvururlar valla."
Konuşmanın başında dolmaya başlamış olan gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Haklılardı. Kim görse aynı şeyi düşünüyor olmalıydı. Çıktığım tuvalete tekrar girdim ve kapıyı kilitledim. Gözyaşlarım istemsizce süzülürken yüzümü ellerimle kapatıp içimi çeke çeke ağlamaya başladım. Çirkin olmak benim suçum değildi ki. Neden insanlar bu kadar acımasızdı?
Ders zilinin çaldığını duyduğumda kapının kilidini açıp dışarı çıktım. Yüzüme birkaç defa soğuk suyu çarptıktan sonra kâğıt havluyla kuruladım. Aynadan kendime baktığım da gözlerimin şişmiş olduğunu gördüm. Bunu umursayacak halde olmadığım için aynadan ruhsuzca kendime bakıp dışarı çıktım. Sınıfa girdiğimde kimseyle gözgöze gelmeden sırama oturdum. Kamerle bile. Kaşlarını çatmış bir şekilde bana baktığını hissediyordum ama kafamı kaldırıp ona bakmadım. Ders kitabımı ve defterimi çıkardıktan sonra kafamı sıraya koyduğum kollarımın arasına gömdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumdaki Parmak İzleri
Ficção AdolescenteKüçük yaşlardan beri zorbalığa uğrayan bir kız olan Ahu'nun hayatı ve iç dünyası. Hayatına dahil olan Kamer Ahu'nun yaşamına bomba gibi düşer. Eğer hikayenin geri kalanını merak ediyorsanız sizi bu aksiyonlu ve kendinizden bir şey bulacağınıza emin...