FIRST LOVE | Vmin-Jikook-Taekook.

18. Boy with Luv

Gece boyunca oturup konuştular... lisedeki anılarından, gruptaki eğlencelerinden... ama konu tekrar birbirlerini sevdikleri kısma gelmedi. Sanki o an söylenmiş ve o büyülü an öylece orada kalmıştı. İkisi de aynı konuya girip bir şeyleri bozmaya çekiniyor gibiydi.

Taehyung kollarını dizlerine sarmış Jimin'in karşısında otururken parmaklarını oynattı. "Konserden sonra ne yapacaksın?"

Jimin bacaklarını altına almış ve yanağını koltuğun sırtına yaslamıştı. Esmer olana bakmaya devam ederken iç çekti. "Her zamanki gibi otel odasına dönüp uyuyakalacağım büyük ihtimalle."

Taehyung başını salladı. "Belki ben de uyuyakalırım."

"Sen asla kıyafetlerini çıkarmadan uyumazsın." Jimin güldü. "Her şeyini dolaptaki yerlerine asar ve saten pijamalarını giyip maskeni yaparsın. Bense geçen defa ayakkabılarımla duvarın dibine çöküp uyuyakalmıştım."

Taehyung onaylamaz bir ses çıkardı. "Öyle yapmamalısın. O ayakkabılar zaten rahatsız, sağlığına zarar verebilir."

Jimin omuz silkti. "Çok yorgun oluyorum."

"Demek ki gelip pijamalarını ellerimle giydirmem gerekiyor."

O kahverengi gözlere bakarken Jimin'in midesi takla attı. Yutkunup gülümsedi. "Belki de."

—

"Siz iyi misiniz? Gözlerinizin altı mosmor." Namjoon ikilinin halini hiç beğenmemişti. "Yine uyumayıp oyun mu oynadınız? Jungkook da böyle mi şu an?"

"Biz Jimin'le sohbet ettik biraz. " dedi Taehyung sadece. "Makyajla kapanır."

Jimin sandalyeye oturup başını arkaya yaslarken bile her an uyuyabilir gibi hissediyordu. Duyduğu tanıdık sesle yerinden sıçrayana kadar.

"Jimin-ssi!"

"Jungkook-ssi." sesi uykuluydu ama yine de gülümseyebilmişti. Toparlanması gerekiyordu.

Jungkook onun kulağına eğildi. "Program başlayana kadar uyuyabileceğin bir yer biliyorum."

Jimin makyajın bitmesini sabırsızlıkla bekleyip Jungkook'un peşinden gitti. Küçük tavşan onun için karanlık bir oda bulmuştu ve Jimin ona daha fazla minnettar olamazdı. "Teşekkür ederim Gkookie..."

"Sen uyu ben gerekince gelip seni uyandırırım."

-

"Jimin nerde?" Taehyung'un makyajı bitmiş koltukta uyuya kalmamak için mücadele veriyordu. Ancak aklı da yaklaşık yarım saattir görmediği Jimindeydi. Jungkook işaret parmağını dudaklarına götürüp hyunguna doğru eğildi.

"Yandaki odada uyuyor."

"Yah, benim de uykum vardı bana neden söylemedi?"

"Onu oraya ben götürdüm vakti olmadı."

Taehyung dudak büktü. "Beni götürmedin yani."

Jungkook yanakları kıpkırmızı olarak geri çekildi. Onun böyle yapmasını hiç sevmiyordu. "Sen uyuma hyung."

Çocuk büyüklerin yanına kaçınca Taehyung'un başka bir şey söylemeye fırsatı olmadı. Sadece kalkıp yan odaya gitti. Kapıyı usulca kapatıp koltuğa yaklaştı ve zayıf olanın bacaklarını kaldırıp kendini koltuğa attı. Bacaklarını kucağına koyduktan sonra başını karnına yaslamıştı ancak ani hareket Jimin'i uyandırdı. "Ne kim?"

"Benim, Jiminie."

Jimin nefesini verip esmerin saçını çekti. "Ödüm koptu."

"Ah, ah acıyor."